Savaşın sefaleti kader değil

Ayşegül Doğan

Ayşegül Doğan

  • Savaşın gölgesinde milyonlarca insanı yoksulluk ve sefalete mahkum eden politikalarda ısrar edildiğini, halkın geleceğinin çalındığını belirten DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Bu, kader değil, buna mecbur ve mahkum değiliz" dedi.
  • Bunlara karşı birlikte mücadele edilerek, gidişatın değiştirilebileceğini vurgulayan Doğan, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve emek mücadelesini, 'Ekmek ve Adalet' kampanyasıyla güçlendireceklerini söyledi.

'Ekmek ve Adalet' kampanyası başlatacaklarını duyuran DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "İşimize, aşımıza, özgürlüğümüze, alın terimize, ekmeğimize göz koyanlara karşı kampanyamızda buluşalım" diye seslendi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, dün düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi. Suriyelilere yönelik ırkçı saldırıları tepki gösteren Doğan, "Uzun zamandır iktidarından muhalefetine medya kuruluşlarından sosyal medyaya kadar mülteci karşıtlığı ve düşmanlığı ve bununla ilgili propagandanın bir sonucu gördük. Türkiye Mülteci Konseyi'nin hazırladığı rapora göre; o gün başlayan ve gece boyunca devam eden linçlerin ardından 107 dükkan yağmalandı, tahrip edildi, yabancı plakalı araçlar saldırıya uğradı, bazıları ateşe verildi" dedi. Türkiye ve Suriye'de yaşananların sorumlusunun AKP-MHP olduğunu ifade eden Doğan, iktidarı tedbir almaya ve sorunla yüzleşmeye davet etti. 

Milyonlarca insanı yoksulluk ve sefalete mahkum eden politikalarda ısrar edildiğini, halkın geleceğinin çalındığını belirten Doğan, "Bunun bir kader olmadığını biliyoruz. Bize dayatılan savaşa, ranta, talana, yolsuzluğa, sömüreye, açlığı yoksulluğa, işsizliğe, tecride, ölüme, darbeye, hapishanelerde işkenceye, irade gaspına, cinsiyetçiliğe, kadın katliamlarına, doğa katliamına ve ekolojik yıkıma mecbur ve mahkum değiliz" dedi.

'Ekmek ve Adalet' kampanyası

Bunlara karşı birlikte mücadele edilerek, gidişatın değiştirilebileceğini belirten Doğan, şöyle devam etti: "İşte o yüzden yakında bir kampanya başlatıyoruz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi ve emek mücadelemizi 'Ekmek ve Adalet' kampanyasıyla güçlendiriyoruz. Herkesi kampanyamızı katılmaya ve mücadeleyi birlikte büyütmeye davet ediyoruz. Peki kimleri davet ediyoruz; asgari ücretlileri, emeklileri, memurları, işçileri, köylüleri, çiftçileri, adaletsizliğe uğradığını düşünen herkesi, insana yakışır bir yaşamı mümkün kılmak çin de 'Ekmek ve Adalet' kampanyamıza katılmaya davet ediyoruz. İşimize, aşımıza, özgürlüğümüze, alın terimize, ekmeğimize göz koyanlara karşı 'Ekmek ve Adalet' kampanyamızda buluşalım diyoruz. Ranta karşı, adalet ve emek mücadelesi için buluşalım."

Qoser'de tarım mitingi

Kampanyaya 19 Temmuz'da Mêrdîn'in (Mardin) Qoser (Kızıltepe) ilçesinde tarım mitingiyle başlayacaklarını söyleyen Doğan, "Ardından Temmuz ve Ağustos ayı boyunca da Mersin, Kocaeli, Iğdır, Agirî, Antalya, Aydın, Manisa, İstanbul, Hatay, İzmir ve daha pek çok il ve ilçede emekçilerle buluşacağız, ilerleyen günlerde bunun daha ayrıntılı bir şekilde planlanmış halini sizlerle paylaşacağız" diye konuştu.

 

* * * 

DEM Parti neden yürüyor?

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 3 Haziran'dan bu yana sokaklarda, yollarda olduklarını; son olarak Marmara ve Ege'den başlayan Ankara, Adana, Êlih, Amed'de Wan'a, oradan da Colemêrg'e 'İradeye Saygı Yürüyüşü'ne devam ettiklerini hatırlattı. "Peki, neden yürüyoruz?" diye soran Doğan, şunları ifade etti: "Yürüyüşümüzün adından da anlaşılacağı üzere kayyumda ısrar edenleri, halk iradesine hürmete davet etmek için yürüyoruz. 'Sandık sonuçlarına saygımız var' diyenlere 'Kürtleri bu saygıdan muaf tutmaya devam edecek misini?' diye sormak için yürüyoruz. Yargımız kanunu değil, hukuku konuşarak kayyum atadı diyen Sayın Cumhurbaşkanı'na tekrar soruyoruz; Kürtlere uygulanan hukukun tanımı nedir? Kürt halkı bir tek AKP gibi sistem partilerine oy verdiğinde mi oyunu geçerli sayıyorsunuz ya da iradesi geçerli sayılıyor, iradesi saygıya değer görülüyor?

 

* * *

Bu utancı taşımak istemeyenlere

İrade gaspı ve kayyum atanması utancını taşımak istemeyen tüm Türkiyelilere, Türkiye’deki vicdanlı insanlara seslenen Doğan, şunları söyledi: "Herkes durup bir an düşünsün lütfen. 21. yüzyılda dünyanın kaç ülkesinde insanlar kendi oylarıyla seçtikleri belediye eşbaşkanları yerine kayyum atanmasın diye gece gündüz o belediyelerin önünde nöbet tutuyor? Dünyanın kaç ülkesinde insanlar 40 dereceyi aşan sıkacakta veya eksilere düşen soğukta kendi iradelerine saygı gösterilsin diye yürümek durumunda kalıyor? Hakkari’de olanlar, herkesi ilgilendiriyor.  Kayyum meselesi, sadece DEM Parti'lilerin meselesi değil. Bu soruları sormaya devam eder, sahici bir sorgulama ve yüzleşmeye başlarsak işte o zaman bu kadar çok sorgulayan insanın iradesi karşısında Hakkari kayyum rejimi için sonun başlangıcı olur. Biz bu konuda kararlıyız. Geri adım atmayacağız. Hakkari Belediyesi'nde olması gereken kayyum değil, Sıdık Akış ve Viyan Tekçe'dir."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.