Teoriyi devrimcileştirmek

• Devrimci Marksizm praksisin icrasıdır. Onun ötesindekiler spekülatiflerdir. Karadeniz sularından Nurhak dağlarına süren praksis geleneğinin güncel temsilcisi Medya Savunma Alanları’dır. Spekülatifler bu geleneğin cenaze törenlerinde boy pos gösterme uğraşına devam etsinler, gelenek daha da devrimcileşerek yaşıyor! Fatiha’lar yerine Bismillah’lar dile geliyor!

DİYAR RÛMET

Hiçbir teori verili olarak kendiliğinden devrimci değildir. Ona devrimci içeriği veren onu yürütendir. O yürütme kudretine sahip olan gerçek harekettir. Devrimci bir hareket metafizik, aşkın bir yerde var olmaz, onun sahası yeryüzüdür.  Yeryüzünde yani kelimenin saf anlamıyla pratikte politik öncülüğü sırtlayanlar o teorinin esas temsilcisidir. 

Kuramsal Marksizm öz itibari ile kendisini var ettiği devrimci pozisyonundan bugün oldukça geridedir. Bu gerileyiş onu devletçi bir pozisyona sürükleyen SSCB, onu programlara ve ‘yaldızlı sözlere’ sıkıştıran bütün resmî komünist partilerin yanında aynı zamanda onu ehlileştirip pozitivist bilimciliğe angaje eden burjuva devletçi sistem akademilerinin ürünüdür. Burjuva devletçi akademiler ve oradan beslenerek 20. yüzyılın sosyal demokrat partilerini aratmayan mevcut resmi komünist partiler devrimci Marksizmin teorik lafazanlık adına ruhuna fatiha okuyanlardır. Beri yandan devrimci hareketin kendisi olarak Özgürlük Hareketi bu Fatiha kervanına karşı kaybolan hazineyi bulma ilkesiyle Marksizmin üzerindeki ölü toprağı silkeleyen yegane praksistir. 

Marks, Gotha programı bağlamında ilkelerin eklektizm adına ayaklar altına alındığı durumda bile sarih olanı şöyle dile getiriyor ; “Gerçek bir hareketin her adımı, bir düzine programdan daha önemlidir.” Bu ilke ve ölçülerin çiğnenmesini olumlayan değil, tam tersine Engels’in de belirttiği üzere çelişkilerin ancak pratik sahada çözümlenebileceği esas alınarak, gerçek (devrimci) hareketin yol yürüme kudretinin ilkeleri var edebileceğinin hatırlatılmasıdır.

Bugün hazinelerin kaybedildiği mekanda onun kazıyıcı alet edevatı olarak devrimci zorun kendisi ile yürüyerek yeni yaşam ve onun ilkeleriyle ahlaki ve politik toplumu inşaya soyunan, Kurdistan, Ortadoğu ve onun ötesinde başka bir öznelliğin bayraktarlığını yapan yegane devrimci özne olarak Özgürlük Hareketi’dir. Dolayısıyla o gerçek hareketin kendisinden başka ne olabilir ki? Demokratik – demokrasi, demokratik modernitenin kavram seti içerisinde belirli bir tahakküm biçimine karşı direnişi tanımlar. Komünal başkaldırıları tarihin içerisinden çıkararak, “hayır, bunlar ölmedi!” diyerek Fatiha kervanına itiraz eden ve bu direnişleri yaşatma gayretinde olan demokratik modernite teorisi elbette ki devrimci Marksizmi devletçi Marksizmden özgürleştirme iradesini onu o yapan devrimci doğası gereği ortaya koyuyor ve koyacaktır. Bu irade Marksizmin devrimci özüne olan bağlılığın ve sahiplenmenin ifadesidir. Dolayısıyla Marksizmin kendisine değil onu tahrifat ve tahribatlara boğan SSCB, resmî komünist partiler ve burjuva – devletçi akademilerin lafazanlarına itirazın kendisi devrimci Marksizme içkindir.

Mahir Çayan, devrimci pratiğin doğrulamadığı her teori boş ve kof bir dogma, bir spekülasyondur der. Bugün resmî komünist partilerden burjuva devletçi akademilere değin bir yığın spekülatif lafazanlar Lenin’in “Ne Yapmalı?” eserinde “devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” tespitinin ardına saklanmaya devam edebilir fakat Lenin devrimci teoriyi önceliyor gözükse de gerçek (reel) hareketin var edilmesi ihtiyacının aciliyetinden dem vurduğu “Ne Yapmalı?” eseri pratiğin inşasını öncelemenin manifestosudur. Öncelenen pratik devrimcilik teoriyi de devrimcileştirecektir. Teorinin devrimciliğine biçilen anlam politik devrimcilerin yaratımı ile oluşur. Mustafa Suphi’lerin TKP’sinin devrimci kararlığı ve programları birbirinden kopmazdır veya 71 kopuşu devrimcilerinin devrimci ısrarı bildirilerinden bağımsız değildir ve elbette bu devrimcilerin hala yaşattığı Marksizmin yaşam sebebi programlarından kopmayan pratikleridir. Devrimci Marksizm praksisin icrasıdır. Onun ötesindekiler spekülatiflerdir. Karadeniz sularından Nurhak dağlarına süren praksis geleneğinin güncel temsilcisi Medya Savunma Alanları’dır. Spekülatifler bu geleneğin cenaze törenlerinde boy pos gösterme uğraşına devam etsinler, gelenek daha da devrimcileşerek yaşıyor! Fatiha’lar yerine Bismillah’lar dile geliyor!