Kürdistan ve Türkiye'den kısa kısa
- Kaçırılan dört Kürt'ten haber alınamıyor
- Savaşın faturasına itiraz
- Fahrettin Altun, günde 14,5 milyon savuruyor
- Sermayenin payı gizleniyor
Kaçırılan dört Kürt'ten haber alınamıyor
İran güçlerinin,13 gün önce Sine’nin Dêweznawî köyünü basarak kaçırdığı dört Kürt yurttaştan haber alınamıyor.
Kürdistan İnsan Hakları Ağı tarafından yapılan açıklamaya göre; İran’ın İtlaat İdaresine bağlı güçler, resmi bir karar olmaksızın 5 Kasım günü Doğu Kürdistan’ın Sine kentine bağlı Sewlawa ilçesindeki Dêweznawî köyünü bastı. Köy baskınında Cafer Erdelani (40), Muhammed Kerimi (31), Hamid Salihnejadi (27) ve Sina Esed Hekimi (15) gözaltına alındı. Gözaltına alınan yurttaşların Sine’deki İtlaat merkezine götürüldü; aileleri ve avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmedi.
İnsan Hakları Ağı, dört Kürt yurttaştan daha sonra hiçbir haber alınamadığını bildirdi. SINE
* * *
Savaşın faturasına itiraz
Düşük ücrete, hayat pahalılığına, vergi soygununa, işten atmalara ve iş cinayetlerine karşı ‘artık yeter’ diyerek bir araya gelen İşçi Emekçi Buluşması bileşenleri, “Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz” dedi.
İşçi Emekçi Buluşması bileşenleri, önceki akşam Ankara'nın Kızılay semtinin Yüksel Caddesi'nden Sakarya Caddesi'ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından açıklama yapan İşçi Meclisi'nden Sibel Doğan, yaşanan ekonomik krizin toplumdaki yansımalarına dikkat çekerek, "Bugün burada düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, işten atmalara, iş cinayetlerine, faşist baskı ve zorbalığa, kadın ve çocuk cinayetlerine, kayyuum düzenine, savaş ve saldırganlık politikalarına ‘artık yeter’ demek için bir aradayız. Krizin ve savaşın faturasını ödemek istemediğimizi, insanca yaşamak istediğimizi bir kez daha haykırmak için bir aradayız" dedi.
Emek düşmanı bir rejimdir
Çalışma ve yaşam koşullarının Ortaçağ karanlığına sürüklendiğini ifade eden Doğan, şunları söyledi: "İnşa etmeye çalıştıkları servet, sefalet kutuplaşmasını daha da derinleştirecek emek düşmanı bir rejimdir. Aldığımız ücretlerle bırakın insanca bir yaşam sürmeyi, nefes almak bile imkânsız. Enflasyon canavarı belimizi bükmeye, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştıkça iş cinayetleri artmaya devam ediyor. Bu ülkenin işçisinden, emekçisinden, emeklisinden göz göre göre çalıyorlar. Bizler, bu emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Krizin faturasını doymak bilmez kâr hırsları ile bu krize neden olanlar ödemeli.”
Bu düzeni kabul etmiyoruz
İktidarın, kayyum politikalarıyla başta Kürt halkının olmak üzere ezilen halkların taleplerini yok saydığını, savaş politikalarıyla silah tekellerini zengin etmeye devam ettiğini dile getiren Doğan, şöyle devam etti: “Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar, sırf onlar daha çok kazansın; işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor. Bu düzen, yoksulluk yüzünden daha okul çağına gelmemiş 5 kardeşin bir barakada diri diri yanmasına neden olan bir düzendir. Bu düzen, emeğe, insana düşman bir düzen. Kriz ve savaşlarla ayakta duran bu düzeni kabul etmiyoruz. Krizin ve savaşın faturasını ödemeyi reddediyoruz, insanca yaşamak istiyoruz.”
