Başkanım

• Sizi anlayanlar ve bu güzellik uğruna savaşanlar şu dünya üzerinde benzersiz görkemli savaşçı oluyor. Ruhundaki güzelliği gören sizinle kalır. Duygularında sevinci yaşayan sizinle yürür. Size bakmak bulanık suların berraklaşmasıdır. Gönül gözü açılan güzelleşiyor.
• Gelirseniz, yitirilmiş ufuklar belirir, dargın yoksullar, emeğin teri, Karacadağ’da nazar, Munzur’da hasar, Süphan’da yaralar iyileşir. Siz gelince bir sevda uygarlığı yürür. Burada saklıdır Ferhat’ın gürzü, Siyabend’in atları.
• Gelirseniz Derwéş’in ordusu Şengal’den Urfa önlerine gelir, Şehba’da fedai militan ateşi getirir, Zagroslar da yıldız seli akar, Kandil ışık saflarını tutacak ve adımızda kırmızı bayrak yükselecek. Gelirseniz, sevinçli atlarla yeryüzüne bulutlar süreceğiz, toprak gülsün ve güller boy versin kavuşmayı selama dursun.

EZDA DENİZ STARA

Sizi tanımayı hep Cigerxwin’in "Ez ji xew rabum Gulfiroşék dim’’ şiirine benzetirim. Uykudaki güzeli uyandırıyorsunuz. Ona gül’ün fiyatının olmadığını, gül’ün onun için kalbini verenin olduğunu anlatıyorsunuz o güzel sesinizle. Gül ülke, kalp onu sevendir ve bir gül bahçemizin olması için büyük aşk duygusu dışında bir silahımız yoktu. Kalbimizi verdik o güzel gül bahçesi için. Bir Kürt güzelliği, bir sevgi diyalektiği, bir Kürt aşkı gösterdiniz o güzel kalbinizle. Kalbimizi aşk ile silahlandırdık ve bizi yok sayan her şeye karşı onunla savaşıyoruz. Çünkü duygu yüce değilse düşünce çürürdü, bunu öğrettiniz önce. Çünkü sevgi tamamlanmamışsa, felsefe bozulurdu, bunu anlattınız önce.

Sizi düşünürken Rilke’nin "Sevgi iyidir, çünkü zordur sevgi’’ sözlerini sürekli hatırlarım. Rilke bu tespitini şöyle açıklıyor; ''Gençlikte sevginin altında kalkmak kolay değildir. Toy insanların önce sevgiyi öğrenmesi gerekir. Sevgiye hazırlık sürecidir bu. Öğrenmek uzun bir zamanı kapsar ve yoğun yalnızlık ve derinliğe ulaşmaya muhtaçtır. Sevgi başkasına kendini adamak, erimek ve ikinci bir kişi ile birleşmek değildir. Gelişim süreci tamamlanmamış, olgunlaşmamış birinin bir başkası ile birleşmesi ne anlam taşır? Sevgi yüce bir nedendir, tek kişinin olgunlaşıp kendi içinde bir varlık sahibi olmasını, dünya olmasını, bir başkası uğrunda dünya olmasını sağlayan... Onu başkaları arasından seçip büyük bir misyonu gerçekleştirmeye buyur eden çağrıdır.''  Başkası için dünya olmak en zor şeydir ve bu en zor şey ancak sevgi ile mümkündür. 

Siz başkasında eriyen ve yok olan sevgiyi asla kabul etmediniz ve bize başkaları için dünya olan sevgiyi öğütlediniz. Bu nedenle iyiliğiniz güzeldir, çünkü iyi zor’dur. Sizi anlayanlar ve bu güzellik uğruna savaşanlar şu dünya üzerinde benzersiz görkemli savaşçı oluyor. Ruhundaki güzelliği gören sizinle kalır. Duygularında sevinci yaşayan sizinle yürür. Size bakmak bulanık suların berraklaşmasıdır. Gönül gözü açılan güzelleşiyor. Güzelliğimiz çoğalıyor ve bağrımızda size kavuşma ufukları dikiliyor yürüdüğümüz her yerde.

Bir gün biri Mevlana’ya Şems’i yolda gördüğünü ve döndüğünü haber verir. Mevlana bu müjde için hırkasını çıkarır haberi getirene verir. Etrafındakiler Mevlana’yı uyarır haberin yalan olduğunu söylerler. Mevlana biliyormuş meğer ve "yalanı için hırkamı verdim doğrusunu getirene canımı veririm’’ cevabını verir. Biz de böyleyiz sizi beklerken…

Sizi düşünmek, şairin dediği gibi "Felsefedir kusursuz, korkunç sabırlı’’, ama yetersizdir bu tanım. Sizi düşünmek yiğitliktir ve şüphesiz kahramanlıktır. Sizi düşünen göğü kucaklayıp getiriyor, doludizgin at’lar şahlandırıyor savaş meydanında. Akhilleus’un kıskandığı, Ares’in çekindiği, Apollon’un hayretler içinde kaldığı yiğitler ülkesi diye tanımlanıyor Kürdistan.       

Milyonlar derin bir hasret içinde, özlem utanır oldu kendinden. Gelirseniz yıldızlar yeryüzüne yürür, güneşli yağmurlar coşar. Göğsümüzden şiirler kopacak ve sevinçli mısralar bu toprağı sürecek. Gelirseniz, dağlar şahlanacak, savaşanların kollarında bir çığ kopacak, krallar çökecek ve adımız tarihe en çok yakışan halk diye yazılacak.  

Gelirseniz, bahar zemheriden kopar, çiçek patlar, menekşeler yollara koşar, ırmaklar köpürür, tarihin selleri ayaklarımızdan akar. Gelirseniz, sevmelerde usta bu halk, aşkla sınanmış kahramanlar gönderir yollarınıza ve yürek hangi güne uyanır, hangi hesabı görür bilir. Sizinle adımız tarihin en güzel çocukları diye anılır.

Gelirseniz, yitirilmiş ufuklar belirir, dargın yoksullar, emeğin teri, Karacadağ’da nazar, Munzur’da hasar, Süphan’da yaralar iyileşir. Siz gelince bir sevda uygarlığı yürür. Burada saklıdır Ferhat’ın gürzü, Siyabend’in atları.

Gelirseniz Derwéş’in ordusu Şengal’den Urfa önlerine gelir, Şehba’da fedai militan ateşi getirir, Zagroslar da yıldız seli akar, Kandil ışık saflarını tutacak ve adımızda kırmızı bayrak yükselecek. Hasretin koynumuzda kızgın bir ejderha, bazen suskun bir çocuk, en çok da kendine kırgın yiğitlik gibidir. Gelirseniz, sevinçli atlarla yeryüzüne bulutlar süreceğiz, toprak gülsün ve güller boy versin kavuşmayı selama dursun.