Yerlileri avlayan 'karbon korsanları'
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Amazon'daki bazı yerli topluluklar, batılı şirketlerin dengeleme projeleri için kendi topraklarında anlaşma sağlamaya çalıştıkça "karbon korsanlarının" yaşam tarzları için bir tehdit haline geldiğini söylüyor.
PATRICK GREENFIELD - Çeviri: Serap Güneş
Dünyanın en büyük yağmur ormanlarında yaşam süren Yerli toplulukların liderleri, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki şirketlerin “net sıfır” [karbon emisyonu] taahhütleriyle 2 milyar dolarlık yeşil pazar patlarken, karbon dengeleme firmalarının topraklarında yeni projeler kurmaları halinde karbon kredisi satışından önemli mali faydalar sağlayacakları vaadiyle kendilerine yaklaştığını söylüyorlar.
Geçen ayki Cop15 biyoçeşitlilik zirvesinde hükümetler, bu on yıl içinde korunan alanların küresel ölçekte büyük ölçüde genişletilmesi ve 2030 yılına kadar kara ve denizlerin %30'unun korunması hedefini kabul etti. Anlaşma, toprak gaspı korkularının ortasında, yerli haklarına ve topraklarına saygıyı merkeze koyuyor.
Özellikle yağmur ormanlarını korumayı amaçlayan karbon piyasası savunucuları, karbon kredilerinin yeni alanları finanse etmek ve ormanların ve hayati ekosistemlerin en iyi koruyucuları oldukları kanıtlanan yerli topluluklara topraklarının idaresi için ödeme yapmak için iyi bir yol olduğunu söylüyorlar. Elde edilen kredilerin daha sonra batılı şirketler tarafından iklim taahhütleri için kullanılabileceği öngörülüyor.
Pek çok kişi karbon kredilerinin mükemmel olmamakla birlikte bu projelerin ihtiyaç duyduğu hayati finansmanı sağlayabileceğine inanıyor. Bir dizi karbon dengeleme projesini yöneten Conservation International'ın baş bilim adamı Johan Rockström "Bir yandan karbon dengeleme gerekli ve teşvik sağlama, böylece örneğin [ormanlar gibi] doğal iklim çözümleri için çok ihtiyaç duyulan yatırımları oluşturma konusunda olumlu potansiyellere sahip" diyor. “Öte yandan, insanların kendi emisyonlarında gerekli azaltmaları yapmamaları gibi riskler de söz konusu.”
Bulanık anlaşmalar
Guardian gazetesi, orman temelli karbon dengelemesine ilişkin araştırmasının bir parçası olarak Latin Amerika'nın dört bir yanından yerli liderlerle görüşmüş; Cop27, Cop15, Eylül ayında Amazon Yerli liderleri zirvesi ve Peru'daki topluluklara yapılan ziyaretler sırasında temsilcilerle konuşmuş.
Bazı liderler iyi tasarlanmış karbon piyasalarının potansiyel faydalarını kabul etmekle birlikte, Yerli toplulukların, karbon hakları için bir asra kadar sürebilen bulanık anlaşmalar, İngilizce yazılmış uzun sözleşmeler ve projeler için topraklarından sürülen topluluklar ile düzenlenmemiş sektörde istismar edildikleri konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Örnekler arasında Peru'nun adı açıklanmayan bir maden çıkarma şirketiyle yaptığı ve Kichwa topluluğunun Cordillera Azul ulusal parkındaki topraklarından zorla çıkarıldıklarını ve 87 milyon dolarlık anlaşmadan hiçbir şey alamadıklarını belirttikleri en büyük karbon anlaşması da yer alıyor. Park yetkilileri her şeyin "mevcut yasal düzenlemelere tam uyum içinde ve Yerli halkların haklarına özel saygı gösterilerek" yapıldığını iddia ediyor.
