Bir kültür mirasçısı: KAD

Kültür/Sanat Haberleri —

Kürt Araştırmaları Derneği

Kürt Araştırmaları Derneği

  • Kürt Araştırmaları Derneği, Kürt dili, kültürü, tarihi ve edebiyatı alanında ortaya çıkan boşluğu doldurmak amacıyla 2017’de kuruldu. Bu nedenle de İstanbul Kürt Enstitüsü’nün mirasçısı olarak görüyor. Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remzîye Alparslan ile konuştuk.

MIHEME PORGEBOL

Kürt Araştırmaları Derneği, İstanbul Kürt Enstitüsü’nün 2016’da KHK’yle hukuksuzca kapatılmasından sonra Kürt dili, kültürü, tarihi ve edebiyatı alanında ortaya çıkan boşluğu doldurmak amacıyla 2017’de kuruldu. Bu nedenle de İstanbul Kürt Enstitüsü’nün mirasçısı olarak görülüyor ki dernek de kendini öyle tanımlıyor. Yayımladıkları sözlükler, dergiler ve kitaplarla Kürtçe materyaller ve Kürtlerin kütüphanelerine kalıcı ve faydalı eserler verme gayreti de bu misyonunun bir parçası.

Biz de Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remzîye Alparslan’a hem derneğin faaliyetlerini hem de Kürt dil ve kültürü üzerindeki baskıları sorduk.

 

Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remzîye Alparslan

 

Kürt Araştırma Derneği’nin hangi alan ve başlıklarda çalışmalar yürüttüğü ve bu çalışmaların ortak amaçlarının ne olduğu hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kürt Araştırmaları Derneği, Kürtçenin öğretilmesi ve geliştirilmesi, yayıncılık ve anadilinde eğitim hakkı konusundaki savunuculuk faaliyetleri olmak üzere üç temel alanda faaliyette bulunur. Kürtçe öğrenme ve geliştirme atölyeleri yoluyla Kürtçeyi sadece konuşma düzeyinde bilenlere anadillerini düşünsel her türlü faaliyetlerinin dili haline getirmelerini sağlamak, Kürtçeyi öğretecek ve yaygınlaştıracak öğretmenler yetiştirmek, eğitim materyalleri (yetişkinler ve çocuklar), sözlükler, derleme eserler ve  tarih, edebiyat vb. birçok alanda eserler vermek ile anadilinde eğitim hakkı için mücadele etmek, Kürtçenin bir statüye kavuşması için çalışmalar yapmak gibi amaçlarımız var. Bununla birlikte, bunların tümünün ortak hedefi Kürtçenin Kuzey Kurdistan’da kaybolmaması, geliştirilmesi ve bir statüye kavuşturulmasına katkıda bulunmaktır. 2021’den bu yana düzenli yürüttüğümüz çocuklara yönelik atölyelerimiz her ne kadar sadece online yapılsa da bunu amaçlamaktadır. Aileler de anadilinin kullanımı ve öğretimiyle ilgili önyargı ve korkuları kırmak, bu konuda adım atmak isteyenlere imkân sunmak, onların dille birlikte Kürt kültürü konusunda da bilgi sahibi olmalarını sağlamaktır.

Bunlar dışında artık dijital çağda yeni imkanları kullanmak ve çalışmalarımızı dijitalleştirmek de temel hedeflerimizden biri. Kürtçeyi bilenlere yönelik YouTube üzerinden yaptığımız temel basit Kürtçeyi geliştirme video serimiz buna yönelik bir adımdı. Ayrıca pandemi boyunca aralıksız bir şekilde derslerimizi online devam ettirip geniş bir katılımla Kürtçe okuma-yazma seferberliği yapmıştık ve oldukça da ilgi görmüştü. Çocuklara yönelik dil atölyelerimiz de online yapılıyor. Online sözlük çalışmamız eksikleri olmasına rağmen tamamlanmak üzere. Tabi ders veren öğretmenlerimiz materyaller de hazırlıyor ve bir dijital materyal arşivi de oluşuyor.

 

 

Kimlerle sürdürüyorsunuz bu çalışmaları? Daha doğrusu, derneğinizin eğitmen kadrosu ve kapasitesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Kadrolarınız yeterli mi?

Öğretmenlerimiz çoğunlukla derneğin derslerinden mezun olup gönüllü ders veren kişiler. Enstitü’nün ve sonrasında da derneğimizin düzenlediği dil öğrenme ve geliştirme kurslarını tamamlayıp öğretmenlik seviyesini de bitiren kişiler ders verebiliyorlar. O aşamaya kadar da Kürtçenin yanı sıra, Kürt kültürü, tarihi ve coğrafyası gibi konularda dersler almış oluyorlar. Bunun yanı sıra da öğretim teknikleri ve ders verme konusunda da derslerimiz var. Burada amaçladığımız arkadaşlarımızın bu eğitim süreci sonunda Kürtçenin durumu/kritikliği, anadil bilinci, Kürtlerin kültürel değerleri gibi konularda bilgi sahibi olmaları ve bu çalışmalara destek olmaları gerektiğini kavramalarıdır. İstanbul ve online derslerle dünyanın birçok yerine ulaşabiliyoruz, ama ulaşmamız gereken daha birçok insan var ve yapmamız gereken birçok çalışma var. Bunun için de asla yeterli diyemeyiz. Daha iyi olmaya çalışıyoruz.

