Kadınların ortak paydası: Jineolojî

Kadın Haberleri —

.

.

  • Yaşamın, anlam arayışının ve direnişin olduğu her yer ‘Jineolojî'nin çalışma alanı’ diyen Jineolojî Akademisi üyesi Elif Kaya, “Yaşam ve bilimin arasına mesafe girmemesi için bir çaba ve gayret” içerisinde olduklarını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Demokratik Uygarlık Manifestosu’nun temelini oluşturan Jineolojî Bilimi’nin gelişim sürecini ve çalışmalarını Mezopotamya Ajansı’ndan Pınar Ural’a anlatan Jineolojî Akademisi’nden Elif Kaya çalışmalara 2009-2010 yıllarında başladıklarını kaydetti.

Kaya, “O dönem Reber Apo’nun Özgürlük Sosyolojisi’nde Jineolojî'ye dair ifade ettiklerini okuduğumuzda, hepimizde büyük bir heyecan yaratmıştı. Ne olduğunu henüz tam anlamamış olsak da söylenenler bizi hakikatimizle buluşturacak sihirli sözler gibi geliyordu” dedi.

Jineolojî eğitim müfredatına Mexmûr’da girdi

Jineolojî'nin bir sisteme kavuşması her alanda yürütülen araştırma ve tartışmalar sonucunda olduğunu belirten Kaya, Jineolojî'nin daha önce hazırlanmış bir çerçeve doğrultusunda gelişmediğini söyledi. "Yaşamın, anlam arayışının ve direnişin olduğu her yer Jineolojî'nin çalışma alanıydı” diyen Kaya, “Daha savunmaların yeni okunmaya başlandığı dönemde 2009-2010 yıllında Maxmur’lu kadın öğretmenler Jineolojî'ye dair okumalarından ulaştıkları sonuçlarla birlikte toplumsal cinsiyetçilik ve kadın tarihini içine alan bir kitap hazırlayıp, Jineolojî dersi olarak okul müfredatına koymuşlardı. Diye anlattı.

2015’teki konferans çerçeveyi netleştirdi

Jineolojî'nin ilk örgütlenme komitesinin 2011 yılında kurulduğunu hatırlatan Kaya, cezaevinde yürütülen Jineolojî tartışmalarının 2013 yılında bir kitap halinde yayınlandığını belirtti.

Silêmanî’de, yine Avrupa’da yapılan Jineolojî konferanslarının yanı sıra çok sayıda çalışmanın olduğunu dile getiren Kaya şöyle dedi: “Jineolojî'nin, çalışma çerçevesini netleştirdiği konferans 2015 yıllında yapılan konferanstı. Bu konferans o güne kadar farklı yerlerde ve zamanlarda yapılan araştırmaların ortak bir çerçeveye kavuşturulduğu ve Jineolojî'nin hangi esaslar üzerinde çalışma yürütmesi gerektiğini belirleyen temel bir konferanstı. Bu dönemle birlikte Jineolojî çalışmalarının örgütlendirilmesi hem toplumsal alanda başladı hem de ulaşılan sonuçları toplumla paylaşmanın yol ve yöntemleri zenginleştirilmeye çalışıldı.”

Jineolojî Dergisi yayınlandı

Jineolojî’nin halka ulaşması için basın-yayın çalışmalarının öncülüğünü ise Başûrê Kurdistan’ın Silemanî kentinden 4 Ekim 2022 tarihinde suikastla katledilen Nagihan Akarsel'in yaptığını dile getiren Kaya, "2016 yılının Mart ayında yayına başlayan Jineolojî Dergisi bir akademi gibi rol oynadı. Dünyanın pek çok ülkesinden, farklı çevrelerden deneyimler bu dergide buluştu” dedi. 

Örgütlenme modeli olarak Akademiler

Özgür yaşam ve bilgi arayışında olan her yer, her kadın Jineolojî akademisinin çatısı altında yer bulabileceğini söyleyen Kaya,  ‘duvarları olmayan akademi’ vurgusunda bulundu. Kaya şöyle dedi: “2018 yıllında yapılan Jineolojî Konferansı ile örgütlenme modelimizin akademi olması kararlaştırıldı. Çatısı akıl ve duyguyla örülmüş olan ama duvarları olmayan akademimizde özgür yaşam bilimini yaratmaya çalışan yüzlerce, binlerce kadın yer alıyor. Birlikte kadının bilgisini açığa çıkarıp, hakikatle buluşmaya çalışıyoruz.” 

