TÜYAP can çekişiyor

Kültür/Sanat Haberleri —

Tüyap Kitap Fuarı

Tüyap Kitap Fuarı

  • Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl 2-10 Kasım tarihleri arasında  41’nci kez kapılarını açtı. İstanbul’un en uzak ilçelerinden olan Beylikdüzü sınırları içinde açılan, ulaşım zorluğu, artan kitap fiyatları nedeniyle okuyucunun ilgisinin düştüğü fuara TÜYAP’ın fiyat politikası nedeniyle yayıncılar da çekilmek zorunda kalıyor. 

ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL

İstanbul’un en büyük kültürel etkinliği unvanını elinde bulunduran İstanbul Kitap Fuarı son 5 yıldır artık ticari bir kimliğe bürünmüş durumda. Yayıncılar ise bu durumdan rahatsız. Bünyesinde 43 yayınevini bulunduran, bu yıl ilk kez fuara katılan Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOP) yönetim kurulu üyesi İbrahim Horoz, sadece 2 yayınevinin kitap fuarına bağımsız katıldığını, 41 üyelerinin ise fuar maliyetlerinden kaynaklı katılmama kararı aldıklarını söyledi. 

Yayıncılar fuardan çekiliyor

Üyelerinin eserlerini okuyucuları buluşturmak ve dayanışma amacıyla kooperatif olarak kitap fuarına katılma kararı aldıklarını aktaran Horoz, son 5 yıldır fuara katılan yayıncıların kademeli şekilde fuardan çekildiklerini ifade etti. Fuara katılımın düşmesinin iki temel nedeni olduğunu belirten Horoz, “Birincisi fuar maliyetleri çok yüksek. İkincisi de okurun ilgisi azaldı. Eskiden İstanbul Kitap Fuarı’nın haberleri yapıldığından girişteki üst geçidin çökeceği yönünde haber yapılırdı. Şimdi ise herkesin görebileceği gibi ne köprü yıkılıyor ne de sallanıyor. Bu bir yanıyla kitap okurunun zayıfladığının göstergesi” dedi.

Kültürel çoraklaşma

Kitap okurunun zayıflamasının da iki nedeni olduğunu ifade eden Horoz, “Birincisi kitabın insanın dünyasında yer edinebilmesi için zihninin sakin olması lazım. İkinci de cüzdanının sakin olması lazım” diyerek şöyle devam etti: “Kitap maliyetleri çok yüksek ve bu da kitap fiyatlarına yansıyor. O nedenle insanlar kitap almaktan uzak duruyor. İnsanların kafası da rahat değil. 10 Lira’ya ekmek almak için kuyruğa giren birisinin sakin kafayla kitap okuyabilmesi mümkün değil. Bu durum kültürel anlamda çoraklaşmayı getiriyor. Sosyal medya ve TV dizileri insanlara daha cazip geliyor. Bu da kültürel bir yozlaşmaya neden oluyor.” 

Her şey dışarıdan ithal ediliyor

Kitap maliyetlerinin artmasındaki en temel nedenlerden birinin özelleştirme politikaları olduğunun altını çizen Horoz, “Eskiden SEKA satılmadan önce kağıt çok ucuza satılırdı. SEKA satıldıktan sonra kağıdı dışarıdan ithal etmeye başladık. Bırakın kâğıdı kitap basımında kullanılan tüm faktörler dışarıdan ithal ediliyor. Kitap basımında, kağıt ücretinden bandrol ve baskı fiyatına kadar her şeyi peşin ödüyoruz ama kitap satışlarında elde ettiğimiz parayı 5 ay sonra mı alırız, 1 yıl sonra mı alırız bu belli değil. Bu da ciddi bir krize neden oluyor” diye konuştu. 

Prof. önce parasına bakıyor

“Ülkede bir profesör, akademisyen ve öğretmen kitapların fiyatlarına bakmadan kitap alamıyor. Bu çok acı bir şey” diyen Horoz, yayıncılık dünyasında yaşanan sorunların ülkenin iktisadi ve kültürel politikalarından bağımsız düşünülemeyeceğini ifade etti. Horoz, “Tüm bunların hepsini yan yana getirdiğimiz de ortaya çıkan şey demokrasi sorunu. Ülkenin daha demokratik bir ülke olması demek insanların düşünme ve üretme mekanizmalarını özgürce kullanması demektir. İnsanların düşünme ve üretme mekanizmaları özgür olmadığı, istediği gibi konuşamadığı, istediği gibi yazamadığı sürece demokrasiden söz etmek mümkün değil.” 

