Yanıt vermeyince bırakılmadı

Naif İşçi

Naif İşçi

  • Abdullah Öcalan'a ilişkin kanaatini açıklamaya zorlanan tutsak Naif İşçi, cevap vermek istemeyince pişmanlık duymadığı; usul yönünden iyi halli ama esas yönünden iyi halli olmadığı gerekçesiyle tahliye edilmedi.

Anayasa'nın "hiç kimse kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz" hükmüne rağmen İdari ve Gözlem Kurulu'nun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkındaki kanaatini açıklamaya zorladığı tutsak Naif İşçi'nin tahliyesi engellendi. İşçi'nin üç aylık ertelemeye yaptığı itiraz da reddedildi. 

Naif İşçi, henüz 14 yaşındayken evlerinin bahçesinde molotofkokteyli bulunduğu iddiasıyla 26 Şubat 2011'de Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı. Gözaltına alınmasından sonra ilçedeki gösterilere katıldığı iddia edilen İşçi hakkında, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak" suçlamalarıyla hakkında dava açıldı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, İşçi'ye toplam 14 yıl 2 ay hapis cezası verildi. 

Anayasa hükmüne rağmen

Türkiye'de çeşitli cezaevlerine sevk edilen İşçi, cezaevinde kaldığı sürelerde dört defa disiplin cezası verilmesi nedeniyle şartlı salıverilme koşullarından faydalandırılmadı. Disiplin cezalarının infazının ardından şartlı salıverilme koşulları oluşan İşçi, 6 Mayıs'ta tutsak bulunduğu Ahlat T Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu'na çıkarıldı. Kurul karşısına çıkarılmadan önce cezaevi savcısı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden görüştü. Savcı, Anayasa'nın 25. Maddesi'ndeki "Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun, kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz, suçlanamaz" hükmüne rağmen Abdullah Öcalan hakkında kanaatini açıklamaya zorladı. Savcı, İşçi'ye "PKK ve Abdullah Öcalan hakkındaki düşüncelerin nelerdir?" sorusu yöneltti. İşçi, savcının sorusuna yanıt vermek istemedi.

Kurul da aynı soruyu sordu

Daha sonra İdare ve Gözlem Kurulu'na çıkarılan İşçi'ye aynı sorular soruldu. Kurul da İşçi'yi, Öcalan hakkındaki kanaatini açıklamaya zorladı. İşçi, sorulara "Hiçbir şekilde fikrimi belirtmek ve cevap vermek istemiyorum" yanıtını verdi. İşçi'nin şartlı salıverilme durumunu değerlendiren İdare ve Gözlem Kurulu, cevaplarını "kendisiyle çelişkili bir amaç uğruna beyan verdiği" değerlendirmesi yaptı. 

Esas yönünde iyi halli değil

İdare Kurulu, kaldırılmamış disiplin cezaları bulunmaması nedeniyle İşçi'nin usul yönünden "iyi halli" olarak değerlendirdi. Kurul, Anayasa'nın açık hükmüne rağmen kanaat açıklanmaya zorlanan İşçi, kanaatini açıklamadığı için "esas yönünden iyi halli olmadığına" karar verdi. Kurul, kararında şu değerlendirmeyi yaptı: "Esas yönünden ise (….) kendisiyle yapılan görüşmelerde pişmanlığına ilişkin ifade vermemesi, örgüte ilişkin ifadede bulunmaması ve pişmanlığına ilişkin beyanda bulunmaması nedeniyle tekrar suç işlemeye ve mağdura veya başkalarına zarar verme riski olduğunu değerlendirilmekle esas yönünde iyi halli olmadığına, bu itibarla hükümlünün 06 Mayıs 2024 tarih itibarıyla koşullu salıverilmesinin uygun olmadığına, hükümlünün 06 Ağustos 2024 tarihinde tekrar değerlendirilmesi uygun olacağına…"

 

 