 

 

Kürtçe kurslar başta olmak üzere dernek faaliyetlerine ilgi ve katılımın düzeyi nasıl?

2023 yılında yetişkinler için düzenlenen Kürtçe (Kurmancî, Soranî ve Kirmanckî -online ve yüz yüze) atölyelerimize toplamda 759 kişi başvurdu, 129 çocuk da yaş gruplarına ve dili bilip bilmemelerine göre ayrılan sınıflarda (4-6, 7-11 yaş-sadece online) eğitim aldı. Kürtçe dil atölyelerimiz ilkbahar, yaz ve sonbahar dönemleri olmak üzere üç dönemde yapılmaktadır. Bu yıl ise ilkbahar döneminde online ve yüz yüze yetişkin atölyelerimize 250 kişi katılmış ve ilkbahar döneminde yüz yüze kurslara gelenlerin sayısı pandemiden sonra belirgin şekilde artmıştır.

2024 İlkbahar döneminde düzenlediğimiz çocuk atölyelerimize 50 öğrenci başvurdu.

Çocuk atölyelerimizin başladığı 2021 yılından sonra basılı ve dijital çok sayıda ders materyalleri bu dersleri veren eğitmenlerimiz tarafından hazırlanmıştır. Kundoyê Zana, Mamik û Zûgotinok ve Hînker Zarok (alıştırma kitabı) isimli üç kitabımız yayınlanmıştır. Bu atölyelerin başlamasını en başta çocukların anadilleri ve kültürleriyle temas etmelerini sağladığı için ayrıca dijital ve basılı ders materyallerinin hazırlanmasına, ailelere yönelik seminerler ve çocuklara yönelik yüz yüze atölyelerin düzenlenmesine vesile olduğu için özellikle önemli görüyoruz.

 

 

Genel olarak Kürt ve Kürtçe çalışmalarını Türkiye ve Kuzey Kurdistan’da nasıl buluyorsunuz peki? Neyimiz eksik, neyimiz iyi?

Türkiye ve Kuzey Kurdistan’daki Kürt ve Kürtçe çalışmalarını yetersiz olmakla birlikte kendini geliştiren bir yerde görüyorum. Pek çok kurumun ve derneğin dönem dönem kapatıldığı, yasaklarla ve tehditlerle yüz yüze kaldığını düşünürsek bu alandaki çalışmalar kesintisiz devam etti. Bunlar ister istemez o deneyimin ve hafızanın kesintisiz aktarılmamasına neden olmuştur. Ayrıca bugün Kürtçeye ve Kürt kültürüne karşı yürütülen asimilasyon, Kürtçeyi ve Kürt kültürünü ikincil, kıymetsiz ve hor gören ve bu kolonyal mantığı insanlara yerleştirmeye çalışan sistemli politika maalesef ürkütücü bir boyuta ulaşmıştır ve bunun karşısında bu kısıtlı imkanlarla yapılmaya çalışılanlar yetersiz kalmaktadır.

Bu alandaki en temel eksikliği kesinlikle her durumu ve şartı göz önünde bulunduran bir dil politikasının olmaması olarak dile getirebilirim. Bundan kasıt, anadilimizi nereye koyuyoruz, ona toplumsal yaşamımızda nasıl bir yer veriyoruz ve gelecekte bu konuda nasıl bir yol izleyeceğiz soruları etrafında örülmüş kapsamlı bir planlama ve çalışmalar silsilesidir. Böylesi bir çalışma adım adım atılması gereken adımları görmemizi ve daha geniş kapsamlı planlama ve vizyonla geleceğimizi şekillendirmemizi sağlayacaktır. Onun dışında Ankara, İzmir ve İstanbul ile Kurdistan’da ise Amed, Wan, Êlih, Sêrt, Cizîr, Semsûr, Mêrdîn gibi şehirlerde dil, edebiyat ve sözlü kültür alanında çalışmalar yapan dernekler var. Dediğim gibi, kısıtlı imkanlarla buralarda çalışmalar yapılıyor. Pek çok yazar, şair, müzisyen ve bugün Kürtçeye ve Kürt kültürüne dair çalışma yapan pek çok kişi bu kurumlardan yetişmiş, buralarda dersler vermiş veya bir şekilde bu çabalara katkıda bulunmuştur. Belki de bu kurumların en önemli katkısı temas ettikleri insanlara önemli bir dil ve kültür bilinci kazandırmalarıdır. Kürtlerin verdikleri varlık ve kimlik mücadelesinin özünde ve temelinde Kürtçe ve Kürt kültürünün olduğu ve atılan her adımda bu sorumlulukla hareket etmek gerektiğini yerleştirmeleridir. Kürtçeyi öğretme ve geliştirme atölyeleri ve üretilen materyaller de yine bu kurumların önemli katkılarındandır.

