8 bin ayakkabı, çoğunun teki yok

Toplum/Yaşam Haberleri —

Auschwitz kurbanlarına ait çocuk ayakkabıları

Auschwitz kurbanlarına ait çocuk ayakkabıları

  • Nazi döneminin en ağır soykırım uygulamalarının yaşandığı Auschwitz-Birkenau kampındaki müze, Auschwitz kurbanlarına ait çocuk ayakkabılarını korumak için yeni bir proje başlattı.

İSMET KAYHAN

Savaşların en büyük mağdurlarıdır çocuklar. Çoğu zaman savaş alanında çekilen karelerle hafızamızda yer edinir. Ama bu sefer eşi olmayan ayakkabılarıyla hayal edeceğiz o çocukları. Savaş mağduru çocuklardan geri kalanlara... Auschwitz-Birkenau kampındaki Müze Konservasyon Laboratuvarları, Anıt Koleksiyonlarının bir parçası olan yaklaşık 8 bin çocuk ayakkabısını korumak için iki yıllık bir proje başlattı. Bu ayakkabılar, Alman Nazi Auschwitz kampının en küçük kurbanlarının çektiği acıların dokunaklı bir sembolü. Soykırım sırasında katledilen çocukların ayakkabıları Auschwitz'de işlenen suçların en ağır tanıklıklarından biri.

Mağdurları ayakkabılarından tanımak!

İki yıl sürecek proje kapsamında yaklaşık 8 bin ayakkabının korunması, tanımlayıcı ve fotoğrafik belgelerinin derlenmesi planlanıyor. Her ayakkabının ölçüsü alınacak ve bir fotoğraf ile ayrıntılı bir tanım içeren bir nesne kartı oluşturulacak. Elde edilen bilgilere dayanarak, ayakkabıların hem üreticileri hem de sahipleri hakkında bir veri tabanı oluşturulması planlanıyor.

Yine çalışmanın bir başka amacı da ayakkabıların eskimesini yavaşlatmak. Ayakkabılar birbirini etkileyen birkaç farklı malzemeden oluşuyor. Durumlarına, türlerine ve özelliklerine bağlı olarak, yüzey temizliği, metal korozyon süreçlerinin stabilize edilmesi, tekstillerin stabilizasyonu, derinin yapısal olarak güçlendirilmesi ve metal bileşenlerin hava koşullarına karşı korunması gibi özel araştırmalardan sonra uygun işlemler gerçekleştirilecek.

Yüz binlere sembol olacak

Müzenin konservasyondan sorumlu müdür yardımcısı Rafał Pióro, “Ayakkabıları mümkün olduğunca uzun süre korumak için harekete geçmek çok önemli. Planlanan konservasyon çalışmalarında, ayakkabıların her birinin özel durum ve ihtiyaçlarını dikkate almak özellikle önemli olacak" diyor. Müzenin Konservasyon Laboratuvarlarından konservatör Mirosław Maciaszczyk ise, "Bu anlamlı kişisel obje grubunun korunması ve detaylı tarihsel incelemesi hem koruma hem de etik nedenlerle son derece önemli. Proje kapsamında yürütülen çalışmalar sayesinde ayakkabıların sahiplerinin en azından bir kısmının tespit edileceğini ve hikayelerinin yüz binlerce isimsiz kurbanı sembolize edeceğini düşünüyoruz" diyor.

Müzede 110 bin ayakkabı var

Yürütülen çalışmalar sonucunda objelerin fiziksel ve kimyasal koşulları iyileştirilerek uzun süreli depolanmalarına ve sergilenmelerine olanak sağlanacak. Müzede yaklaşık 8 bin çocuk ayakkabısı ile birlikte bir grup da dahil olmak üzere yaklaşık 110 bin ayakkabı bulunuyor. Çocuk ayakkabılarının çoğu Müze'nin daimi sergisinde sunuluyor. Koleksiyon ise son derece geniş; sandalet, terlik ve bot gibi çeşitli ayakkabı türlerinin yanı sıra farklı boyutlar ve ayakkabıların yapıldığı farklı malzemeler de içeriyor. Kampın kurtarılmasından sonra bulunan ayakkabılar çoğunlukla çift olarak değil ayakkabı teklerinden oluşuyor ve çok az sayıda çifti olan ayakkabı bulunuyor.

