İşgale yol açıp Kurdistanî olamazsın

• Başûrê Kurdistan’da temaslarda bulunan KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus’tan KDP’ye: “Sen işgalcilerin önünde yer alıyor, işgal noktalarının korumalığını yapıyorsun. İşgale yol açıp Kurdistanî olamazsın.”

ERDOĞAN ZAMUR

Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmed Karamus liderliğindeki KNK heyeti, Hewlêr ve Süleymaniye’de çok sayıda siyasi parti, kurum ve siyasi şahsiyet ile bir dizi görüşme gerçekleştirdi.

KNK heyeti, YNK, Goran Hareketi, Komela Dadgerî ya Kurdistanê (Kurdistan Adalet Topluluğu), Partiya Parêzgeran a Kurdistanê, Kurdistan Demokratik Ulusal Birliği, Tevgera Azadî, Kurdistan Komünist Partisi, Kurdistan Zehmetkêşan (Emekçiler) Partisi ve Kurdistan Demokratik Halk Hareketi’nin içinde olduğu siyasi partilerin yanı sıra Süleymaniye Valisi ve siyasi aktörlerle bir araya geldi.

Lozan’ı güncelliyorlar

KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, Başûrê Kurdistan’daki ziyaretleri ve işgalci Türk devletinin saldırılarını gazetemize değerlendirdi. Lozan Antlaşması’nın yıldönümünü de hatırlatan Karamus, “101 yıl önce Kürdistan dört parçaya ayrılmıştı. Bugün Türk devleti eliyle Kurdistan’ın iki parçası tekrar Türk işgaline alınmak isteniyor. Hiçbir Kürt bunu asla kabul etmeyecektir, etmemelidir” diye de ekledi.

Tamamen işgal etmiş

Ziyaretin çok önceden planlandığını ancak Türk devletinin devam eden saldırıları nedeniyle temel gündemin “işgal” olduğunu belirten Karamus şunları dile getirdi: “Ziyaretimiz dört parça Kurdistan’da ulusal birliği sağlamak amaçlıydı. Ancak  Türk devletinin işgal alanlarını daha da büyütmek için harekete geçtiğini öğrendik. Çok sayıda mühimmat ve askerin  Başûr’a kaydırıldığını, buralarda kontrol noktaları oluşturduklarını, bu alana girmek isteyenlerden kimlik istendiğini öğrendik. Bu durum Türk devletinin artık alanı tamamen işgal ettiğini gösteriyor.”

Söz yetmiyor, pratik gerekli

Başûrê Kurdistan’da böylesi bir ortamda temasta bulunduklarını vurgulayan Ahmed Karamus, görüştükleri siyasi parti temsilcileri ve şahsiyetlerin hepsinin bu işgale karşı duruş sahibi olduğunu ancak bunun yetmediğini vurguladı: “Başûr Kurdistan’daki siyasi partilerin ve örgütlerin bir duruşu var ancak bu sadece beyan düzeyinde kalıyor. İşgal karşısında açıklamalar yeterli değil. KDP dışındaki bütün siyasi parti temsilcileri ve siyasi şahsiyet ile görüştük. Özellikle hükümette yer alan YNK ve Goran Hareketi’yle görüştük. Türkiyenin girişimlerinin işgal olduğunu dile getiriyorlar. Bu olumlu bir durum ama tek başına işgali engellemeye yetmiyor. Artık söz yetmiyor, pratikte bir şey yapılması, tavır alınması gerekiyor. Türk devletinin amacı Başûr Kurdistan’ı işgal etmektir.”

 

 

KDP ile görüşme gündemimizde yok

KDP veya hükümet yetkilileriyle herhangi bir temas olup olmadığına dair sorumuza ise Karamus şu cevabı verdi: “Başûrê Kurdistan’a giderken ne Kurdistan hükümet yetkilileriyle ne de KDP yetkilileriyle görüşme yapma amacımız yoktu. Talep onlardan gelse bile kabul etmeyecektik. Hem işgalcilere yol açacaksınız, hem de Kurdistanî geçineceksiniz. Onlar Türkiye’nin KDP’yi kurtaracağını sanıyorlar ama yanıldıklarını görecekler. İşgalci Türk devleti ile işbirliğini her alanda mahkum ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz.’’

