Güncel

Türkiye’nin devlet aklı

Cafer TAR yazdı —

  • Türkiye tam kazandığını zannettiği noktada büyük bir yıkımla karşılaşabilir; Türkiye’de aklı selimin bir an önce devreye girmesi ve Kürt sorununun barışçıl çözümü için inisiyatif alması gerekiyor, yoksa yarın çok geç olabilir…

Türkiye’nin devlet aklı bir noktaya geldi, fakat reel devlet, yani Erdoğan’da vücut bulmuş AKP iktidarı bunun gereğini yapmamakta ısrar ediyor. Bütün planlamasını devleti tamamen ele geçirmek ve Kürt sorununda çözümü savaş ve imha üzerine kurmuş olan AKP iktidarı bir türlü yeni durumu kabul etmek istemiyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önünü açtığı süreç muhtemelen kerhen Erdoğan tarafından kabul edilmiş gözüküyor. Olası bir demokratikleşmenin kendi iktidarına ve sonrasında uzun yargılanmalar ve hatta cezaevine kadar uzanacağını bilen Erdoğan sürekli ipe un seriyor.

Fakat Erdoğan ne yaparsın yapsın su akar yatağını bulur; tarih hükmünü verdi artık.

Bundan sonra Kürtler Ortadoğu’da büyük bir halk ve demokrasi dinamiği olarak vardırlar ve her geçen gün daha da önemli olmaya devam edecekler.

Türkiye’de uzun yıllardır Kürtleri dışlayan hiçbir iktidar veya muhalefet opsiyonu kendine karşılık yaratamıyor. Günümüz Türkiye’sinde güçlü bir muhalefet odağı veya kudretli bir iktidar olabilmek için Kürtlerin katılımı artık olmazsa olmaz haline geldi.

Bir dönem devletin bütün kurumlarını Kürt özgürlüğüne karşı harekete geçirmiş olan Erdoğan/Bahçeli ikilisi gelinen noktada çark etmekten başka bir çare olmadığını gördüler.

Yine CHP de dahil bütün muhalefet cephesi içinde örgütlü ırkçı “Ulusalcılık” akımının bütün tazyikine rağmen, yeni CHP yönetimi istese bile DEM Parti’ye, dolayısıyla Kürtlere mesafeli davranamıyor.

Bu saatten sonra Kürtleri yok sayan paradigmanın işleme şansı kalmadı; Kürtler artık sadece Türkiye’de değil, bütün Ortadoğu’da önemli bir siyasi, ekonomik ve askeri muhatap haline geldi.

Israrla iktidarda kalabilmek için sadece Türkiye’ye değil, bütün bölgeye kendi ajandasını dayatan Erdoğan ve etrafındaki ekip yeni Suriye yönetimini de kendi başarısız siyasetine alet etmeye çalışıyor. Türkiye’nin özellikle son dönemde Suriye’de artan faaliyetleri artık sadece Kürtleri değil, bütün bölge barışını tehdit ediyor.

Suriye’de Kürtleri yok sayma siyasetini ısrarla yeni yönetime telkin etme, hatta bu noktada baskı yapma yaklaşımı bir ölçüde yeni yönetimde de karşılık bulmuş gibi gözüküyor. Hem hazırlanan geçici Anayasa hem de açıklanan bakanlar kurulu eski yönetimin devamı niteliğinde. Eskiden sopa Esad ailesinin elindeydi, şimdi ise Türkiye sopayı HTŞ yönetimine vermek istiyor.

Fakat bu noktada başta İsrail, İran ve Irak’ın güçlü itirazları var. Tam da bu noktada İsrail ve İran belki de ilk defa aynı noktada duruyorlar. Kürtlerin dışlandığı ve iktidarın tamamen Erdoğan ve ekibinin kontrolünde olduğu bir Suriye bölgede büyük bir kaosa ve sonrasında savaşa neden olur.

Bunu Erdoğan da biliyor, fakat aynı Erdoğan eğer Suriye’yi kaybederse Türkiye’yi de kaybedeceğini çok iyi bildiği için bu akla aykırı Suriye siyasetinde ısrar ediyor. Geçenlerde Israil Dışişleri Bakanı Gideon Saar açıkça Türkiye’yi uyardı.

Hatta İsrail bir adım daha ileri giderek Suriye’de Türkiye’nin ısrarla SİHA konuşlandırmak istediği T4 hava üssünü ve daha birkaç askeri hedefi bombalamaktan kaçınmadı. Bu aslında Türkiye’ye sadece bir uyarı olarak nitelendirilemez, bu bir meydan okumaydı.

Hemen arkasından Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve diğer Türk yetkililerin apar topar ABD’ye gitmesi de sonucu değiştirmedi. Israil ısrarla Türkiye’nin Suriye sahasındaki askeri etkinliklerini kendi güvenliğine karşı bir tehdit olarak görüyor ve bu noktada gerekirse askeri eylemlere girişmekten de kaçınmıyor.

İsrail gerekirse askeri hedefleri vuruyor; Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ise katıldığı merasimlerde Israil’e sadece beddua okumakla yetiniyor, kendi gücü yetmediği için kendisinin yapamadığını Allah’a havale ediyor ve bunu bütün bölge devletleri izliyorlar.

Türkiye tam kazandığını zannettiği noktada büyük bir yıkımla karşılaşabilir; Türkiye’de aklı selimin biran önce devreye girmesi ve Kürt sorununun barışçıl çözümü için inisiyatif alması gerekiyor, yoksa yarın çok geç olabilir…

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.