400 alanda toplu katliam

Toplum/Yaşam Haberleri —

Ali Ekber Kaya

Ali Ekber Kaya

  • Dersim soykırımında yaşananları kayıt altına alan Ali Ekber Kaya: “Hala ulaşamadığımız birçok toplu katliam noktaları var. Çoğu mağaraya yüz yıldır ‘yasak’ gerekçesiyle gidemiyoruz. 400 farklı alanda toplu katliamlar olduğunu biliyoruz.”

MEDİNE MAMEDOĞLU/DERSİM

Dersim’deki soykırımdan kurtulan veya o döneme tanık olan ilk kuşak bu soykırımı konuşmaya çekinirken, ikinci ve üçüncü kuşak ise soykırımın izini sürerek güçlü bir külliyat oluşturdu. İkinci kuşaktan soykırıma dair arşiv ve sözlü tarih çalışması yapanlardan biri de Ali Ekber Kaya. Aynı zamanda Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Dersim Şubesi Başkanı da olan Ali Ekber Kaya, özellikle 90’ların başından itibaren onlarca tanıkla görüşerek soykırımın bilinmeyen yönlerini kayıt altına aldı. Aldığı kayıtların bir arşiv niteliğinde olduğunu ve eninde sonunda bu soykırımın hesabının sorulacağını belirten Ali Ekber Kaya, “Bu devlet bizden olmasa da bizden sonraki kuşaktan özür dileyecek. Bizden sonraki kuşak bu hafızayı her daim yaşatacak” diyor.

Onun anlattığına göre babasının köyü Halvori’ye yakın Halvori kayalığından o dönem 380 insan katledilmiş. Kayalıklarda toplanan insanlar, kurşuna dizildikten sonra Munzur’a atılmış. Bir süre sonra ise askerlerin kurşunlarının bitmemesi için halk süngülerle katledilmiş. Kayalıklardan düşen çok az insanın sağ kaldığını belirten Ali Ekber Kaya, soykırımda çok sayıda akrabasını yitirmiş. Her sene bu kayalıklarda anmanın yapıldığını ancak hala bir anıtın olmadığına dikkat çeken Ali Ekber Kaya, soykırıma dair ilk kaydını ise babasının anlatımlarından aldığını söylüyor.

 

Halvori Kayalığı

 

Soykırım hafızası

Ali Ekber Kaya sözlü tarih ve arşiv tutma işine nasıl giriştiğine dair şunları anlatıyor: “O olaydan sonraki kuşaklar bu soykırımı hiç konuşmadı. İkinci kuşak yani bizler yaşananları ailemizden dinledik. Ben de duyduklarımdan sonra yaşananların peşinden gittim. 80’li yıllardan sonra bu soykırımın peşine düştüm ve çok sayıda kayıt aldım. O dönem yaşamını yitirmeyen ve olayın tanığı insanlarla görüştüm. Onların yaşadıkları ve tanık oldukları her şeyi detayı detayına kayıt altına aldım. Bu tabii zor bir süreç oldu benim için ama hem tarihsel süreç için çok önemli hem de bir diğer nesiller için bir arşiv niteliği barındırıyor”.

Babasının anlatımları

Katliamdan yaklaşık 40 yıl sonra bile babası, kayalıkların dibinde insan kemiklerini buluyormuş. Ali Ekber Kaya anlatmaya devam ediyor: “O dönem yaşananlara dair ne söylesek az kalır çünkü çok uzun ve her şeyiyle yazılması gereken hikayeler var. Hala ulaşamadığımız katliam yerleri yine ulaşamadığımız insanlar var. Soykırım diyoruz çünkü soykırımın her maddesi burada yaşatıldı. Burada kimi aileden tek bir insan dahi bırakılmadı. Katledilen insanların kemiklerine ulaşılmadı. Benim babam Halvori’de katliamın ardından yaklaşık 40 yıl geçtikten sonra dere kenarında kemiklere denk geliyor. Hepsini toplayıp getirip tek bir mezarda defin ediyor. O dönemler bir korku iklimi hakim olduğu için kemikleri gömdüğü mezarlığa annesi, babası ve kardeşinin adını yazıyor.”

 

Halvori Kayalığı

 

Yasak mağaralar

Hala ulaşamadıkları kemikler ve katliam yerleri olduğuna da dikkat çeken Ali Ekber Kaya, bölgede 400 farklı noktada toplu katliamların yaşandığına işaret ediyor. Çok sayıda mağaraya yasak gerekçesiyle giremediklerini belirten Ali Ekber Kaya, “Kırımda yaşamını yitirenlerin sayısını net olarak bilmiyoruz. 70 bin insandan bahsediliyor ama devlerin resmi belgelerinde 7-8 bin sayısı geçiyor. Yine bahsi geçen 70 bin en düşük rakamdır. Bizim bildiğimiz ve her sene anma yaptığımız birkaç alan var. Ama o dönem ‘fare gibi zehirledik’ dedikleri mağaralarda katlettikleri insanların kemiklerine yasaklardan dolayı hala ulaşamıyoruz. Güvenlik gerekçe gösterilerek girilmesi yasaklanan çok sayıda mağarada kemikler olduğunu da biliyoruz. Bahsettiğimiz alan yaklaşık 400’e yakın noktadan oluşuyor. Bu noktada hem kemiklere ulaşmak hem de oralarda anma yapmak için güçlü bir mücadelenin yürütülmesi gerekiyor. Burada kurumların ve siyasetçilerin etkili adımlar atması gerek. Her sene aynı mekanlar yerine farklı noktalara giderek anma yapmamız daha anlamlı olacaktır. Gerçekler inatçıdır derler tarih er ya da geç açığa çıkar. Devlet belki en fazla bir dönem daha direnir, ama tarih elbet bir gün hesap sorar. Gelecek nesiller arşivleri açıp, araştırdığında bu yaşananları kamuoyuna anlatmak zorundadır. Bu vebal halkın değil, devletindir. O dönemler katledilmeyen insanlar ya sürgüne gönderildi ya da çocuklar bebekler Sünnileştirildi. Bugün Dersim’e karşı hala aynı politika uygulanıyor. Kültürü yok etmeye dönük bir hareket var” diye konuştu.

Hesap verecekler

Dersim’de soykırımın hafızasının hiç unutulmayacağını ve hep diri tutulacağını söyleyen Ali Ekber Kaya son olarak şunları belirtiyor: “Bu noktalarda katledilen kadınlar, bebekler ve genç erkekler var. Eninde sonunda bir gün bu arşivler açılacak ve bunlar tarihe mal edilecek. Bütün dünya o günlerde Dersim’de yaşananları bilecek. Buna sebep olanları biliyoruz ki belki bize değil ama çocuklarımıza ve torunlarımıza hesap verecekler, özür dileyecekler. ‘Biz bunu yaptık’ diyecekler bizler başka bir şey istemiyoruz. Toplumumuz herhangi bir tazminat ya da intikam peşinde değil, sadece bunu kabul edip halktan özür dilemelerini bekliyoruz. Bizler bu dönemde ki nesiller olarak tarihsel bir şey yaptığımızın farkındayız. Bizden sonraki kuşaklardan eminiz ki sonuç alacaklar”.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.