Erdoğan'ın ideolojisi koltuğudur

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık

İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık

  • Erdoğan’ın bir ideolojisinin olmadığını savunan ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, “Onun ideolojisi koltuğudur, koltuğunu korumaktır. O anki koşullar şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapıyor. Bir ideoloji takip ettiği falan yok. Oturduğu koltuğu korumak onun dini, imanı ve ideolojisidir” dedi.

Kapitalizmin AKP eliyle dini kılıfa büründürülerek sürdürüldüğünü belirten İhsan Eliaçık, kapitalizme abdest aldırarak, onu meşrulaştırıp kutsadıklarını söyledi. Eliaçık, AKP-MHP ve ortaklarının kadın düşmanlığının da ataerkil zihniyetten kaynaklandığını ve buna da dini kılıf uydurulduğunu kaydetti.

Son zamanlarda şüpheli çocuk ölümleri, çocuğa dönük cinsel istismar ve tecavüzle gündeme gelen tarikatlar, bileşenleri oldukları AKP döneminde daha da tartışmalı hale geldi. Yaklaşık bin yıllık tarihsel geçmişi olan İslami tarikatlar, geldiği aşama itibarıyla dini istismar eden, toplumu sömüren, “tekçi”, “cinsiyetçi” ve “dinci” ayaklar üzerinden mevcut rejimin kurumsallaşmasını sağlayan birer araç oldu.  İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, iktidarın tarikatlarla olan ilişkisi ve din istismarı ile yeni dönemin siyasetini, MA'ya değerlendirdi.

Kapitalizme dini meşruiyet

Türkiye’nin kapitalist bir devlet olduğunu belirten Eliaçık, kapitalist sistemin AKP üzerinden dini bir meşruiyet kazandırılarak sürdürüldüğünü belirtti. Eliaçık, “Buna kapitalizme abdest aldırma diyoruz, kapitalizme abdest aldırarak, onu meşrulaştırarak, inançtan kutsuyorlar. Mal, mülk işleri para biriktirmek, zengin olmak, bu işlere bayılıyorlar ve bunlara hiçbir itirazları yok” dedi.

Ataerkil zihniyete dini kılıf

AKP-MHP ittifakına Hür Dava Partisi ve Yeniden Refah Partisi’nin eklenmesi ile yeni dönemde kadınların “hedef” halinde olacağını belirten Eliaçık, kendilerini sağ-muhafazakar olarak nitelendiren partilerin kimi zaman İslam’ı referans göstererek, kadını hedef almalarını ise şöyle değerlendirdi: “İslami grupların genelinde LGBT düşmanlığı, kadını dışlama ve ikinci sınıf görme, ‘kadının yeri evidir, İslam’da has olan erkektir ve erkek kadından üstündür’ diye bazı ayetleri yanlış yorumlayarak, böyle bir ataerkil din anlayışına sahipler. Kendi ataerkil düşüncelerine dini kılıf giydiriyorlar ve kendi erkeklik kültürlerini aşamadıkları için bu şekilde yapıyorlar.”

AKP bir şahıs partisidir

Türkiye’de din istismarının her dönem yapıldığını hatırlatan Eliaçık, bu durumun 2023 seçimlerine dair etkisine ilişkin ise “Türkiye’de dini argümanlarla oy veren veya dini argümanları oy davranışında belirleyici gören bir kesim var. Yani ‘Oy verdiğim kişi anlı secdeli olmalı, abdest almalı, Müslüman olmalı’ diyen bir kesim var ama bu kesim bence fazla değil” dedi. AKP’nin bir “şahıs” partisi olduğunu savunan Eliaçık, “AKP demek, Erdoğan demektir; Erdoğan olmadığı zaman AKP dağılacak” diye konuştu. Erdoğan’ın bir ideolojisinin olmadığını savunan Eliaçık, şunun altını çizdi: “Onun ideolojisi koltuğudur, koltuğunu korumaktır. O anki koşullar şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapıyor. Bir ideoloji takip ettiği falan yok. Oturduğu koltuğu korumak onun dini, imanı, ideolojisi.”

Suçlar örtbas ediliyor

Bu kötülüğün suç ortaklarından birinin de özellikle çocuğa dönük taciz, tecavüz ve şüpheli çocuk ölümleri ile tartışmaların odağındaki tarikatlar olduğuna işaret eden Eliaçık, şöyle devam etti: “Bu tür olaylar tarikatlarda meydana geliyor ama örtbas etmeye çalışıyorlar. Gerçeği gizlemeye çalışıyorlar, halbuki bunu kendi elleriyle ortaya çıkarmaları veya bu tür olayları kendi bünyelerinde temizlemeleri gerekir. Birçok tarikatın ve cemaatin kadınlar konusunda olduğu gibi çocuklar konusundaki fikirleri de yanlış. Onlarda kendilerinin doğru yolda olduklarını düşünüyor. Çok berbat görünüyorlar ama hiç haberleri yok.”

Kazanmadı, ilan edildi

7 Haziran seçimlerinden itibaren Erdoğan’ın seçim kazandığı görüşünde olmadığını ifade eden Eliaçık, şöyl eizah etti: “Türkiye’de üç seçimdir Erdoğan’ın kazandığı ilan ediliyor, kazandı demiyorum, ilan edildi diyorum. Çünkü bu ülkenin muktediri seçim kazanmaz, seçimi kazandığı ilan edilir. 15 milyon yardım bağımlısı insan var. Vakıflardan, bakanlıklardan dul maaşı, çocuk maaşı, engelli maaşı, bunlar muhtaç değil, yardım bağımlısı. Erdoğan olduğu sürece ondan ayrılmayacak ve ‘Bu parayı size ben veriyorum’, ‘Erdoğan kendi cebinden veriyor’ diyen bir kitle oluşmuş. Devlet vermiyor, Erdoğan veriyor, buna inandırmış.”

DAİŞ'ten farklı ne yapacaklar?

AKP-MHP ittifakına alınan Hür Dava Partisi’nin daha çok mesellerin ortaya çıkardığı 70’teki bir takım alimlerin fikirlerinden etkilenerek, Suriye’deki İŞİD yaklaşımına benzer bir din anlayışı olduğunu vurgulayan Eliaçık, "Memleketi siz idare edin deseler, Suriye’deki İŞİD’ten farklı ne yapacaklar? AKP’nin kendi söyleyemeyeceği şeyleri onlar yapıyor. Kadını bir hedef haline getirmiştir ve yeni dönemde de getirecektir. Kadınları erkek zihniyetleriyle köleleştirmeye çalışacaklar” şeklinde konuştu.

Doğru din yorumu panzehirdir

Eliaçık, toplumun karşısına doğru din yorumuyla çıkılması gerektiğini belirterek, muhalefete de görev düştüğünü söyledi. Eliaçık, şunları ekledi: “Yani toplum kesimleri arasında teması sağlayacak politikalar HDP’nin geniş Türk kitlelerine kendisini anlatması lazım. CHP’nin geniş dindar kitlelere kendisini anlatması lazım. Karartma uygulanıyor, sen öbür tarafta karanlığa boğuluyorsun, sesini onlara ulaştıramıyorsun ve senin hakkında ön yargılara sebep oluyorlar. Bunların karşısında doğru din yorumuyla çıkmak gerekir, panzehirinin bunlar olduğunu düşünüyorum.” İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.