Güncel

İkinci Trump dönemi

Cafer TAR yazdı —

  • Donald Trump Erdoğan’a "dostum" der; fakat Trump/Erdoğan ilişkilerinin geleceğini Erdoğan’ın Trump’ın Ortadoğu planlamalarına karşı ortaya koyacağı tutum belirleyecek. Bu noktada ABD’nin Türkiye’nin Ortadoğu planlamalarına uyum göstermeye çalışacağını ön görmek gerçekçi olmaz.

20 Ocak 2025 itibariyle Donald Trump bir kez daha dört yıllığına Beyaz Saray’a dönmüş oldu. Daha öncesinde de Amerikan devlet başkanları görevi bir sonrakine devrederlerdi, fakat başkan değişimi Amerika’nın iç ve dış siyasetinin temel dinamiklerini fazla etkilemezdi.

Ancak şimdi galiba Trump’ın ikinci iktidarı diğerlerinden en azından biraz daha farklı olacak. Bu noktada Trump’ın sıra dışı geçmişi ve kişiliğinin de muhakkak payı vardır, fakat asıl belirleyici olan şey Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan çok parçalı yeni dünya düzeninin artık çok net bir gerçeklik olarak açığa çıkması olmuştur.

Donald Trump’ın ikinci kez seçilmesi, oluşturduğu kabine, verdiği mesajlar ve Trump’a dünyanın geri kalanının verdiği tepkiler gerçekten de dünyada yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.

Eskiden devletler birçok meselede ait oldukları ittifaklar üzerinden tutum alırlardı. Şimdi de NATO, AB, BRICS var. Fakat artık bu kurumların tek tek ülkelerin tutumunu belirlemek noktasındaki etkileri öncesine göre oldukça azalmış durumda.

Yeni ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO’yu sorgulayan, Kanada’yı 51. Eyalet olarak gören, Grönland’ı ABD’ye katmaya çalışan, Panama Kanalı’nda hak sahibi olduklarını iddia eden tutumu bu yeni durumu net olarak ortaya koymaktadır.

Muhakkak ABD için NATO hala önemli bir uluslararası kurum, ama artık NATO kapitalist dünyanın sosyalist tehlikeye karşı oluşturduğu bir kurum değil; dolayısıyla tek tek ülkelerin varlık yokluk sorununa denk düşmüyor. NATO’nun ötekisi sosyalizm değil. O noktada NATO ve sosyalizm arasındaki çelişki uzlaştırılamazdı. İkisi arasındaki denge ya birinin ya da diğerinin var olması üzerine kuruluydu; işte NATO’yu disiplinli kurum olarak ayakta tutan şey bu temel dinamikti.

Durum artık hem NATO’nun tamamı hem de NATO üyesi olan ülkeler açısından geçerli değil. Bu koşullarda pekala bugün dost olanla yarın rakip, hatta düşman veya tam tersi bugün en azılı düşmanınla yarın dost olunabilir.

Donald Trump’ın temsil ettiği tam da budur. Söz konusu yeni paradigma sadece Donald Trump’ı veya ABD’yi ifade etmiyor. Aslına bakarsanız yeni dönemin temel dinamiği bu olmaktadır. Günümüzde hiçbir devletin birbiri ile ilişkileri sadece dostluk veya düşmanlık üzerinden tanımlanamaz. Aksine birçok devlet birbirleri ile ilişkilerinde bir yandan rekabet ederken, diğer yandan da ticaret yapmakta, ortak organizasyonlarda birlikte çalışmaktadırlar.

Bu genel değerlendirme Türkiye/ABD ilişkileri için de geçerlidir. Türk Medyası Trump’ın ikinci dönemini neredeyse Erdoğan’ın da Beyaz Saray’a taşınması olarak Türk kamuoyuna aktarıyor, fakat bu hiç de böyle değil.

Donald Trump ilk döneminde adeta Amerikan mafya filmlerinden çıkıp gelmiş bir figür gibi davranmıştı; biliyorsunuz bu filmlerin çoğu eskiden dost olanların birbirine ihaneti ve sonrasında birinin diğerini öldürmesi biçiminde ilerlerdi.

Erdoğan ve Trump da birbirlerine "dostum" diye hitap ediyorlar; fakat Türk/Amerikan ilişkilerinin en çalkantılı dönemleri Trump iktidarı döneminde yaşandı ve hiçbir Amerikan başkanı bir Türk cumhurbaşkanına “aptal olma” diye hitap etmemişti.

Trump/Erdoğan dostluğu bugünden tam olarak anlaşılamaz; fakat bana göre baskın karakter olarak Donald Trump öne çıkacak. Önümüzdeki dönem Erdoğan’ın Trump’ı etkilediği değil, aksine Trump’ın Erdoğan’ı belirlediği bir dönem olacak.

Donald Trump Erdoğan’a "dostum" der; fakat Trump/Erdoğan ilişkilerinin geleceğini Erdoğan’ın Trump’ın Ortadoğu planlamalarına karşı ortaya koyacağı tutum belirleyecek. Bu noktada ABD’nin Türkiye’nin Ortadoğu planlamalarına uyum göstermeye çalışacağını ön görmek gerçekçi olmaz.

Aksine tersi doğru olur; Erdoğan/Trump ilişkilerinin kaderini Erdoğan Trump’ın Ortadoğu planlamalarına uyumu belirleyecek. Bundan sonra olacakları yaşayarak göreceğiz. Fakat Kürt halkı her şeyden önce kendine güvenmeli ve kendi gündemlerini hayata geçirebilmek için yoğun bir çaba içerisine girmelidir.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.