Fiilleri gibi dilleri de kirli!

Narin Güran

Narin Güran

  • DYP'den AKP'ye, Hizbulkontradan Hüda-Par'a uzanan kirli bir bataklığa dönüştürülen Tavşantepe köyündeki Güran Ailesi, 8 yaşındaki bir çocuğu hep birlikte yok etmenin utancını yaşamak yerine, Türk devletine ve milletine bağlılık yeminini yineledi.

Katledilip kaybedildikten 19 gün sonra ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasıyla ilgili anne, baba, amca, ve kuzenleri dahil 22 şüpheli, dün adliyeye sevk edildi. Narin Güran'ın katledilmesinin ardından gözlerin çevrildiği Tavşantepe köyünde birçok kirli ilişki gün yüzüne çıkarken, başka cinayetlerin işlendiği şüphesi güçleniyor. Devlet, AKP ve yerli aparatları Hizbulkontra'nın kirlettiği aile ise utanmadan dün yazılı bir açıklama yapıp Türk devletine ve milletine bağlılık yemini edip uluslararası güçleri suçladı.

Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî (Tavşantepe) Mahallesi'nde, 21 Ağustos’ta kaybedilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın cenazesi, 8 Eylül’de bulundu. Yaşadığı eve 1.5 km mesafede olan Eğertutmaz Deresi’nde bulunan Narin’in, nasıl katledildiği ve neler yaşandığı tüm kamuoyu tarafından merak edilirken, annesi, babası ve amcalarının da aralarında bulunduğu 22 kişi, dün sabah saat 05.30 sıralarında adliyeye sevk edildi. Haber hazırlanırken Adliyedeki işlemler sürüyordu. Şüphelilerin, Narin'in babası Arif Güran, annesi Yüksel Güran, daha önce kolunda bulunan ısırık izi nedeniyle gözaltına alınıp serbest bırakılan ağabeyi E.G., amcaları Ö.F.G., B.G., F.G., K.G. , M.G. , H.İ.G., amca oğulları U.G. ve O.G., amca kızları M.G. ve B.G., kuzeninin oğlu D.G., yengeleri M.G. ve M.G., halası A.K., eniştesi M.Ş., Salim Güran'ın işçileri Ö.Y. ve M.S. ile işçinin 15 yaşındaki oğlu ile M.K. olduğu öğrenildi.

Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "26 kişinin şüpheli, 241 kişinin tanık olarak olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi bugüne kadar alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül'de, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül'de çıkarıldıkları mahkemece 'Beden ve ruh bakımından kendisini korumayacak durumda olan çocuğa karşı kasten öldürme' ve 'Hürriyete tahdit' suçlarından tutuklanmıştır" dedi.

Beklenen raporlar ve sonuçlar

Türk İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile birlikte önceki gün Narin'in mezarını ziyaret eden Bakan Tunç, Narin'in kesin ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek sonuçlarla belirleneceğini de söyledi. 

Bakan Tunç, Van Kriminal Daire Başkanlığınca olayda kullanıldığı değerlendirilen araçlardan alınan örneklerle birlikte kimyasal inceleme raporu ile yine olay yerinden elde edilen swap, pet şişe, toprak, balçık, taş parçaları üzerinde Van Jandarma Kriminal Laboratuvarlarının inceleme sonuçlarının beklendiği bilgisini verdi.

Ayrıca HTS, MOBESE ve diğer kamera görüntüleri üzerinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünce inceleme yürütüldüğünü dile getiren Tunç, "Narin kızımızdan alınan doku örnekleri üzerinde kimyasal, biyolojik ve patolojik incelemeler yapılmak üzere bir kısmı Diyarbakır Adli Tıp Grup Başkanlığı diğer kısımları da daha ileri tetkik gerektiğinden İstanbul Adli Tıp Kurumu'muza gönderildi. Bu doku örneklerindeki incelemeler devam etmektedir. Adli Tıp Kurumu'ndan ölüm sebebine ilişkin nihai rapor beklenmektedir" dedi.

Yurttaşlar: Salim’i ele vermezler

JINNEWS, yakın mahallelerde yaşayan ve Çulî Mahallesi'ndeki ailelerle ticaret veya arazi nedeniyle iletişimleri olan, Güran Ailesi'ni de tanıyan yurttaşlarla konuştu. Konuşanlar, “O köyden kimse, Salim’i ele vermezdi” diyor. 

Mahallenin tümü akraba. En yabancısı dahi o ailenin uzak akrabası. Gerçek bir yabancı mahalleye henüz girememiş. Bir yurttaş, “Bunlar dışarıdan kız da almaz kız da vermez” diyor. Yurttaş, devam ediyor: “Narin niye bu kadar geç bulundu anlamadık. İlk gün biz de arama çalışmalarına katılmıştık. Çalışmaların ikinci günü de vardık. İkinci gün birçok delil de bulunmuştu. Daha erken bulunur sanıyorduk. 5. gün köyden biriyle görüştük, ‘Narin ölü bulundu’ dedi. Aradan birkaç saat geçti, ses seda yok, acaba ne oldu, cenaze vs. köyden çıt yok. Aradık yine ne yaptınız cenaze çıkmadı köyden hani bulmuştunuz, diye sorduk. Yok, Narin değilmiş, yanlış anlamışız, denildi. Muhtemelen bulunduysa bile Salim birilerini devreye koyup anında kapattı üstünü, bulmamış gibi yaptılar. Orada ben biraz şüphelendim de açıkçası ama dedim belki bir şeyi benzettiler, o sandılar, sonra o olmadığını anladılar."

