Güncel

HDK operasyonları

Cafer TAR yazdı —

  • CHP, iktidarın uydurduğu “İmamoğlu’nun diploması” gibi sahte gündemlerin peşinden koşacağına kendisini kırk yıl sonra yerel yönetimlerde iktidara getiren, yeniden Türkiye’nin birinci partisi olmasını sağlayan HDK ve Kent Uzlaşısı’na çok daha güçlü sahip çıkmalıdır.

Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik yürütülen soruşturma sonrası aralarında demokratik kamuoyunun yakından tanıdığı otuz ismin haksız yere tutuklanması iktidarın hem öfkesinin hem de telaşının adeta dışa vurumu oldu.

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde AKP iktidarı ve Erdoğan bütün baskı ve yıldırma çabalarına rağmen karşısındaki güçlü anti faşist irade karşısında ağır bir yenilgi almaktan kurtulamamıştı.

O günden beri AKP Genel Başkanı Erdoğan ve çevresi başını her yastığa koyduğunda aynı kâbusu görmeye devam ediyor. Başta CHP olmak üzere birçok çevre AKP ve Erdoğan’ın yenilgisini kendi başarısı olarak lanse etmeye çalışıyor; fakat Erdoğan gerçeğin tam da böyle olmadığını, burada Erdoğan’ı yenilgiye götüren sürecin HDK üzerinden organize olan “Kent Uzlaşısı” olduğunu çok iyi biliyor.

Bunu bildiği için başta Kürtler olmak üzere bütün HDK bileşenlerine karşı derin bir husumet duyuyor. Aslına bakarsanız Erdoğan’ın tespiti doğru ama tutumu yanlış! Başlangıçta kimi çevreler HDK konusunda kuşkulu davranmış, kimileri ise kerhen katılım göstermişlerdi.

Fakat gelişen olaylar, ortaya çıkan politik tablo HDK özelinde örgütlü olmanın özellikle tarihin böyle dönemlerinde ne kadar önemli olduğunu hepimize bir kez daha gösterdi. Sürekli karşındaki blokları parçalayarak iktidarda kalmayı başaran Erdoğan bu kez karşısında güçlü bir demokrasi programı ve onun arkasında duran sağlam bir irade ile karşılaştı.

Gerçekten de sürekli eleştiri konusu edilen solun dağınıklığı HDK üzerinden önemli ölçüde aşılmıştı. Birçok çevreden insan HDK çalışmaları kapsamında bir araya geldi. Eğer öncesinde HDK çalışmaları yapılmasaydı, Erdoğan’ı çok iddialı olduğu yerel yönetimlerde yenilgiye uğratan Kent Uzlaşısı ortaya çıkmazdı.

İşte Erdoğan tam da bu birlikte çalışma iradesini, “birlikte olursak kazanırız!” inancını haksız gözaltılar ve tutuklamalarla kırmaya çalışıyor. Normalde Erdoğan rakiplerini menfaat vererek ya tarafsızlaştırır ya da kendi yanına çeker.

Fakat devrimciler onurlu insanlardır; onları para pulla kendi yanınıza çekemezsiniz, burası Erdoğan’ın çaresizliğe düştüğü yer! Öyle olduğu için Erdoğan da gözaltılar ve tutuklamalarla devrimcileri yıldırmaya çalışıyor.

İktidarların devrimcilere yönelik saldırıları yeni değil; neredeyse yüz yıldır bu ülkede devrimciler gözaltılarla, faili belli cinayetlerle, uzun tutukluluklarla yıldırılmaya çalışılıyorlar. Fakat bu çabaların hiç birisi bugüne kadar sonuç vermedi, bundan sonra da vermeyecek!

Bu noktada iktidarın tutumu çok net; fakat başta CHP olmak üzere muhalefetin tutumu o kadar da net ve cesur değil. Sadece operasyonların başladığı ilk gün CHP’nin medya ile ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut yarım ağız “HDK’ye yönelik gözaltıları" reddettiklerini ifade etti.

Ancak daha sonra hiçbir yetkili ağızdan bu konuda net bir tutum işitmedik. Bu ülkenin 30 tane sanatçısı, aydını, siyasetçisi tutuklandı, CHP bu noktada artık her zamankinden daha ciddi olmak zorundadır.

23 yıl sonra Türkiye de halklar AKP’yi aşmak, faşizmi yenmek için yerel seçimlerde oylarını önemli merkezlerde CHP’de birleştirmiştir. Bu halk CHP’ye bir şans vermiştir. CHP bu şansı heba etmemelidir.

CHP büyük yanılgı içerisindedir; Erdoğan’ın "turpun büyüğü heybededir" derken kastettiği şey sadece İBB ve Ekrem İmamoğlu değil, bizzat Türkiye’nin kendisidir. CHP, iktidarın uydurduğu “İmamoğlu’nun diploması” gibi sahte gündemlerin peşinden koşacağına kendisini kırk yıl sonra yerel yönetimlerde iktidara getiren, yeniden Türkiye’nin birinci partisi olmasını sağlayan HDK ve Kent Uzlaşısı’na çok daha güçlü sahip çıkmalıdır.

Aksi halde kaybeden sadece HDK ve Kent Uzlaşısı olmaz; önce bizzat CHP’nin kendisi, sonra da bütün Türkiye olur.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.