Bahçeli ve “ulusal savaş koalisyonu’’

Forum Haberleri —

Bahçeli

Bahçeli

  • Bahçeli, "AKP ve CHP koalisyon kursun, altılı masa destek versin’’ dedi. Erdoğan’la kendisi ülkeyi enkaz haline getirdi. Şimdi bu enkazı CHP’ye kaldırtmak istiyorlar. Önerdiği koalisyon ne yapacak? Tabii ki, Rojava’da ve Güney Kurdistan’da Kürtlere karşı savaşacak.

ZEKİ AKIL

Faşist Erdoğan, Filistin devleti kurulmalı diye açıklamalarını sürdürüyor. Ama sıra Kürtlere gelince onlar bir statüye sahip olamazlar diye yırtınıyor. HDP Eşbaşkanları, S. Demirtaş için bile "Onlar terörist’’ diyor. Hamas’ı ise Filistin’i savunan vatanseverler olarak tanıtıyor. Filistin halkının uzun yıllara dayanan direnişi var. Filistinlileri de en fazla PKK, Kürt halkı ve devrimci güçler destekledi. Erdoğan bu sorunu da kendi siyasi amaçları için kullanmak dışında bir şey yapmıyor. Deşifre edilene kadar da İsrail’le ticaretine devam etti.

Kürtlerin nüfusu Filistinlilerin kat kat üstünde. Kurdistan coğrafyası da Filistin’den çok daha büyük. Filistin’e devlet, Hamas’a iktidar diyen Erdoğan, Doğu ve Kuzey Suriye halklarının işlerini yürütmek için demokratik seçeneği, halkın belediye yöneticilerini seçmelerini de bir savaş nedeni olarak ilan etti. Bunun için MGK’dan karar çıkardılar. MSB orada seçim yaptırmayız diye tehditlerini sürdürüyor. Nerede Kürt varsa, onların bir yerde adı geçiyor ve var olacaklarsa Türk yöneticiler kırmızı görmüş boğa gibi oluyorlar. Sadece Türkiye sınırları içinde değil, sınır dışındaki Kürtleri ezme ve tasfiye görevini de kendilerine vermişler.

Kafa bu olunca Türkiye içinde de tabii ki, yasalara da uymazlar, kendi koydukları kuralları da takmazlar. İmralı’da yıllardır süren bir tecrit var. Ne iç ne de dış hukukta bunun yeri yok. Ama iş Kürtler ve önderleri olunca hukuk da kurallar da işlemez. Kürtler yok sayıldıkları için insanlar ve toplumlar için gerekli ve olağan olan şeyler onlar için geçerli sayılmaz. Türkiye’nin yasaları içinde yapılan seçimler yok sayılabiliyor ve belediyelere kayyım adı altında el konulabiliyor. Hem de ne bir ne iki, HDP’nin bütün belediyelerine el koydular. Bir iki yıl da değil, iki devre seçilenler kovuldu, hapse atıldı. Belediyeye atanan memurlar da oraları yağmaladılar. Nasıl olsa halkın muhatap değiller. Hesap soran yok. Halk borç batağına gömülmüş belediyeleri 31 Mart’ta ellerinden alınca tekrar kudurdular.

Hakkari belediye eşbaşkanını mahkemeye verdikleri talimatla görevden aldılar. Yerine de kayyım atadılar. Bir şehrin, Hakkari halkının verdiği emek ve on binlerce oy yok sayıldı. Yasa ve kurallara göre belediye meclisi içlerinden birisini görevlendirebilir. Ama meclis de bir kenara atıldı. Sömürgecilik işte böyle bir şey. Normal yollarla, koydukları yasalarla yönetemediler mi, devreye zor ve kumpaslar girer.

Devlet Bahçeli gibi birisi bütün partilere ve muhalif kesimlere hakaretler ve tehditler yağdırır. Bu onun hakkıymış gibi bir algı yaratılmış. Bahçeli kesinlikle halktan gücünü almıyor. Irkçı, marjinal bir partinin başında. Devletin içinde konumlanmış kontr-gerilladan gücünü alıyor. Bu gücün sokaktaki kirli işlerini yapıyor. Ne kar çok Türklük o kadar çok halkın malına çökme ve devletin olanaklarından yararlanma! Bu da MHP’nin siyasi denklemi. Çok Türkçülük yapıyorlar ama en çok da Türk halkını, partilerini ve politikacılarını tehdit ediyorlar. Siyasete ve halka ayar veriyorlar!

Bahçeli destekli Erdoğan, Türkiye’yi iflasın eşiğine getirdi. Ekonomi dibe vurmuş durumda. Erdoğan "ekonomiden ben sorumluyum, ekonomistim’’ diyordu. Ama şimdi enflasyonda dünyanın ön sıralarında. Ekonomiyi kendisi bu hale getirmemiş gibi, şimdi de enflasyonu düşüreceğiz, diyor. Madem enflasyonu düşürebiliyorsun o zaman bu halkı neden bu kadar soydun? Bunun hesabını kim verecek? Hesap vermek yerine seçimleri kaybedince bu defa yumuşama numaralarına başvurdu. Erdoğan ve Bahçeli dışında sertlik yapan, sağa sola saldıran başka kimse yoktu. Ne oldu da şimdi yumuşamaya ihtiyaç duydular?

Açık ki, 31 Mart seçimlerini yitirmeleri onları bu ağız değişikliğine zorladı. Türkiye gerçek anlamda bir enkaza döndü. Ne ekonomi ne hukuk ne de işleyen kurumlar kaldı. Kürtlere karşı yürütülen savaşla da hem içeride hem de dışarıda çok sıkıştılar. Milyarlarca doları ve binlerce canı heba ettiler. Ama savaşı da kazanamadılar. Halka söyleyecekleri yalan da kalmadı. Muhalefet ise moral kazanmış ve yükselişte. Şimdi Kürtlerin kazanımlarını ve direnişini kırmak ve muhalefetin hızını kesmek için yumuşama ve görüşme taktiğine, zaman kazanma oyununa baş vuruyorlar.

Bahçeli en son ağzındaki baklayı çıkardı: "AKP ve CHP koalisyon kursun, altılı masa destek versin’’ dedi. Erdoğan’la kendisi ülkeyi enkaz haline getirdi. Şimdi bu enkazı CHP’ye kaldırtmak istiyorlar. Önerdiği koalisyon ne yapacak? Tabii ki, Rojava’da ve Güney Kurdistan’da Kürtlere karşı savaşacak. Ayrıca belediyelere el koyacak. Ekonomik yıkımın faturasını emekçi yığınlara çıkaracak. Bu işi artık AKP ve MHP yapacak güçte değil. Halk düşmanlığına ve talan düzenine taze kan gerekiyor. Bu açıdan CHP’ye ihtiyaç var.

CHP bu savaş ve talan rejimine payanda olacak mı? Erdoğan ve Bahçeli’nin bıraktığı enkazı devralacak mı? Bunlar önemli sorular. Bahçeli’nin dediğini yaparlarsa, tabi ki iktidar olma şansını yitirir ve onlar da bu enkazın altında kalırlar. Kürtler ve demokrasi güçleri CHP’nin hatırına mücadelelerini durdurmazlar. CHP değişimin ve demokratik gelişmelerin değil, bu zorba ve çürümüş rejimin uzantısı haline gelir. Bir elli yıl daha iktidara veda etmek zorunda kalır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.