Hizbulkontra ile bağları var

Aynı yurttaş, “Salim çok güçlüdür” diye ekliyor. Yurttaş, “O köyde DEM Parti’ye çalışan olmamıştır. Biz yıllardır bu köylerdeyiz. Köyün bazı gençleri ve birkaç büyüğü hariç DEM Parti'li yok. 20 yıl öncesine kadar da Hizbullahçıydılar. Sonra ne olduysa AKP’ye döndüler. Hizbullah ile de bağları var. Yani direkt onlarla bir ilişkileri şu an var mıdır onu bilemem ama hala bağlarının olduğunu biliyoruz” diyor. 

Dayanamayıp intihar etti

Yakın mahallelerden başka bir yurttaş ise mahallede şüpheli şekilde yaşamını yitiren Narin’in 17 yaşındaki kuzeni için “İsminden tam emin değilim ama Meryem diye hatırlıyorum. Meryem ve annesi babadan işkence görüyorlardı. Dayak değil, bildiğiniz işkenceydi. Köyü terk ettiler, kaçtılar ama Narin’in nenesi (annesinin annesi) gidip kızı da annesini de eve geri getirdi. Anne dönünce kız da dönmek zorunda kalmıştı. Nenesi kıza ‘ne yapsa da babandır evden kaçmayacaksın bir daha’ deyip onu eve geri getirmişti. Meryem babasının işkencesine daha fazla dayanamadığı için intihar etti. Bunu bütün köy, bütün çevre köyler biliyor. O kadınla kızın çığlıkları arşı yırtardı, köyden bir tane şerefli insan çıkıp o adama ‘sen ne yapıyorsun’ demedi" diye anlatıyor.

Kirli insanlar, kirli ilişkiler

Aynı yurttaş, şöyle devam ediyor: "Hepsi birbirinin aynısı. Narin’i de el birliğiyle katlettiler. Olayı bilen biri ortaya çıkmasını istedi, yoksa o kızın cenazesi asla bulunamazdı. O Salim var ya, tüm köyü etkisi altına almış. Büyüğünden küçüğüne kimse onun sözünün üstüne söz söylemez. O ne derse odur. Bakın ben de AKP’ye oy veririm ama kendi halimdeyim. 22 yıldır AKP’liyim ama benim daha evime AKP vekili gelmemiştir. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Salim kendi halinde değildi. Onca mal mülk havadan düşmedi payına. Kirli işler yaptılar. Kirli insanlarla çalışıyordu. Salim arkasındakilere güvenerek atar adımını.

Nevzat hala Hizbullahçıdır

Bu çevrede neredeyse tüm köylerin yakınında, yol üstüne bir kalekol ya da jandarma noktası vardır. Sadece o köyün yok. Köylüler kabul etmedi ve devlet de köylüyü kırmayıp kalekol falan kaldırttı oradan. Bakın o Nevzat hala Hizbullahçıdır. O Güran Ailesi'nden değildir, işçidir. İyi de tanırız. O Hizbullah’la hareket eder. Yıllardır da onlar için çalışır.

Her şey beklenir onlardan

O köyü çözemezsiniz. Yani anlatacak çok şey var ama biz de canımızdan korkuyoruz. 20’sini tutuklasalar 70’i dışarıda kalacak. Her şeyi söyleyemiyoruz. Şu kadarını bilin; o köyden kimseye hayır gelmez. Salim köye silah da getirir saklardı, mermi de getirirdi daha kötüsünü de yapardı. Her şey beklenir onlardan. Bunlar söylenti değil, gerçektir. Devlet boşuna mı üstünde duruyor? Bugün bakanlar neden geldiler köye? Onlar da o köyde normal şeyler olmadığını biliyor.” AMED

 

* * *

Utanmazlığın yazılı hali

Henüz deşifre olmayanlara rağmen vahşet ve kirli ilişkileri kamuoyunu sarsan Güran Ailesi, dün utanmazlığını yazılı hale getirdi. Devlet ve iktidarın verdiği akılla tepki gösterenlere saldırdı, devlete sadakatini tekrarladı, uluslararası güçleri bile suçladı.

'GÜRAN AİLESİ' imzasıyla 'Aziz milletimize' diye başlayan açıklamada, aileye iftiralar atıldığı, mesnetsiz ithamlarda bulunulduğu, ayrıca Kur'an kurslarına ve 'dinimize' saldırılar yapıldığı ileri sürüldü.

"Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertlerdirler" denilen açıklamada, şu cümleler bile kurulabildi: "Koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesinin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir. Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler. Sadece ailenin çok küçük bir kısmının yaşadığ, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesinde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanlan nedeniyle mahcup olacaklardır. Tüm devlet büyüklerimize, suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz..."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.