• Colemêrg’deki üç günlük Demokrasi Yürüyüşü’nde bastonuyla en önde yer alan Şevket Şin, “90’lardan bu yana bu zulüm devam ediyor. Hiç boyun eğmedik ve teslim olmadık. Topraklarımızı, evlerimizi alanlar şimdi de irademize göz koydular. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

ASMİN BARAN /  COLEMÊRG

DBP ve DEM Parti'nin Şemzinan’da başlayıp Gever ve Çelê’yle devam eden üç günlük Demokrasi Yürüyüşü boyunca da onlarca köy gezildi. Yürüyüşe elindeki bastonuyla katılan Şevket Şin (61) de eylemin en yaşlılarından. Yoldaşları ile beraber üç gün boyunca kesintisiz bir şekilde yürüdü. “Em rê nadin qayyûman” yazılı yeleği ile elindeki bastona tutunarak köy köy, ilçe ilçe gezen Şevket Şin, 90’lı yıllardan bu yana mücadelenin içinde.

10 yıl sonra köyünde

Şemzînan’a bağlı Gole mezrasında ailesi ile beraber yaşayan Şevket Şin’in 1995 kışında köyleri basılır. Korucu olmayı kabul etmedikleri için köyleri yakılır. Şevket Şin o günleri şu sözlerle anlattı: “O gün evden hiçbir şey çıkarmadan ayrılmak zorunda kaldık. Annemi ve babamı karın üzerine attıktan sonra evi yaktılar. Köydeki bütün evleri bu şekilde yaktılar. Ondan sonra köyden ayrılmak zorunda kaldık. 10 yıl boyunca farklı şehirlerde yaşadık. Köy yakılmadan önce de 1993'te kardeşimi kaybettim. 10 yılın sonunda geri dönüşler başlayınca biz de yeniden köye geldik.”

 

 

Dün de boyun eğmedik

Köylerine döndükten sonra evini ve yaşamını yeniden inşa ettiğini kaydeden Şevket Şin, şunları söyledi: “Döndükten sonra yeniden çalışmalar arasında yer aldım. Hem toprağıma hem de mücadeleme geri döndüm. Şimdi de Şemzînan’da çalışıyorum. 90’lardan bu yana bu zulüm devam ediyor. Kürt halkı hep şiddet ve haksızlıkla karşı karşıya kaldı. Bu dün de öyleydi bugün de devam ediyor ama biz hiç boyun eğmedik ve teslim olmadık. Bizden topraklarımızı evlerimizi alanlar şimdi de irademize göz koydu. İrademizi bizden almak istiyorlar. Biz buna izin vermediğimiz için bir yürüyüş başlattık. Ben de hiç düşünmeden bu yürüyüşe dahil olmak istedim.”

Bu zulüm kabul edilemez

Üç gün boyunca üç ilçeye ve onlarca köye giden Şevket Şin, iradelerini geri alana kadar bu yürüyüşlerinin devam edeceğini belirterek, şunları dile getirdi: “Bu yürüyüşümüz Kürt halkının özgürlüğü için. Kimse bu zulmü kabul etmiyor, biz de bu zulmü kabul etmiyoruz. Kabul etmediğimiz için de bir yürüyüş başlattık. Bizler ne irademizi satarız ne de gaspa izin veririz. Belediyeyi onlardan alalım, bu iradeyi geri alalım. Bu kayyumu kabul etmediğimiz için yürüyoruz. Hükümet de bu halkın diz çökmeyeceğini iyi biliyor. Elimizden geldiğince yürümeye devam edeceğiz. Bu yürüyüş beni yormadı, bizi ayakta tutan bu irade ve direniştir.”

 

* * *

Koltuk değneğiyle nöbette

Colemêrg'teki irade gaspına karşı Êlih’te başlatılan nöbet eyleminde yer alan engelli Hasan Çelik, "Kayyumlar gidene kadar buradayız" dedi. 

Êlih Belediyesi önünde 10 gündür devam eden nöbet eylemine yurttaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Koltuk değnekleriyle eyleme katılan Hasan Çelik (27), hiçbir engelli tanımadığını kaydetti.

En büyük engel, korkuya teslimiyettir

En büyük engelin kendini korkuya teslim etmek olduğunu söyleyen Çelik, Kürt halkının tarihinin direniş tarihi olduğunu hatırlattı. Çelik, “İrademizi elimizden almaya çalışanlara karşı direnişi örgütleyelim ve belediyelerimize sahip çıkalım. Onların zulmü varsa bizim de direnişimiz var. Kimse korkmasın” dedi. 

Sessiz kalmak da zulme ortaklıktır

Kayyumların belediyeleri borç batağına sürüklediğini kaydeden Çelik, daha yaptıklarının hesabını vermeden tekrar irade gaspına başvurduklarını söyledi. Çelik, “Buradan Colemêrg’te direnenlere selam olsun. Bu kadar baskı ve zulmün karşısında gidip evde oturmak vicdansızlıktır. Burada direniyoruz. Hiçbir şeyden korkmayın. Gözaltı, tutuklama, ölüm ile Kürt halkını esir almak istiyorlar, ancak bunu başaramazlar. Kimseden korkmadık, korkmuyoruz. Kayyumlar gidene kadar buradayız ve kazanacağız” diye konuştu.