İtirazlar reddedildi

Kurul, kanaatini açıklamadığı için İşçi'nin tahliyesinin üç ay ertelenmesine oybirliğiyle karar verdi. Karara karşı İşçi, Tatvan İnfaz Hakimliğine itiraz başvurusunda bulunarak, iptalini istedi. Tatvan İnfaz Hakimliği de Kurul'un kanaatini paylaşarak, 12 Haziran'da itirazı reddetti. Bunun üzerine İşçi, bir üst mahkeme olan Tatvan Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Ağır Ceza Mahkemesi, hakimliğin verdiği kararın usul ve yasalara uygun olduğunu ileri sürerek, İşçi'nin itirazını reddetti. 

Meclis'e de taşındı

Bir sonraki tahliye değerlendirmesi 6 Ağustos'ta yapılacak olan İşçi'nin durumunu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şîrnex Milletvekilli Nevroz Uysal, Meclis'e taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi veren Uysal, İşçi'nin yaşadığı sağlık sorunlara ve tahliyesinin engellemesine dikkat çekti. Uysal, İşçi'nin hastaneye sevk edildiğini ve doktorlarca kolonoskopi ve endoskopi işlemlerinin yapılmasının önerildiğini, durumunun ise giderek ağırlaştığını anımsattı. Uysal, soru önergesinde ayrıca İşçi'nin yargılama ve infaz aşaması boyunca atılı suçları işlediğini kabul etmediğini, ancak buna rağmen kurulun "Pişman mısın?" şeklinde soru sorduğunu belirterek, bunun hukuki açıklamasının yapılmasını istedi.

  Savaş hallerinde bile sorulmaz

Uysal, savaş hallerinde bile kişinin düşüncesini açıklamaya zorlanamayacağına dair Anayasa'da yer alan maddeye işaret ederek, söz konusu durumun hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Uysal, ayrıca kurulun İşçi'nin "örgüt ile bağlantısını kesmedi" şeklinde değerlendirmesine de dikkat çekerek, şu soruyu yöneltti: "Bakanlığınız devletin egemenliği altındaki cezaevlerinde örgüt yapılanması olduğunu kabul ediyor mu?  Etmiyor ise idare ve gözlem kurulları mahpuslar hakkında örgütü ile bağlantısını kesmediği ve örgüt üyeliğinin devam ettiği şeklindeki kararları nasıl alabilmektedir?" ŞIRNEX

 

* * *

30 yıllık tutsağa 9 ay erteleme

Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 30 yıllık tutsak Seracettin Yüksekbağ'ın tahliyesi, 9 ay 1 gün daha ertelendi. Yüksekbağ’ın tahliyesi daha önce de 6 ay ertelenmişti. 

Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yapılan yargılama sonucunda 1993'te müebbet hapis cezası verilen tutsak Seracettin Yüksekbağ’ın (55) tahliyesi, "iyi halli olmadığı" iddiasıyla ikinci kez ertelendi. 29 Kasım 2023'te şartlı salıverilme koşullarını oluşan Yüksekbağ'ın tahliyesi, 6 ay 2 gün ertelendi. Yüksekbağ'ın tahliyesi 6 ayın tamamlamasının ardından yapılan yeni değerlendirmeyle 9 ay 1 gün daha ertelendi. 

Urfa 1 No'lu T Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, 25 Haziran'da koşullu tahliye olması beklenen Yüksekbağ'ın tahliyesini açlık grevleri ile cezaevindeki eylem etkinliklere katılması ve bunlardan dolayı verilen disiplin cezaları gerekçesiyle erteledi. Gerekçeler arasında Anayasa'nın "hiç kimse kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz" hükmüne rağmen İdari ve Gözlem Kurulu, Yüksekbağ'ı PKK ile ilgili fikir beyan etmeye zorlaması da yer alıyor. 

Kurul “iyi halli” olmadığına karar verdiği Yüksekbağ'ın tahliyesini 9 aylık tahliye erteleme süresinin dolacağı 25 Mart 2025'te yeniden değerlendirecek. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.