• Başûr halkının, birçok bedel ödediğini; binlerce pêşmergenin şehit olduğunu hatırlatan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, "Bu şehadetler Saddam yıkılsın, yerine Türk devleti Başûr’a gelsin diye yaşanmadı. Barzani Ailesi, Saddam’ın yerine Türk devletini Başûr’a yerleştiriyor" dedi. 
• Barzaniler ile Türk devletinin, Başûr’un statüsünü ortadan kaldırmak istediğini belirten Eşbaşkan Bayık, şunların altın ıçizdi: "Statüyü koruyan PKK’dir, bedelini de ödüyor. Temel kriter, yurtseverliktir. Türk devletine ve ihanete karşı durmayanlar, yurtsever olamaz."

Barzanilerin her yerde, ‘PKK Başûr’un statüsünü ortadan kaldırıyor’ diye propaganda yaptığını, halbuki Başûr’un statüsünü ortadan kaldıranların Barzaniler olduğunu belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, "Barzaniler, kaderlerini tamamen AKP-MHP’ye bağlamış durumda" dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, ANF'nin sorularını yanıtladı. Bayık, söyleşinin ikinci bölümünde Barzanilerin Başûrê Kurdistan ve Kürt halkının aleyhine çabaları ile Türk devletinin özel savaş politikalarına dair konuştu. Bayık, Barzanilerin, Federe Kurdistan Parlamentosu seçimlerinin ertelenmesini istemesinin, iki temel sebebe dayandığını belirterek, şöyle sıraladı:

* Kürtlere ettikleri ihanettir, çünkü işgalci, soykırımcı Türk devleti ile birlikte hareket ediyorlar ve Kürt halkına düşmanlık ediyorlar. Sadece PKK’ye etmiyorlar, Kürt halkına da düşmanlık ediyorlar. Kürt halkına karşı Türk devleti ile birlikte yürüttükleri siyaset, gerçek yüzlerini herkese gösterdi. Kürt halkı arasında teşhir oldular.

* AKP-MHP, Türkiye ve Kuzey Kurdistan’daki yerel seçimlerde büyük bir darbe yedi. Barzaniler ise AKP’den daha büyük darbe yedi, zayıf düştü. Biliyorlar ki seçim olursa Erdoğan gibi kaybedecekler. Şimdi bir seçim olursa kaybedeceklerini, iktidardan düşeceklerini görüyorlar. Ellerindeki imkanları kaybetmek istemiyorlar.

Başûr'da hükümet yok

Ortada bir Başûr hükümeti olmadığını, 'Kurdistan Bölgesel Hükümeti' adı altında Barzani Ailesi'nin hükmettiğini kaydeden Eşbaşkan Bayık, şöyle devam etti: "Her şeyi hizmetlerine koymuşlar. Büyük bir talan yapıyorlar. Milyarlarca paraları var. Amerika’da, Körfez ülkelerinde yerleri var, villaları var, bankalarda milyarları var. Bazıları da bunları dile getiriyor. Oysaki Başûr’da halk aç ve gün geçtikçe de yoksullaşıyor.  Barzani Ailesi de gün geçtikçe zenginleşiyor. Ortada bir hükümet, iktidar yok, tamamen Barzanilerin iktidarı var. Canları, keyifleri ne isterse onu yapıyorlar. Ortada ne kanun var, ne hukuk var, ne adalet var, hiçbir şey yok. Eğer gerçekten Kürtlük ve Başûr halkı için mücadele ediyorlarsa neden seçimi erteliyorlar? Demek ki korkuları var, gizledikleri şeyler var. Ortaya çıkmasını istemiyorlar. Ellerindeki imkanları kaybetmek istemiyorlar. O yüzden seçimi ertelemek istiyorlar."

 

 

Seçim olmasın, demiyorlar

Barzanilerin, 'seçim olmasın' demediğine, özellikle yıl sonuna ertelenmesini istediklerine dikkat çeken Bayık, nedeninin şöyle izah etti: "Erdoğan, ‘Başûr’da daha fazla alana yayılacağız’ diyor. Belli ki bununla bağlantılı bir program yürütüyorlar. Türk askerlerinin Başûr’a yayılmasını bekliyorlar. Türk askerleri daha fazla yayılacak, Başûr’un tamamına girecek, o zaman seçim imkanı ortadan kalkacak; onlar da iktidarlarını, diktatörlüklerini sürdürecek."

Saddam'in yerine Erdoğan

Başûr halkının, Behdînan ve Soran’da birçok bedel ödediğini; binlerce pêşmergenin şehit olduğunu hatırlatan Bayık, şunları ifade etti: "Bu şehadetler Saddam yıkılsın, yerine Türk devleti gelip Başûr’da iktidar olsun diye yaşanmadı. Başûr halkımız, diktatörlükten kurtulmak, özgür ve demokratik bir şekilde yaşamak için bedel ödedi. Barzani Ailesi ise Saddam’ın yerine Türk devletini Başûr’a yerleştiriyor.

Başûr halkı kabul edemez

Başûr halkı, Türk devletinin bu işgalini kabul edemez. İnanıyorum ki; Başûr halkı, Barzani iktidarından rahatsız, bir an önce özgür ve demokratik bir şekilde yaşamak istiyor. Tarihlerine, değerlerine, statülerine sahip çıkmalılar. Barzaniler, Türk devleti ile Başûr’un statüsünü ortadan kaldırmak istiyor.

