DAİŞ esaretinde 8 ay
Kadın Haberleri —
- Hîba Murad Pisî, Koço köyünden. DAİŞ, ailesinden 15 kadını esir aldı. Çoğunun akıbeti hala belli değil. Hîba Murad da Telafer ve Musul’da 8 ay boyunca esir alındı, çetelerin Müslüman olma baskısıyla karşı karşıya kaldı.
Hîba Murad Pisî, Şengal’in Koço köyünden. DAİŞ saldırıları gerçekleştiğinde Tilqeseb’de yaşıyordu. 74’üncü Ferman’dan önce tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyordu. Çocuklarını okutuyordu. “Zengin değildik ama acıdan, dertten uzak bir hayatımız vardı. Güzel bir hayat yaşıyorduk” diyor. Ancak fermanla birlikte hayatı birden kabusa dönüştü.
DAİŞ, Hîba Murad’ın babasının yaşadığı Koço köyü dahil tüm çevre köylere saldırmış, Tilqeseb’e de yaklaşıyordu. Kızı, bir grup insanın kendilerine doğru koşarak geldiğini haber veriyor annesine.
Dağın eteklerinde esir alındılar
Hîba Murad Pisî o anları, Rojnews’e şöyle aktardı: “O gün sadece ben ve kızım evdeydik. Kızım bir an, ‘Anne etrafımızdaki tüm köylüler kaçıyor’ dedi. Biz de koşarak uzaklaşmaya başladık. Tanıdığımız insanların araçları gelip önümüzde durdu. Kızımı araca bindirip onlarla gitmesini istedim. Ben ise köyde kalan küçük çocuklarımı kurtarmak için döndüm. Amcamınevine gittim, bütün çocuklar oradaydı. Araçlarımız yoktu. Kayınımın oğluna ‘Çocukların hepsini, taşıtlarla Mîrka köyüne götürelim’ dedim. Geride kalanlar da yürümeye başladı.
Amcamın dilsiz ve hastanede çalışan bir oğlu vardı. O sabah her şeyden habersiz hastaneye gitmişti. Halkın koştuğunu görünce o da gelip bize yetişti. Küçük bir araç getirdiler; üç eltim ve 6-7 çocukla bindik. Dağın eteklerinde öğle saatlerine kadar bekledik. Yukarı doğru gittiğimizde çetelerle karşılaştık. Öğle saat 12.00’de bizi alıp Şengal merkeze götürdüler.”
Telafer’de zulüm günleri
Gece 12 olduğunda çeteler, esir olan genç kadınları götürdü. Hîba Murad Pisî, kadınların Beec kentine götürüldüğünü söyledi ve ekledi: “Kadın ve erkekleri ayırdılar. 3 gün daha aynı yerde tutulduk. Akşam saatlerine doğru çocuklar ve kadınları araçlarla Baduş Hapishanesi’ne götürdüler. Burada da 5-6 gün tutulduk. Orası da uçaklarla vurulduktan sonra bizi Telafer’daki bir medreseye götürdüler. Bulunduğumuz yerde Telafer’den yalnızca iki kişi vardı, geri kalanların hepsi Êzîdîydi. Medresenin tümü esirlerle doluydu. Hareket edebilecek alan yoktu. Erkekleri Şengal’de bırakıp, kadın ve çocukları buraya getirmişlerdi. 9 gün boyunca Telafer’de çok kötü bir durumda kaldık.”
Müslüman olma baskısı
Hîba Murad Pisî de DAİŞ’in Müslüman olma baskı ve tehditleriyle karşı karşıya kaldı. İkna olmaları için esir aldıkları erkekleri getirip Müslüman olmaları durumunda mal vereceklerini ve Şiilerin evlerine yerleştireceklerini söylediler.
Esir alınan erkeklerin arasında Hîba Murad Pisî’nin kayınının oğlu ve dilsiz kuzeni de vardı.Çeteler, erkeklerin Müslüman olmayı kabul ettiklerini ve ailelerini yanlarına alabileceklerini söyledi. Ardından onları bir kez daha araçlara bindirip 5 ay daha esir almak üzere Qesrip Mehreb köyüne götürdü.
Aralık ayına yakın bu kez Musul’a götürülen Hîba Murad Pisî ve beraberindekiler, burada da bir ay kaldıktan sonra Xidir Elyas köyüne götürüldü. 7 Nisan 2015’te 200 kadın ve 15 çocuğun bulunduğu grupla birlikte serbest bırakıldı.
Kaçtılar, bizi korumadılar
Hîba Murad Pisî, fermanda nasıl savunmasız kaldıklarını şu sözlerle ifade etti: “DAİŞ’e sadece silahı olanlar bir gece direnebildi. Ne peşmerge ne de Irak ordusu vardı. Çatışmaların yaşandığı ilk gün Koço köyünden kaçan peşmergeler bizim köyden geçiyordu. Nereye gittiklerini sordum, ‘Tilbenat’a gidiyoruz, orada çatışma var, oradan geri geleceğiz’ dediler. Ancak doğrusu kaçıyorlardı. Halk büyük acılar yaşadı. Çok sayıda kişi esir düştü, katledildi.Şengal Dağı’na sığınanlar da çok büyük zorluklar yaşadı. Koço köyündeki ailemden 15 kadın esir alındı. Bazıları hala kurtarılmayı bekliyor. Abimin kızı kaçmaya çalışırken Hewîcê’de mayına basarak yaşamını yitirdi. Musul’da uçaklar DAİŞ’i vurduğunda, ailemden esir alınan biri öldü. Kurtulanlardan bazıları da ailelerine hiç kavuşamadı.” ŞENGAL