Seyit Rıza’nın fedaisi

Toplum/Yaşam Haberleri —

Pule Demir

Pule Demir

  • Dersim’in Çemîşgezek ilçesi Sinsor köyünde yaşayan Pule Demir, 1936 yılında doğdu. Babası Cemal Şahin devletin baskısına maruz kaldı. Dedesi Şah İsmail ise cezaevinden firar ettikten sonra 9 yıl Seyit Rıza’nın korumalığını yaptı. Pule Demir, dedesini anlattı.

İSMET KONAK

Dersim 'heterojen' bir yapıya sahip. Yani farklı etnik kimlik ve dinsel gruplardan müteşekkil bir coğrafya. Bu coğrafyada onlarca aşiret mevcut. Bazı aşiretler Kırmancki konuşurken, bazıları Kurmanci ya da Dersimli Kirmancların tevatürüyle 'Kirdaskî' konuşmaktadır. Bazı aşiretlerin kolları ise hem Kırmancki hem de Kırdaski konuşmaktadır. Bu sosyolojik gruplardan biri Kalan aşiretidir. Bu aşiretin Çemişgezek kolu her iki Kürdi lehçe konuşmaktadır. Mesela Doğan, Sinsor gibi köylerde benzer bir panoramaya tesadüf edilmektedir. Genel kanı aşirete bağlı bazı ailelerin bu köylere sonradan göç ettiği ve Kırdaski’yi burada öğrendiği yönündedir. 

Bu hafta Kalan aşiretine 'sığınak' olan köylerden Sinsor’a gittik. Köyde sadece Kalanlılar yok, Kurêşan, Qoçan, Şikak aşiretlerine mensup aileler de iskân etmektedir. Sinsor’da hem Raya Heqî inancı hem de İslamiyet yaşamaktadır. Müslüman kitlenin varlığı, köyün Dersim Soykırımı’ndan 'muaf' olmasını sağlamıştı. Zira Kemalist 'akıl', kimlik siyaseti gütmüş ve genelde Raya Heqî inancını benimseyen köyleri “kılıçtan” geçirmişti. Ne var ki Dersim 'kasabı” Abdullah Alpdoğan birçok katliamda 'Kızılbaşları ve Kürtleri öldürün” emrini vermişti. 

 

 

Pule Demir

Köyün nevi şahsına münhasır kadınlarından Pule Demir’in kapısını çaldık. Çaylarımızı yudumladığımızda gözlerimiz Pule Ana’nın alnındaki dövmeye (deq) kaydı. Gençliğinde yaptırdığı dövme adeta yıllara meydan okuyor. Dövme geleneği bir zamanlar Dersim’de oldukça yaygındır. Pule Demir’e yaşını soruyoruz. 1936 yılında Sinsor’da dünyaya gelmiş. Babası Şah İsmail, Doğan köyünden buraya göç etmiş. Pule Ana küçük yaşlarda Pelir Demir ile baş göz olmuş. Hem Kîrdaski hem de Kîrmancki konuşabiliyor. Konuşmasında nerdeyse tek bir Türkçe sözcük dahi yok. Adeta mankurtlaşmanın henüz uğramadığı bir 'ada” izlenimi veriyordu.

Cemal Şahin idamdan kurtulur 

Pule Demir, Dersim Soykırımını hatırlamıyor, ancak ailesi Türk devletinin 'tazyikine' maruz kalıyor. Mesela bazı köylüler, babası Cemal Şahin hakkında Türk yetkililere 'asi' olduğu istihbaratını verir. Bunun üzerine Şahin, tutuklanıp Amed’de cezaevine atılır. İktidar Cemal Şahin’i idam etme niyetindedir. Şah İsmail, oğlunu bu 'keşmekeşten' çıkarmak için Amed’e yola koyulur. Karşısına ilginç bir şahsiyet çıkar. Daha önce Sinsor’da misafirperverlikle ağırladığı bir misafiri Şah İsmail’i tanır ve olayın mahiyetini sorar. Misafirin eşi, Cemal Şahin’i yargılayan mahkeme başkanının evinde çalışmaktadır. Kadın, mahkeme başkanına ricada bulunur ve neticede Cemal Şahin idam edilmekten kurtulur. 

