Dünyanın en sağlıklı insanları

Toplum/Yaşam Haberleri —

Tsimane halkı

Tsimane halkı

  • Tsimane halkı üzerine araştırma yapan bilim insanları bu halkın şimdiye kadar inceledikleri “en sağlıklı arterlere” sahip olduğu ve beyinlerinin Kuzey Amerika, Avrupa ve diğer yerlerdeki insanlarınkinden daha yavaş yaşlandığı sonucuna vardılar.

ALEJANDRO MİLLÁN VALENCIA/BBC

Çeviri: Eylül Deniz YAŞAR

Bolivya ormanında etrafında kırmızı kelebekler uçuşan Martina Canchi Nate ile yürürken ondan durmasını istemek zorunda kalıyoruz – ekibimiz hızına yetişemiyor. Kimlikteki yaşı 84 olan bu çevik kadının üç avize ağacının köklerinden yumrularını kazıması 10 dakikasını alıyor, bir muz ağacını ise iki bıçak darbesiyle kesebiliyor. 

Mısır, muz ve pirinç yetiştirdiği Chaco’da sırtına kocaman meyve kefelerini yüklüyor ve evine doğru yürümeye başlayan Martina, Bolivya'nın en büyük şehri La Paz'ın 600 km kuzeyinde, Amazon yağmur ormanlarının derinliklerinde yaşayan yarı göçebe yerli bir topluluk olan 16.000 nüfuslu Tsimane halkının bir üyesi. Bu yaşta bu kadar dinç olması ise Tsimane halkı için alışılmadık bir durum değil. Zira yıllardır Tsimane halkı üzerine araştırma yapan bilim insanları bu halkın şimdiye kadar inceledikleri “en sağlıklı arterlere” sahip olduğu ve beyinlerinin Kuzey Amerika, Avrupa ve diğer yerlerdeki insanlarınkinden daha yavaş yaşlandığı sonucuna vardılar.

Nadir bir halk: Tsimaneler

Tsimaneler çağımızda benzerine çok ender rastlanan halklardan biri. Çünkü bu çağda hala avcılık, toplayıcılık ve çiftçilikten oluşan ve tamamen “geçimlik ekonomiye” dayalı bir yaşam tarzı sürdüren son halklardan biri olma özelliğini taşıyorlar. Bu halk topluluğu önemli bir bilimsel örneklem oluşturacak kadar da büyük; New Mexico Üniversitesi'nden antropolog Hillard Kaplan liderliğindeki araştırmacılar yirmi yıldır bu halk üzerine çalışmalar yürütüyor.

Onlar zamanlarının büyük bölümünü ya hayvan avlamaya ya toprak ekmeye ya da çatı inşa etmeye ayıran, yani sürekli eli iş tutan aktif bir halk. Bir Tsimane’nin gündüz saatlerini hareketsiz geçirdiği anlar tüm günün yüzde 10’undan fazlasını bulmuyor – bu oran sanayi toplumlarında yüzde 54’e ulaşıyor. Örneğin, ortalama av süreleri sekiz saati geçerken avlanmak için ortalama 18 kilometre yol katetmeleri gerekiyor.

En yakın kasabadan tekneyle yaklaşık 100 km uzaklıktaki Maniqui Nehri'nde yaşayan bu halkın işlenmiş gıdalara, alkol ve sigaraya erişimi ise çok az.

Yaşamları bilimin konusu oldu

Araştırmacılar, günlük aldıkları kalorinin sadece yüzde 14'ünün yağdan, yüzde 72’si ise karbonhidrattan geldiğini tespit etti, bu oranlar ABD'de sırasıyla yüzde 34 ve yüzde 52 olarak hesaplanıyor. Tsimane’lerin yükettiği gıdalar yüksek oranda lif içeriyor. Proteinlerini ise avladıkları kuş, maymunlar ve balık gibi hayvanlardan alıyorlar. Geleneksel yemek pişirme yöntemleri arasında ise “kızartma” bulunmuyor.

Profesör Kaplan ve Santa Barbara Kaliforniya Üniversitesi'nden meslektaşı Michael Gurven'in Tsiname halkı üzerine ilk çalışmaları antropolojik bir araştırma olarak başladı. Ancak daha sonra yaşı ilerlemiş Tsimanelerin “hipertansiyon, diyabet veya kalp sorunları” gibi yaşlılığa özgü hastalık belirtileri göstermediklerini fark etmeleri ile çalışmaları boyut değiştirdi.

Ardından 2013 yılında yayınlanan bir çalışma dikkatlerini çekti. ABD'li kardiyolog Randall C. Thompson liderliğindeki bir ekip bu çalışmalarında eski Mısır, İnka ve Unangan medeniyetlerinden 137 mumyayı incelemek için CT taraması kullanıyordu. İnsanların yaşlandıkça yağ, kolesterol ve diğer bileşenlerin birikmesi sonucu arterlerinin kalınlaşmasına ya da sertleşmesine neden olarak ateroskleroza yol açtığı bilinirken Thompson ekibi mumyaların 47'sinde bunun belirtilerini bularak bunun “modern yaşam tarzından kaynaklandığına” dair varsayımlara meydan okuyorlardı.

İki araştırma ekibi güçlerini birleştirerek 40 yaşın üzerindeki 705 Tsimane’ye CT taraması yaptı ve kan damarlarının tıkanmasının ve kalp krizi riskinin bir işareti olan koroner arter kalsiyumuna (CAC) dair belirtiler aradı. İlk olarak 2017 yılında dünyanın en prestijli akademik yayını olan Lancet dergisinde yayınlanan çalışma, 75 yaş üstü Tsimaneler’in yüzde 65'inde koroner arter kalsiyumu olmadığını gösterdi. Buna karşılık, o yaştaki Amerikalıların çoğunda (yüzde 80) bu belirti vardır.

