Aile odaklı politikalar öldürüyor

Kadın Haberleri —

Fidan Ataselim

Fidan Ataselim

  • Türkiye’de son 6 ayda 205 kadın katledildi. Ne zaman kadın hakları tartışmaya açılsa daha çok kadının katledildiğini söyleyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Aile odaklı politikalar arttıkça kadınlar katlediliyor. Uyarılarımız dikkate alınmıyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

İktidarın kadın düşmanı politikaları sebebiyle kadına yönelik şiddet ve katliamlar her geçen gün artıyor. Kadını yaşam alanlarından silme politikası izleyen AKP iktidarı, bir yanıyla cezasızlığı dayatırken diğer yandan çıkarmaya çalıştığı yargı paketleriyle çözümsüzlüğü daha da derinleştiriyor. Hayata geçirmek istediği yasalarla ‘makul kadın’ profilini yaratmayı hedefleyen iktidar, kutsal olanın yaşam değil, ‘aile’ olduğunu sık sık dile getirerek kadınları katletmeye devam ediyor. KCDP raporlarına göre 2024 yılının ilk 6 ayında 205 kadın erkekler tarafından katledildi; 117 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Bu senenin ilk 6 ayında yaşanan katliamlar geçtiğimiz senenin ilk 6 ayına göre 77 fazla. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde 128 kadın katledildi.

Son 3 yılın en yükseği

Artışın nedenlerine dair konuştuğumuz KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Ne zaman kadın hakları tartışmaya açılsa daha çok kadın öldürülüyor” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin olumsuz sonuçlarını, ortaya çıkan verilerle bir kez daha gördüklerini belirten Ataselim, ‘aile odaklı’ politikalar arttıkça kadınların daha çok katledildiğine dikkat çekti.

“Bu sene, geçtiğimiz 3 yılın ilk 6 aylık verilerinin en yükseğini yaşadık. Bu sene özellikle Şubat ve Mart aylarında kadınların ve mücadelelerinin kamusal alanda daha fazla yer almasıyla cinayetler belirli bir seyirde devam etti. Maalesef Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi genelgesi ve Bakanlığın vizyon ve eylem planının açıklandığı Mayıs ayında son üç yıldaki en yüksek veriler ortaya çıktı. Aile odaklı politikalar buna yol açıyor. Uyarılarımız dikkate alınmıyor.

 

 

Delilleri aileler topluyor

Şüpheli kadın ölümlerine de değinen Ataselim, faillerin örgütlü kadın mücadelesiyle bulunduğunu, ailelerin bu süreçte yanlarında olduğunu ve kendileriyle birlikte delil topladıklarını anlattı.

Ataselim, “Mücadelemiz sayesinde toplumda ‘şüpheli kadın ölümleri’ bilinci oluştu. Artık delilleri aileler topluyor ve bizlerle savcıların kapısını aşındırıyor. Verileri raporlaştırırken her bir kadının yaşam öyküsüne ulaşmaya özen gösteriyoruz. Şüpheli şekilde yaşamını yitiren kadınların bir şiddet öyküsü, şiddet başvurusu mutlaka oluyor. Hala bu ölümlerin yeterli şekilde araştırıldığını düşünmüyorum, ancak yol katettiğimizden de eminim” diyerek gerçeğin açığa çıkması için bilimsel yöntemlerin ve kanuni yükümlülüklerin yerine getirilmesi çağrısında bulundu.

Bir şiddet de devlet kurumlarından 

Her ay ekonomik, cinsel, fiziksel, psikolojik şiddetin her türüne uğrayan kadınların kendilerine başvurduğunu söyleyen Ataselim, kadınların, gittikleri başvuru merkezlerinde çoğu zaman dikkate alınmadığını ve ikincil bir şiddete maruz kaldığını belirtti.

Ataselim şöyle devam etti: “İmkanlarımız dahilinde hem hukuki destekte bulunuyor hem de kadınlar adına bizzat kurumlarla görüşerek sorunun çözümü için çalışıyoruz. Ama en önemlisi kadın cinayetlerini durdurmak, faillerin yargılanmasını sağlamak için örgütlü bir mücadele yürütüyoruz; politika geliştiriyoruz. Kadınlar seslerini duyurmak istiyor. Evlerinde mahpus hayatı yaşamak istemiyor; ölmek istemiyor. Bunun için 6284 sayılı kadınları şiddetten koruyan kanunun etkin uygulanması lazım.

 

 

Özgürlüklere sınır çiziyorlar

Fidan Ataselim kadınlar için var olan tehditleri ise şu şekilde sıraladı: “Ben en büyük tehdidi, tek adam rejiminin, erkekleri ailelere reis diken, aile odaklı politikalarda görüyorum. Bunu, genelgeler çıkararak, kayyum atayarak, yerel yönetimlerin imkanlarını kısıtlayarak, eğitimi dinselleştirerek, kadınları kamusal alanlardan evlere iterek yapıyorlar. Özgür, eşit kadınlar ve LGBTİQ+’lar olmasın isteniyor. Kısmi özgürlüklerle, bizlere sınır çiziyorlar.”

Haklar tartışmaya açılmamalı

Alınması gereken önlemlere değinerek sözlerini noktalayan Ataselim, “Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Beyannamesi (CEDAW), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanmalı. 6284 sayılı kanun uygulanmalı; uygulamayanlarla ilgili yaptırım net olmalı. Kadın hakları tekrar tekrar tartışmaya açılıp erkeklere cesaret verilmemeli. Bizlere düşen daha örgütlü bir politik mücadeleyi ilerletmek, dönemin ihtiyaçlarına göre hedef belirlemektir” sözleriyle herkesin eşit olacağı bir düzen için mücadeleyi daha da genişletme çağrısında bulundu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.