Tandoğan mitingine davet
Doğan’ın ardından söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Ahmet Karagöz de şunları belirtti: "Bugün ülkemizde açlık, yoksulluk, işsizlik, sefalet diz boyu. Artık sabretmeyeceğiz, hakkımız ne ise onu istiyoruz. KESK olarak 30 Kasım’da Ankara Tandoğan’da bütçe temalı bir miting gerçekleştireceğiz. Hepinizi bu mitinge davet ediyoruz." ANKARA
* * *
Fahrettin Altun, günde 14,5 milyon savuruyor
Türk Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 10 ayın her günü 14 milyon 480 bin 746 lira harcadı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının harcamalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Buna göre; Eylül'de 274 milyon 591 bin lira harcayan İletişim Başkanlığı, Ekim'da 574 milyon 687 bin lira harcadı. İletişim Başkanlığının Ekim harcamaları iki kattan fazla arttı. Yılın ilk 10 ayında harcaması 4 milyar 344 milyon 224 bin lirayı bulan İletişim Başkanlığı, yıllık bütçe ödeneği 4 milyar 126 milyon 595 bin lirayı da aştı. İletişim Başkanlığı, 10 ayın her günü 14 milyon 480 bin 746 lira harcadı. Saat başı harcaması 603 bin 364 lira olan kurum, 36 asgari ücretlinin maaşını bir saatte harcadı.
Bulut, yoksulluğu, vatandaşın kaderi haline getiren iktidarın, milletin vergilerini bol keseden harcadığını, hesabını da vermediğini belirterek, şunları söyledi: "Vatandaş faturalarını, kirasını zar zor öderken, mutfak masraflarını zor karşılarken saray başta olmak üzere kurumların milletin vergilerini hesapsız çarçur etmesi kabul edilemez. Vatandaşa ‘kemer sık’ diyenler, asgari ücrete bir yıldır zam yapmayanlar, emekliyi sosyal yardımlara muhtaç duruma getirenler, tasarruf tedbirlerinin arkasına saklananlar har vurup harman savuruyor. Tasarruf tedbirleri sadece vatandaşa mı var? Vatandaşın kemerinde sıkmaktan delik kalmadı. Sarayın ajansına dönen, millete hiçbir faydası olmayan İletişim Başkanlığı, trol hesapların ve kirli propagandaların başkanlığı haline geldi." ANKARA
* * *
Sermayenin payı gizleniyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, Plan Bütçe Komisyonu'ndaki sunumunu eleştiren Prof. Dr. Aziz Konukman, sermaye verilen aslan payının gizlendiğini söyledi.
Bütçe görüşmeleri Türkiye Meclisi Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye devam ediyor. Bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı sunumda önemli açıklamalarda bulunan Şimşek, vergide adalet eleştirilerine yanıt olarak “Vergi harcamalarının 853 milyar lirası, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklanıyor. Vergi mi getirelim asgari ücrete, siz onu mu istiyorsunuz?” demişti. Şimşek’in asgari ücrete yönelik vergi muafiyeti açıklamasını Cumhuriyet TV'ye değerlendiren Prof. Aziz Konukman, şunları söyledi: “Kimse emekçilere yapılan vergi muafiyetine karşı değil. Kanun teklifinin bağlı cetvelleri arasında sıkıştırılmış bir tablo vardır. Orada vergi harcamlarının dağılımı var. Toplam rakam 3 trilyon. Asgari ücretten kaynaklanan vergi muafiyeti rakamı tabloda yok, sağ olsun Bakan söylemiş. Demek oluyor ki kalan 2 trilyon 147 milyar vergi muafiyeti sermayeye sağlanmış. Sayın Şimşek vergi muafiyetinde aslan payını sermayenin aldığını gizliyor. Sermayeye verilen bu muafiyetten gelin bir yıllığına vazgeçelim, vergi havuzumuz büyüsün.”
Asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin tartışmalar sürerken Mehmet Şimşek, “Yönetilen fiyatlar enflasyon hedefiyle uyumlu belirlenecek” dedi. Bu ifadeler asgari ücret zammının hedeflenen enflasyona paralel yapılacağı yönünde yorumlandı. Prof. Konukman, “Asgari ücret zammı öngörülen enflasyona göre değil, gerçekleşen enflasyona göre yapılmalı. Bu artık iktisadi bir durum olmaktan çıktı. Burada bir insan hakkı ihlali var. İnsanlar açlık sınırının altında bir asgari ücretle yaşayamaz” dedi. ANKARA