Fuat Hüseyin’in tutumu

KDP’nin işbirliğinin yanı sıra ABD ve Irak hükümetinin de Türk işgaline sessiz kaldığının altını çizen Karamus devamında şunları söyledi: “Irak merkezi hükümetinin bütün bileşenlerin Türkiye ile anlaştığını söyleyemeyiz. hükümetin içinde yer alan Sünni kesim Türk devleti ile birlikte hareket ediyor. Bazı hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda Türk devletinin yaptığını işgal olarak değerlendirdiler. Bu da şunu gösteriyor; Türk işgaline sessiz kalan sadece Irak hükümetindeki Sünni kesimdir. 2024 yılının başında ABD’nin ‘Türkiye’nin yerel hükümet ile ortak hareket etmesini istiyoruz’ açıklamasından sonra Türk devleti Bağdat’la uzun süredir çalışma ve ittifak peşindeydi. Merkezi hükümetin bir kesimi ve KDP bu antlaşmanın tarafıdır. Şu an Irak merkezi hükümetinin Dışişleri Bakanı olan KDP’li Fuat Hüseyin bu işgali normalleştirmek istiyor. Geçen gün yaptığı açıklamada ‘Türkiye’nin, bölgenin güvenliğini sağladığını; güvenlik nedeniyle operasyon yaptığını bir işgal durumu yaşanmadığını açıkladı. Zaten bu işgali en çok savunan ve normalleştiren kişi Fuat Hüseyin’dir.”

Halkın tepkisi belirleyici

Özellikle dört parça Kurdistan’da yaşayan Kürtlerin bu işgale karşı çok net tutum alması gerektiğini dile getiren Karamus şunları kaydetti: “Uluslararası güçler bu işgale karşı sessizliğini koruyor. Türkiye, Lozan Antlaşması’nın 101. yılında hem Rojava hem de Başûrê Kurdistan’ı işgal etmek istiyor. Buradan siyasetçilere, sanatçılara, akademisyenlere, insan hakları savunucularına, demokrasiden yana olan insanlara çağrı yapıyorum. 100 yıl önce Lozan’da Kurdistan topraklarının 4 parçaya ayrılmasına neden oldular. Bugün Türk devletinin eliyle yeniden işgal ediliyor. Bu işgale karşı çıkmak herkesin temel görevidir. Kürtler bu işgale karşı net tutum almalı ve bu işgali kabul etmemelidir. Uluslararası alanda bir sessizlik var. Görünen, uluslararası güçlerin bu işgale onay verdiğidir. Kürtler birlik olup bu işgale karşı bir duruş sergilerse uluslarası kamuoyu da bir tutum alacaktır.”

Susturma politikası

Başûr Kurdistan’da yaşanan işgal ve köy boşaltmalara karşı halkın tepkili olduğunu, yer yer protestoların yaşandığını dile getiren KNK Eşbaşkanı Karamus, KDP’nin asayiş eliyle halkı susturmaya çalıştığına vurgu yaparak “Başûr’de yaşayan halkımız 1990’lı yılların başında Kuzey Kurdistan’da tanık olduğumuz köy yakma, köy boşaltmaların kendi topraklarında olmasına tepkililer. İşgale karşı yer yer eylemler yapılıyor. Ancak KDP asayişi hemen eylemlere müdahale ediyor. Behdinan alanında yapılan tutuklamalar ile halkı susturmak, işgali normalleştirmek istiyorlar” şeklinde konuştu.

KDP Türk askerine kalkan oluyor

Gerillanın peşmerge ile çatışma yaşanmaması için temkinli davrandığını buna rağmen KDP’nin aynı sorumlulukla hareket etmediğine vurgu yapan Karamus şunları kaydetti: “Peşmerge güçleri, Türk işgaline yol açıp ve onlara destek sağlıyor, sen işgalcilerin önünde, onların güvenliğini sağlıyor, onların işgal noktalarının korumalığını yapıyorsun. Bir nevi güvenlik kalkanı oluyorsun. Gerilla, çatışma yaşanmaması için temkinli davranıyor. Buna karşı Peşmerge, Türk devletinin silahlı güçlerinin önünde Medya Savunma Alanları’na giriyor. Bu kabul edilir bir şey değildir. Yaşananları Kürt halkının vicdanına bırakıyorum.”

Irak anayasası ve uluslararası hukuka aykırı

Türk devletinin Kurdistan topraklarını işgal durumunun hem Irak anayasasına hem de uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Karamus, bunu gündemleştirme amaçlı çalışmalar yürüteceklerini ekledi: “Öncelikle dört parça Kurdistan ve diasporada bulunan Kurdistanî siyasi partiler, sivil toplum kurumları harekete geçirmeliyiz. Uluslararası ilişkilerimizi ve dostlarımızı bu işgale karşı harekete geçireceğiz.”