Karbon korsanları
Bazı Yerli topluluklar karbon piyasası düzenlemeleri konusunda kendilerini eğitmekten ve diğerlerinin "karbon korsanlarının" kurbanı olmaktan kaçınmalarına yardımcı olmak için küresel borsalar düzenlemekten söz etti.
Kolombiya Amazonlarından Yerli Uitoto lideri Fany Kuiru Castro, bu sorunun Amazon nehir havzasındaki neredeyse her topluluğu etkilediğini söylüyor.
"Diğer bölgeleri ziyaret ettiğimde, neredeyse hepsinin karbonla ilgili bir işletmeyle temas halinde olduğunu görüyorum. Normalde, topluluk bir proje kurmayı kabul ederse büyük para vaadiyle geliyorlar. Bazen anlaşmanın bir parçası olarak toplulukların topraklarına erişimine izin vermiyorlar ama biz avcılık ve balıkçılıkla geçiniyoruz. Benim için bu çok tehlikeli" diyor. "En acımasız şey ise topluluklara İngilizce uzun yasal belgelerle geliyorlar ve içinde ne olduğunu açıklamıyorlar. Birçok yerli topluluk okumuyor ya da okuryazarlığı düşük, bu yüzden neyi kabul ettiklerini anlamıyorlar."
Ormana biz bakıyoruz
Kuzey Peru'daki Awajun topluluğundan Wilfredo Tsamash, kuruluşların anlaşmalarda kazıklanmamak için karbon piyasalarının işleyişini anlamayı öğrendiklerini söylüyor ve küresel ısınmadaki rolleri nedeniyle maden çıkarma şirketlerinin kredi satın alabilmesi gerektiğini düşünmediğini belirtiyor.
"Bizi bölmeye çalışıyorlar. Karbon korsanları topluluklara giriyor ama çoğu zaman nereden geldiklerini, nasıl çalıştıklarını ya da kim olduklarını bilmiyoruz" diyor. "Bu büyük bir sorun. Bu STK'ların bazıları arka planda çalışan hayaletler. Bence kredileri petrol şirketlerine ya da maden firmalarına satmamalıyız. Zararı verenler onlar."
Bribri topluluğundan Kosta Rikalı bir lider olan Levi Sucre Romero, Cop15'te kararlaştırılan koruma alanlarının genişletilmesinin Yerli topluluklar için büyük bir fırsat olabileceğini düşündüğünü söyledi. Yerli bölgelerine saygı gösterilmesi ve karbon anlaşmalarından elde edilen faydalardan pay alınmasının herhangi bir pazarın parçası olması gerektiğini belirtmiş.
"Kongo'dan Amazon'a kadar küresel düzeyde örgütleniyoruz. Tanınması gereken ilk şey toprak hakkı, sadece merkezi olarak değil yerel olarak da danışılma hakkımız. Ayrıca, ormana bakacak olanların bizler olduğumuza dair siyasi temsile de ihtiyacımız var. Ormanların olduğu yerde Yerli topluluklar da vardır" diyor.
Yerli topluluklar dünya nüfusunun yaklaşık %5'ini oluşturuyor ancak biyoçeşitliliğin %80'inin koruması onların kontrolünde. Buna rağmen bu topluluklar sıklıkla yasadışı madenciler, ağaç kesenler ve uyuşturucu kaçakçıları tarafından hak ihlallerine ve saldırılara maruz kalıyor.
Eğitim ve sağlık hizmetleri
2007'de Goldman ödülünü kazanan Peru'nun Madre de Dios bölgesinden Shipibo Yerli lideri Julio Cusurichi, karbon kredilerinden elde edilen paranın dikkatli bir planlama ile eğitim ve sağlık tesislerinin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini, ancak çoğu zaman bunun gerçekleşmediğini söylüyor.
"Yerli toplulukların yapılarını [bu dengeleme projelerinin bir parçası olarak] güçlendirmek önemli. Bu karbon korsanları meselesi Amazon'un her yerinde yaşanıyor. Bunlar 30, 40, 100 yıllık projeler olabilir. Para kimdeyse, güç de ondadır" diyor.