Direnişi İmralı direnişiyle birleştirmek
Rojbin EKİN yazdı —
- Özgür geleceğine sahip çıkmanın, garanti altına almanın tek yolu İmralı direnişiyle birleşmek. İmralı direniş ruhunu sahiplenmek ve her yere taşırmak. Kürtler için ‘daha büyük kazanmanın’ yol haritası bu.
Uluslararası komplo 26’ıncı yılını geride bıraktı. 26 yıl, bir ömür... Aynı zamanda zor ve mücadeleyle geçen yıllar. Ne Ortadoğu ne de Kürdistan açısından hiç de kolay zamanlar değildi. Ciddi değişimlerin, müdahalelerin, aynı zamanda çatışmaların eksik olmadığı yıllar. 9 Ekim 1998 yılı tarihsel önem ve daha sonra yarattığı gelişmelerle hala da önemini koruyor.
Bugün yaşanan gelişmeler, süren çatışma ve savaş hali şüphesiz bu planın bir parçası. Hayatımızın her anına nüfus eden sistemsel kriz ve kaos dünyanın yeniden dizayn edilmesiyle aşılmaya çalışılıyor. Büyük ve küçük, bölgesel ve küresel güçlerin tümü bu çatışmanın, savaşının bir parçası ve pastadan pay kapmanın derdinde. Kimisi sınırlarını genişletmenin, kimisi sınırlarını korumanın peşinde ve kimisi de kaybetmekle yüz yüze...
Bu güç savaşında ezilenler, bu acımasız savaş gerçeği içerisinde hayatını kaybeden çocuklar ve kadınların başına gelenler artık sadece rakamlarla veriliyor. Bir çocuğun, kadının hayat hikayesi, başına gelenler mevcut sistem tarafından refleksleri uyuşturulan toplum ve topluluklar için artık çok sıradan, basit ve önemsiz. Çünkü insan hayatını ahlaki ölçülerle değerli ve anlamlı kılan görüşte, anlayışta aşınma var. Bu çağın bencil ve bireyci yaşam anlayışı insanların ruhunu teslim almış. Bir felakete hayıflanmanın, acısını hissetmenin ömrü çok kısalmış. Öyle olmamış olsaydı başı gövdesinden vahşice koparılıp annesinin önüne fırlatılan Ayşenur için değil birkaç bin kişi, milyonlarca insan ayaklanırdı. Bu sadece son bir örnek...
Toplumsal, insani çürüme, tükeniş mevcut sistem sürdürülebilir olduğu sürece derinleşecek. Bu sistemin yol açtığı kriz, kaos, çöküş ve savaş da derinleşip yaygınlaşacak. İsrail ve Hizbullah-Hamas arasında yaşanan savaş, asıl aktörler arasına dönecek ve oradan yayılarak planlanan amaca ulaşıncaya dek sürecek. Ortadoğu halklarını ve aslında bir bütün insanlığı daha kötü günlerin beklediği senaryolar bu şekilde herkes tarafından konuşuluyor, yazılıp çiziliyor.
Daha iyi hazırlanmış, daha örgütlü ve bu çağın hastalıklarından kendisini koruyabilmiş olanların kazanma şansının daha yüksek olduğu da konuşuluyor. Ayakta kalabilmek ve insanca yaşayabilmek için yapılan en doğru değerlendirme bu diyebilirim.
Böyle düşünenlerin işaret ettiği hakikat, İmralı direnişi, Rêber Apo’nun yaşam felsefesi ve kapitalist modernite güçlerinin yeni dünya düzenine, dizaynına alternatif olarak sunduğu yaşam modeli ve sistem. Demokratik ulusu, kadın özgürlüğünü ve ekolojik yaşamı kapsayan paradigmanın hayat bulması halinde kimyası değiştirilmiş, genetiğiyle oynanmış canlı tüm organizmalar köklerine, soy damarlarına dönebilecek. Bunun mümkün olabileceğine inanan herkes İmralı’ya, Rêber Apo hakikatine işaret ediyor. Bir cendere, zulüm merkezi olarak inşa edilen İmralı’da kadın, insan ve hayatın bir bütünü gerçek anlam ve hak ettiği tanıma yerleştirildi. Mevcut sisteme alternatif başka bir yaşam ve sistem, mümkünün umudu haline geldi.
26 yıldır süren ağırlaştırılmış işkence ve tecrit koşullarına sebep olarak gösterilen Rêber Apo’nun bu düşünceleri ve sunduğu alternatif sistem. Uluslararası komplo gerçeğini değerlendiren son konuşmalarında -Roma Günleri- mücadele günlerine, direnişine ve kendisini bekleyen süreçlere değinirken şöyle diyordu; “...sonucu her ne olursa olsun Kürt halkı büyük kazanacak.”
Şimdi Kürtler konjenktürel olarak da böyle bir sürecin içinde. Büyük kazanabilmesi için öncelikle Rêber Apo’nun hayat felsefinden ve yarattığı anlamdan kopmamalı. Onu bu gerçekten uzaklaştıran her şeye karşı mücadele etmeli. Çünkü tüm büyük başarıların ve zaferlerin harcı insan kalmak. Örgütlülük, birlik direnişle büyütülmeli. Tüm Kürt halkı için bir zulüm cenderesi haline gelen ve onu da tutsak kılan İmralı mutlak tecrit sistemini parçalamanın en büyük direniş örneğini sergilemeli. Özgür geleceğine sahip çıkmanın, garanti altına almanın tek yolu İmralı direnişiyle birleşmek. İmralı direniş ruhunu sahiplenmek ve her yere taşırmak. Kürtler için ‘daha büyük kazanmanın’ yol haritası bu. 13 Ekim’de Amed’de düzenlenecek ‘Özgürlük Mitingi’ buna dönüşebilir. Bunun mümkün olmaması için hiçbir neden yok. Böyle bir buluşma için o kadar çok sebep varken neden olmasın?