Bununla birlikte ailelerle (anadilinin öğretimi ve yeni nesillere aktarımı konusunda) ve çocuklarla yapılan çalışmalar da kanımca üzerinde durulması ve geliştirilmesi gereken konular. Türkçe eğitim yaşının giderek düşmesi (66 aylık çocukları da okullara kabul ettikleri düşünüldüğünde), Türkçenin hegemonik olarak ve imkanları açısından Kürtçenin ve diğer dillerin alanlarını daraltması, onları giderek marjinal ve kullanılmayan bir pozisyona itmesi ve buna karşılık Kürtçenin tanınmaması ve eğitim dili olarak kullanılmaması bize daima şu soruları sordurmalı: “Anadilimiz için biz ne yapıyoruz ve bu sistemli politikalar ve tanımama karşısında gerçekten bunlar yeterli mi?”, “Çocuklarımızı kendi dilimizle yetiştirmek için neler yapıyoruz?”, “Kimliğimizin temel sütunu olan anadilimizde eğitim hakkı ve dilimizin statüsü için neler yapıyoruz? Şunu unutmamalıyız, bizim yaptığımız sadece bu dili ayakta tutmaya ve geliştirmeye yöneliktir.

 

 

İstanbul Kürt Enstitüsü’nün mirasçısı ve devamcısısınız. İstanbul Kürt Enstitüsü’nün Kürt dili ve kültürüne bugüne dek yaptığı katkılar saymakla bitmez. Zaten bu yüzden kapatıldığını söylemek yanlış olmaz? İstanbul Kürt Enstitüsü’nün önemli başlıca çalışmaları ne oldu geçmişte?

İstanbul Kürt Enstitüsü çok uzun yıllardır Kürtçe ve Kürtlerle ilgili çalışmalar yaptığından ve en eski çalışmalarının bazılarının sadece sınırlı sayıda basılı numuneleri bulunduğundan net bir sayı vermem mümkün değil ancak sözlükler ve belli başlı çalışmalarla ilgili bilgi verebilirim. Sözlük gibi çalışmalar her baskıda güncellenen, redakte edilen ve genişletilen çalışmalar olduğundan hemen hemen her baskısı yeni bir kitap çalışması kadar vakit ve emek gerektirmektedir. Kürtçe-Türkçe Büyük Sözlüğün (Zana Farqînî) genişletilmiş baskısı 2022’de çıkmıştır. Onun dışında Hînker öğrenim seti (Kurmacî Asta Yekem, Duyem ve Sêyem) ile Hînkera Soranî dört kitap şeklinde bulunuyor ve Hînkera Kurmancî kitapları 2023 ve 2024’te en son baskılarını yaptılar. Bu sözlükler dışında Ferhenga Mezin a Tirkî-Kurdî (Büyük Türkçe-Kürtçe Sözlük- Zana Farqînî), Gotinên Pêşiyan (Atasözleri Sözlüğü - Mehmet Oncu), Ferhenga Biwêjan (Deyimler Sözlüğü – Mistefa Boraq), Ferhenga Navîncî (Kurdî-Tirkî / Tirkî-Kurdî - Orta Boy Kürtçe-Türkçe/Türkçe-Kürtçe Sözlük – Zana Farqînî), Ferhenga Biçûk a Kurdî-Îngilîzî / Îngilîzî-Kurdî (Küçük Boy Kürtçe-İngilizce/İngilizce-Kürtçe – Samî Tan & Aysel Çetîn) gibi onlarca sözlük hazırlanmış ve basılmıştır. Ayrıca Dîroka Wêjeya Kurdî (Kürt Edebiyatı tarihi - Feqî Hiseyîn Sagniç), Rojî Kurd (Koma Xebatên Kurdolojiyê) gibi onlarca kaynak da Kürtçe eser kütüphanemize kazandırılmıştır. Ayrıca Zend dergisi periyodik olarak çıkarılan ve çeşitli konularda akademik bir içerik sunan bir dergidir ve en son 29. sayısı çıkarılmış olup 30. sayısının hazırlıkları devam etmektedir. Ayrıca Hînker Zarok isimli bir ders kitabımızın hazırlıkları devam ediyor ve yakın zamanda çıkmasını umuyoruz. Hâlihazırda Hînker Kirmanckî kitabımızın hazırlıklarını yapıyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.