Çocuk ayakkabıları çoğunlukla tek, ancak bazılarının üzerindeki üretici işaretleri sayesinde menşei tespit edilebiliyor. İsim, adres gibi imzalar taşıyan ve sahiplerinin belirlenmesini mümkün kılan benzersiz ayakkabılar da var.

232 bin çocuk

Yaklaşık 232 bin çocuk ve gencin Alman Nazi toplama ve imha kampı Auschwitz'e sürüldüğü tahmin ediliyor. Bunların yaklaşık 216 bini Yahudi, 11 bini Roman, 3 bini Polonyalı, binden fazlası Belaruslu ve yüzlercesi Rus, Ukraynalı ve diğer halklardandı. Toplamda 23 bini 18 yaşının altındaydı, çocuklardan yaklaşık 700'ü ancak Ocak 1945 tarihinde Auschwitz'den sağ çıkabilmişti.

Auschwitz-Birkenau İmha Kampı'nda 1,1 milyondan fazla insanın öldürüldüğü tahmin ediliyor.

 

*****

Gizlenmiş belgeler

Bundan üç yıl önce Auschwitz-Birkenau kampındaki müzede, sergilenen ayakkabıları korumak için yapılan çalışmalar sırasında da çocuk ayakkabılarına gizlenmiş belgeler ortaya çıkmıştı. Bir ayakkabıda Amos Steinberg isimli çocuğa ait bilgilerin el yazısıyla işlendiği bir kâğıt, bir diğer ayakkabıda da Macarca belgeler vardı. Amos Steinberg'in isminin ve kayıt bilgilerinin yazılı olduğu kâğıtta, çocuğun 26 Haziran 1938'de doğduğu, Prag'da yaşadığı ve 10 Ağustos 1942'de Prag yakınlarındaki Terezin ölüm kampına annesi Ida ve Babası Ludwig ile beraber SS subaylarınca hapsedildikleri yazıyordu. Müze çalışanlarından Hanna Kubik’e göre anne ve çocuğu 'gaz odasında' öldürüldü.

Ayakkabıdan geçmişe...

Bulunan her ayakkabı bir geçmişi yani yaşanmışlığı anlatıyor. Yine başka bir ayakkabıda ise Macarca belgelere rastladıklarını söyleyen Kubik, bu tip belgelerin genellikle ayakkabıların içinde yalıtım ve tabanlık olarak kullanıldığını dile getirdi. Yeni buldukları Macarca belgelerin iyi şekilde korunduğunu söyleyen Kubik, 1941-1942 yıllarına tarihlendirildiklerini aktarıyor.

 

*****

Ölüm kampı

1942 yılından itibaren Auschwitz'de kitlesel cinayetler başlar. Kampa gelenlerin yüzde 80'i mahkum olarak kayıt altına dahi alınmadan doğrudan gaz odalarına gönderilirdi. 1943 yılında Auschwitz-Birkenau kamp kompleksinde yeni inşa edilen krematoryumlarda ek fırınlar devreye sokulur. SS bu fırınların denemesini yine insan öldürerek yapar.

DW’nin birkaç yıl önceki haberine göre Auschwitz Toplama Kampı Şantiye Şefi Karl Bischoff 1943 yazında Berlin'e yazdığı bir yazıda "Şu andan itibaren 24 saat içinde 4 bin 756 ceset küle dönüştürülebiliyor” diyordu.

1944 yılı sonbaharı sonlarında kampa tüm Avrupa'dan Yahudiler son kez nakledilir. Gönderilenler arasında işgal altındaki Hollanda'dan 15 yaşındaki Anne Frank da vardır.

Tahminlere göre Nazilerin toplama kampına gönderilen insanların sayısı 5 milyonu geçiyor. Bu mahkumların çok azı kamplardan sağ çıkmayı başarır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.