Üniversitede Jineolojî Bölümü

Her bölgenin kendine göre örgütlenme modeli olduğunu da dile getiren Kaya, “2017-18 yıllında Rojava Üniversitesi bünyesinde Jineolojî Bölümü oluşturuldu. Bu kurumların temel çalışma alanı eğitim faaliyetleri ve sosyolojik alan araştırmalarıdır. Yerelde kadın örgütleriyle ortak çalışmalar yapıp, yaşanan sorunların tespit edilmesi ve çözüm geliştirilmesi için birlikte çalışmalar yürütülüyor. Yani toplumsal yaşamın özgür temelde değişmesi için çalışmalar yürütülüyor” dedi.

Jinwar Projesi

Jineolojî'nin kadın ve mekan perspektifinin Jinwar Projesi’yle hayat bulduğunu ifade eden Kaya, “Jineolojî'nin salt tespit eden değil, eylemci olduğunun da ifadesidir” diyerek bunun temel bir özellik olduğun kaydetti.

Kaya devamla şunları belirtti: “Jinwar’da aynı zamanda Şîfa Jin Hastanesi bulunuyor. Doğal tıp yöntemlerini geliştirip, kullanmayı hedefleyen bu hastanede aynı zamanda modern tıp bilimiyle tedavi imkanları da bulunmaktadır. Sağlık alanının bir endüstriye dönüştürülmesine karşı duran, sağlığın toplumsallık ve çevreyle bağını kurmaya çalışan bir perspektifle çalışma yürütmeye çalışıyor.”

Jineolojî çalışmaları kapsamında Andrea Wolf Enstitüsü’ne değinin kaya, “Farklı ülkelerden gelen kadınların araştırma, inceleme, eğitim çalışmaları bu alanda yürütülüyor” dedi.

Kürt kadın eserleri kütüphanesi

Kurdistan’ın diğer alanlarında da ihtiyaçlar temelinde farklı kurumlaşmalara gidildiğini söyleyen Kaya, Başûrê Kurdistan’da Kürt Kadın Eserleri Kütüphanesi’nin Mart ayında kurulacağı müjdesini verdi. Kaya, “Kaç yıldır hazırlığı yapılan, açılmasına kısa bir süre kala çalışmayı yürüten Nagihan Akarsel arkadaşımızın katledilmesiyle birlikte açılışı ertelenen bu proje kadınların yazım faaliyetlerini teşvik etmek, yazılmayan tarihinin yazılmasını sağlamak, sözlü tarihi derlemek amacıyla oluşturulan bir projedir” diye belirtti.

Avrupa’da da Jineolojî çalışmalarının Jineolojî Center Kurumu’nca yürütüldüğünü dile getiren Kaya, her ülkenin ihtiyaçlar doğrultusunda çalışmalarını belirlediğini söyledi.

Pek çok araştırma çalışmasının yapıldığını ve sonuçlarını kitaplaştırdığını dile getiren Kaya, her devrimin bir bilgi yapılanmasına dayandığını kaydetti.

Jineolojînin farkı

Jineolojî'ye çok iş düştüğüne söyleyen Kaya, “Kuşkusuz bir sorunun tespiti önemli ama tek başına bir anlam ifade etmiyor. Aynı zamanda nasıl aşılabileceğinin yol-yöntemlerini göstermek de gerekir. Yani ‘kadın, ataerkil-kapitalist sistem tarafından eziliyor’ tespitini yapmak önemli ama nasıl aşılacağının bilgisi olmadan bu tespit bir anlam ifade etmez. Nasıl aşılacak? Kendini örgütleyerek, bilinçlenerek, özsavunmasını geliştirerek vb. ama çözüm göstermek de tek başına yetmez, içinde yer almalı, sorunu kendi sorunu olarak görüp, birlikte eylemde bulunmalı. Jineolojî böyle bir yöntemle diğer bilimlerden farkını ortaya koyabilir. ‘Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlükçü Toplum Paradigması’nın yaşam bulmasında rolünü oynayabilir. Jineolojî Akademisi olarak paradigmamız ne olmalı kapsamında uzun zamandır bu tartışmaları sürdürüyoruz. Yaşam ve bilimin arasına mesafe girmemesi için bir çaba ve gayret var” dedi.

Jineolojî'nin “kadın devrimi”nin dayanacağı bilgiyi açığa çıkaracak bir bilim olma çabasında olduğunun altını çizen Kaya, Jineolojî Akademisi olarak böyle yaklaştıklarını ve bu nedenle de kadın hareketlerinin yürüttüğü konferans, çalıştay vb. çalışmalarda yer alarak, üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını kaydetti. 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.