Bir soykırım mahkemesidir

KCK

KCK

  • KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kobanî Kumpas Davası'nın tamamen siyasi bir soykırım davası; kararı veren mahkemenin de soykırım mahkemesi olduğunu söyledi.

Eşbaşkanlık tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kürt soykırım politikalarının parçası olan ve demokratik siyasetin tasfiyesi amacıyla açılan davanın, AKP-MHP faşist iktidarının geliştirdiği bir kumpas olduğu hatırlatıldı. Kürt düşmanı zihniyetin en açık tezahürü olan bu davanın hukukla hiçbir ilgisinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, "Tamamen siyasi bir davadır, soykırım davasıdır. Bu kararı veren mahkeme de soykırım mahkemesidir. Kobanî Kumpas Davası Kürt halkının yanı sıra Türkiye toplumu ve kamuoyu nezdinde de meşruiyeti olmayan, mahkum olmuş bir davadır" dedi.

Siyaseti tasfiye etmek için

AKP-MHP iktidarının demokratik siyaseti susturarak, tasfiye ederek Kürt sorununun Türkiye'nin demokratikleşmesi temelinde çözümünü engellemek amacıyla bu davayı açtığı kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: "Mahkemenin verdiği karar da bu amaçladır. Bu dava, Kürt halkına ve Kürt sorununa yaklaşımla demokrasiye yaklaşım arasındaki güçlü ilişkiyi ortaya koyması bakımından da çok önemlidir. Kürt soykırımında ısrar eden AKP-MHP'nin, Türkiye'yi nasıl bir noktaya getirdiği, hukuk, adalet, hakkaniyet adına hiçbir şeyi bırakmadığı, devletin bütünüyle çete, mafya ve çıkar kesimlerinin hakimiyetine girdiği, toplumun ise büyük bir yoksulluğa terk edildiği, bu gidişatın ağır bir yıkımla sonuçlanacağı ve herkesin bunun altında kalacağı her gün biraz daha anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu durumdan çıkarılması gereken en temel sonuç demokrasiden, özgürlükten ve demokratik düzenden yana olan herkesin, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü çerçevesinde güç birliği yapmasıdır. Bundan kaçınarak, buna gelmeyerek olumlu bir rol oynamak mümkün değildir.

Ortak mücadele çağrısı

Kobanî Kumpas Davası'yla bir kez daha mücadelenin hayati önemi ortaya çıkmıştır. Demokratik siyasetin ve demokrasi güçlerinin birlik ve dayanışmalarını güçlendirerek mücadeleyi büyütmeleri olmazsa olmaz bir ihtiyaç ve gerekliliktir. Demokratik zemin faşizmin yıkılması ve aşılmasıyla mümkün hale gelir. Bu da devrimci demokratik güçlerin geliştireceği birleşik mücadeleyle mümkündür. Bu süreçten çıkarmamız gereken en temel sonuç budur. Türkiye'de kendisini muhalefet olarak tanımlayan ve konumlandıran hiçbir güç, AKP-MHP'nin siyasetini meşrulaştıracak tutumlar içerisinde olmamalıdır. AKP-MHP faşist iktidarı Kürt halkıyla, Türkiye halklarıyla, toplumun geleceğiyle, demokrasi, özgürlük, hukukla savaş halindedir. Yumuşama söylemleri tamamen bir aldatmacadır. Kobanî Kumpas Davası'yla alınan kararlar, AKP gerçeğini ortaya koymuştur. Kürtlere, demokratik siyasete olan yaklaşım, aynı zamanda Türkiye'ye ve demokrasiye olan yaklaşımdır. İkisi arasında kopmaz bir bağ vardır. Bunu bilerek herkesin hareket etmesi, mücadeleyi esas alması ve büyütmesi gerekir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.