 

 

Seyid Rıza’ya sığınır 

Pule Demir’in ailesinde en 'mümtaz' şahsiyetlerden biri şüphesiz dedesi Şah İsmail’dir. Köyde dayısı İsmail Ağa tarafından Türk yetkililere 'asker kaçağı' olduğu bilgisi verilir. Bunun üzerine Türk askeri onu dağ taş aramaya koyulur. Sonunda asker ve Şah İsmail arasında çatışma çıkar. Çatışmada birkaç askerin yaralandığı söylenmektedir. Sadece Şah İsmail değil, Doğan köyünde çok sayıda iyi silah kullanan olduğu bilinmektedir. Çatışmadan sonra Şah İsmail tutuklanır ve Çemişgezek’te zindana atılır. Zindan günlerinde 'firar' planları yapmaya başlar. Firar etmek kolay, ancak sonrasında iyi 'tahkim' edilmiş bir sığınağa ihtiyacı vardır. Şah İsmail düşünür ve kendisi için yegâne 'tahassungahın' Seyid Rıza’nın mekânı olduğuna karar verir. Neticede firar eder ve Lajê Baboyî’ye (Seyid Rıza’nın lakabı) sığınır. 

Şah İsmail yaklaşık 9 yıl Seyid Rıza’nın korumalığını yapar. Seyid’in direnişçi kişiliğinden ve ailesinden çok etkilenir. Öyle ki torununun adını takarken Seyid Rıza’nın ilk eşi Pule’nin adından esinlenir. Bilindiği üzere Pule Ana, Diyap Ağa’nın kızıdır. Bugün Pule Demir, Sinsor köyünde onun adını büyük bir iftiharla yaşatıyor. 

Rayberê Qopî

Pule Demir, dedesinden bahsederken sözü Seyid Rıza’nın yeğeni 'Rayber’e' getirir. Rayberê Qopî bilindiği gibi Dersim Jenosidi’nde Mustafa Kemal ve avanesine 'yaltaklık' yapmıştı. Alişêr, Ana Zarifa ve Seyid Rıza’yı katletmesi için Abdullah Alpdoğan tarafından vazifelendirilmişti. Nuri Dersimi’nin yazdığına göre Türk yetkililer her görüşmede Rayber’e yaklaşık 5 bin lira veriyormuş. O dönemde bir memurun aylık maaşı 50-60 lira civarında. Neticede Rayber, Alişêr ve Ana Zarifa’nın katliamında inisiyatif almış ve vazifesini 'başarıyla' yerine getirmişti. Sonraki süreçte Alpdoğan idaresi ne yapmıştı? Rayber ve oğlu Ali Haydar’ı da kılıçtan geçirmişti. Tüm nökerlerin bu kıssadan çıkaracağı hisse: non serviam (hizmet etmeyeceksin). 

Şah İsmail’in Rayber ile çatışması 

Pule Demir’in anlatımına göre bir gün Rayber ve şürekâsı yola çıkar, Doğan köyüne gelir. Amacı Şah İsmail’in malını talan etmek. Rayber’in tayfası Kırxan deresine kadar gelir ve burada bir mukavemetle karşı karşıya kalır. Şah İsmail, Rayber’i görür ve kendisine der ki 'ben size 9 yıl korumalık yaptım, düşmana karşı mekânınızı korudum. Sen şimdi gelmiş, benim malımı talan etmek istiyorsun. Buna asla izin vermem.' Kırxan deresinde küçük çaplı bir çatışma yaşanır, Şah İsmail Rayber’in atını ayağından vurur. Şah İsmail’in kararlı olduğunu gören Rayber ve tayfası, geri çekilmek zorunda kalır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.