Sadece 1 Kürt yayınevi

Fuarda Kürt yayıncılar da nerdeyse hiç yok denecek kadar az. Geçen sene fuara katılan Kürt yayın evlerinin sayısı 4 iken bu sene sadece bir yayın evi fuara katılabildi. Fuara katılan Nûbihar Yayınları Koordinatörü Aziz Tekin, bu durumda TÜYAP’ın fiyat tarifesinin etkiliği olduğunu söyledi. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizden yayıncıların da nasibi aldığını söyleyen Tekin, “Depodan alınan kitaplar ayrı bir maliyet, stant, masa, elektrik, masrafları ve son olarak reklam giderleri ciddi oranda arttı. Yayınevlerinin çoğu bu masrafları karşılamakta zorlanıyor” diye konuştu. Tüm zorluklara rağmen fuara katıldılarını belirten Tekin, “Çünkü okuyucularımıza ulaşmamız gerekiyor. Okuyucularımız üzerinde ‘geldik ama sizi göremedik’ izlenimini yaratmak istemiyoruz. Onun için bütün bu zorluklara rağmen buradayız” ifadelerini kullandı. 

İstanbul Kitap Fuarı’nın Türkiye’deki en büyük fuarlardan biri olduğunu belirterek, Kürt yayınevlerinin fuarda yer alamamasının büyük bir eksiklik olduğunun altını çizen Tekin, “Fuar yönetimi Kürt yayın evleri ile iletişime geçmeli ve onlar için belli avantajlar yaratmalı. Kürt yayıncılara kolaylık sağlamalı” dedi. 

Fuara Kürt yayınevlerinin yer alamamasının bir okuyucu olarak kendisi için hayalkırıklığı olduğunu belirten Fırat Baş, “Kürtçemi geliştirmek için Kürtçe yayınlara bakıyorum. Fuara heyecanla geldim ama istediğim Kürtçe kitaplar bulamadım. Bu da benim için hayal kırıklığına neden oldu. Yüzlerce yayınevi içinde daha fazla Kürt yayınevi görmeyi beklerdim” dedi. 

 

Çocuksuz kitap fuarı

İstanbul Kitap Fuarı bu yıl “çocukluk şenliktir” temasıyla kapılarını açtı. Ancak fuarda çocuklar da neredeyse yok denecek kadar azdı. Yordam Kitap çalışanı Gönül Kit, “Hem bir kısım yayıncıların hem de okurlarımızın fuardan çekilmesi bizi çok etkiliyor. Biz bir dahaki sene katılıp katılmayacağımızı değerlendireceğiz. Bu yıl ziyaretçi akınında çok ciddi bir düşüş var. Fuar bu yıl ‘Çocukluk Şenliktir!’ teması ile kapılarını açtı ama fuarda çocuk yok” diyerek, TÜYAP yönetimini eleştirdi. 

Yayınevleri tek tek çekiliyor!

Fuarın son birkaç yıldır tamamen ticari bir etkinliğe dönüştüğünü, eleştirileri iletecek muhatap dahi bulamadıklarını kaydeden Kit,  “Bankalara bağlı yayınevleri ve büyük şirketlerin stantları fuarda var ama nitelikli yayıncılık yapan yayınevleri bir bir fuardan çekilmek zorunda kalıyor. Biz son yıllarda direnmeye çalışıyoruz. Çünkü burası bizim için ticari bir etkinlik değil daha çok kültürel bir etkinlik ve okuyucularımızla buluştuğumuz bir alandı. Ama biz de artık dayanamayacak hale geldik. Günü kurtaramaya ve masraflarımızı karşılamaya çalışıyoruz” dedi. 

Fuar ücreti 250 bin TL

Fuara katılım maliyetlerinin 250 bin TL olduğunu belirten, “Buranın bedeli bizim için 250 bin TL. Sadece çıplak yerin maliyeti 110 bin TL, kargo masraflı masa sandalye ve reklam için kurulan panoları eklediğimizde bu masraflar 250 bin TL’yi buluyor. Şu ana kadar masrafların yarısını bile karşılamış değiliz” diyerek, masraflarını dahi karşılayamadıklarını belirtti.  

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.