Yurtseverlik, işgale karşı durmaktır

Statüyü koruyan PKK’dir. PKK bunun için bedel ödüyor. Bunu herkes biliyor. Bazıları, ‘Barzaniler hain değil, şehitleri var’ diyor. Pêşmergeler, Barzaniler ve KDP, Türk devletinin hizmetine girsin, Başûr’u da Türk devletinin bir vilayeti yapsın diye şehit olmadı. Bunun iyi anlaşılması lazım. Türk devletine ve ihanete karşı durmayanlar, yurtsever olamaz. Temel kriter, yurtseverliktir. Yurtseverlik de işgale ve ihanete karşı durmaktır." HABER MERKEZİ

 

* * * 

Kürt ailelere çağrı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kürt gençlerinin, Kurdistan ve Kürt halkının realitesini dikkate ederek, sistemin dışında mücadeleyi esas alması gerektiğini söyledi.

"Yurtseverlik bizden ne istiyor?" diye soran Eşbaşkan Bayık, ailelere şöyle çağrıda bulundu: "Yurtseverlik bizden, kendimize, ülkemize, çocuklarımıza sahip çıkmayı, düşmana karşı durmayı istiyor. Rejim, Kürt halkının ortadan kaldırmak istediği için gençlerden başlıyor; gençleri birçok kötülüğe yönlendiriyor. Çocuklarınıza sahip çıkın. Çocuklarınızı Kürt gerçekliği üzerinden eğitin. Düşmanın siyasetine alet olmalarına müsaade etmeyin. Eroin, ajanlık, fuhuş, göç, asimilasyon siyasetinden uzak tutun."

Her alanda özel savaş

Türk devletinin özellikle kadınlar, gençler ve çocuklar üzerinde durmasının sebebinin, bunların hepsinin Kürt halkının geleceğini temsil etmesi olduğunu belirten Bayık, şöyle devam etti: "Türk devleti de Kürt halkını ve Kurdistan’ı ortadan kaldırmak istiyor. Bu amacına ulaşmak için kadınları, gençleri ve çocukları hedef alıyor. Kadınların, gençlerin üzerine, arabesk kültür, eroin, fuhuş, ajanlık, göç ve asimilasyon politikalarıyla gidiyor. Bu şekilde gençleri ve kadınları ruhsuz bırakmak, gerçekliğinden, mücadeleden uzaklaştırmak, kendilerine ve ülkelerine sahip çıkmalarını önlemek istiyor. Bundan dolayı okullarda, sokaklarda, her yerde özel savaş politikaları yürütüyor."

Dizileri bile kullanıyorlar

Mesela Kürt toplumuna, Kürt kadınlarına ve gençlerine karşı ama Türklüğü geliştirmeye hizmet eden dizilereve festivallere dikkat çeken Bayık, "Kürt halkının kökünden, ülkesinden, insanlığından uzaklaşıp Türk devletinin hizmetine girmesini amaçlıyorlar. Festivaller yapıyorlarp Türk dilini, kültürünü ve tarihini bu festivallerle ilerletiyorlar. Kürtlere hizmet edecek ne varsa ortadan kaldırıyor, yasaklıyorlar. Mesela Kürtçe tiyatronun, Kürtçe müziğin, Kürtçenin gelişmesine izin vermiyorlar. Kürt dilinin, kültürünün ve kimliğinin ortadan kaldırılması için her şeyi yapıyorlar. Buna karşın Kürt gençleri ve kadınları, kendilerine, ülkelerine, dillerine, kültürlerine, kimliklerine, sahip çıkmalı" şeklinde konuştu. 

 

* * *

Nüfus yapısıyla oynuyor

Türk devletinin, Kurdistan coğrafyasını sınırsız bir şekilde talan ettiğini, yaşam imkanlarını ortadan kaldırdığını belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, bunun da Kürtsüzleştirme amacı taşıdığını söyledi.

Eşbaşkan Bayık, Türk devletinin her yerden maden çıkarma gerekçesiyle doğayı talan ettiğini; Kurdistan ormanlarını yakıp ağaçlarını kestiğini; barajlarla birçok yeri sular altında bıraktığını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Riha’da, Mêrdîn’de tarımı engellemek için elektrikleri bile kesiyor ve bu şekilde halkın göç etmesini, Kurdistan coğrafyasının demografisini değiştirmeyi hedefliyor. Mesela İliç’te yaşananları herkes biliyor, Şirnex'te, Gabar’da, Colemêrg'de, Dêrsim’de sınırsız bir talan var. Colemêrg'de, Marunis köyünde halk talana karşı durdu. Onları tebrik ediyorum.

Coğrafyamızla ayaktayız

Türk devleti, Kurdistan’ı kendi yurdu yapmak, bunun için de Kürt halkını ortadan kaldırmak istiyor. Kürt halkı, suyuna, toprağına, bölgesine sahip çıkmalı. Bu, kendisine ve özgürlüğüne sahip çıkmaktır. Düşmanın coğrafyanı talan etmesine, yaşam imkanlarını ortadan kaldırmasına engel olacaksın. Kürt halkı coğrafyasıyla ayaktadır."

 

* * *

Kürtler devletten bekleyemez

Kimsenin devletten fuhuşa, eroine, ajanlığa, göçe, açlığa karşı durmasını beklememesi gerektiğini; bunların zaten devlet eliyle yapıldığını vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, şunları söyledi: "Ağzını açan, devlet şunu yapmalı, bunu yapmalı, bu tedbiri almalı, diyor. Bu özellikle Kürtler açısından ayıptır, utançtır. Bu devletten isteyecekleri bir şey yok. Bu devlet göz önündedir. Kürtler, kendileri için ne istiyorsa onun mücadelesini vermeli. Ne elde edeceklerse verecekleri mücadeleyle elde edeceklerdir. Gerçek budur."