‘Sıfır Alzheimer vakası’

Kaplan'a göre: “75 yaşındaki bir Tsimane'nin arterleri 50 yaşındaki bir Amerikalının arterlerine benziyor.”

“Proceedings of the National Academy of Science” dergisinde 2023 yılında yayınlanan ikinci bir araştırmaya göreyse yaşlı Tsimaneler, İngiltere, Japonya ve ABD gibi sanayileşmiş ülkelerdeki yaşıtlarına göre yüzde 70'e kadar “daha az beyin atrofisi” gösteriyor.

Araştırmacıların tıbbi koordinatörü Bolivyalı doktor Daniel Eid Rodríguez BBC’ye yaptığı açıklamada, “Tüm yetişkin nüfus arasında sıfır Alzheimer vakası bulduk - bu olağanüstü” diyor.

Ancak Tsimane halkının farklı üyelerinin gerçek yaşını hesaplamak çok da kolay değil, bazıları sayılara dair çok iyi bir eğitim almadıkları için saymakta zorluk çekebiliyor. Kendi yaşlarını hesaplarken genelde birbirlerini ne kadar zamandır tanıdıkları gibi yaşam tecrübelerinden faydalanıyorlar. Bilim insanları ise bir kişinin yaşını hesaplarken o kişinin çocuklarının yaşlarını baz alarak hesaplamalarını yapıyorlar. Bilim insanlarının kayıtlarına göre Hilda 81 yaşında ama ona sorulduğunda 100. doğümgünü için daha geçenlerde ailesinin bir domuz kestiğini söylüyor.

Avlanan ve bitki toplayan Tsimane yaşlıları

78 yaşında olduğunu söyleyen Juan ve bizi ava götürüyor. Saçları koyu renk, gözleri canlı, elleri kaslı ve sağlam… Tüylü, yabani bir domuz olan ve yeşilliklerin arasından sıyrılıp kaçmayı başaran küçük bir “taitetú”yu takip edişini izliyoruz.

Yaşlandığını hissettiğini itiraf ediyor: “Şimdi beni en zorlayan şey bedenim. Artık fazla uzağa yürüyemiyorum...”

Martina da onunla aynı fikirde. Tsimane kadınları, ormanın derinliklerinde yetişen bir bitki olan jatata'dan çatı dokumalarıyla tanınıyor. Bu bitkiyi bulmak için Martina'nın dalları sırtında taşıyarak oraya üç saat gitmesi ve üç saat geri dönmesi gerekiyor.

“Bunu ayda bir ya da iki kez yapıyorum, ancak artık benim için daha zor” diyor.

Sürekli enfeksiyonla savaşıyorlar

Yine de birçok Tsimane ileri yaşlara erişemiyor. Çalışma başladığında ortalama yaşam süreleri ancak 45 yıldı; şimdi ise bu süre 50'ye yükseldi.

Taramaların yapıldığı klinikte Dr. Eid, muayene olmaya hazırlanan yaşlı kadınlara kaç çocukları olduğunu soruyor. Parmaklarıyla sayan kadınlardan biri üzüntüyle altı çocuğu olduğunu ve bunlardan beşinin öldüğünü söylüyor. Bir diğeri 12 çocuğu olduğunu ve bunlardan dördünün öldüğünü belirtiyor; bir başkası ise dokuz çocuğunun hayatta olduğunu ama üçünün öldüğünü söylüyor. Dr. Eid, “80 yaşına ulaşan bu insanlar, hastalıklar ve enfeksiyonlarla dolu bir çocukluktan sağ çıkmayı başaranlar” diyor.

Kanlarında yüksek düzeyde patojen ve enflamasyon tespit ederek Tsimanelerin bedenlerinin “sürekli olarak enfeksiyonlarla savaştığını” ortaya koyan araştırmacılar, tüm Tsimanelerin hayatları boyunca en az bir kere parazit veya solucan kaynaklı bir tür enfeksiyon geçirdiğini düşünüyor. Bu durum araştırmacıları, bu erken enfeksiyonların yaşlı Tsimanelerin sağlıklarının ardında yatan sırrın diyet ve egzersize ek olarak başka bir faktörle alakalı olup olamayacağını sorgulamaya yöneltti.

Modern yaşam ‘hastalık’ getiriyor

Ancak Tsimane halkının yaşam tarzı giderek değişiyor. Juan aylardır yeterince büyük bir hayvan avlayamadığını söylüyor. 2023'ün sonunda çıkan bir dizi orman yangını yaklaşık iki milyon hektar ormanlık alanı yok etmişti. Juan “Yangın hayvanların gitmesine neden oldu” diyor.

Artık verimli avlanamayan Juan çiftlik hayvanları yetiştirmeye başlamış ve dört sığırını bize gösterirken ailesi için yeterli proteini bu yıl bu hayvanlar ile karşılamayı umduğunu anlatıyor.

Tsimane yerlilerinin en zorlu fiziksel aktivitelerden biri olan “kürek çekme” faaliyetinin de artık yeni tip motorlu kayıklarla azaldığını belirten Dr. Eid, “peque-peque” olarak bilinen dıştan takma motorlu teknelerin kullanımının da bu yerli halkın yaşam tarzında değişime yol açtığını gözlemliyor. Bu tekneler sayesinde pazarlara ulaşmak da kolaylaşıyor ve Tsimane halkı şeker, un ve yağ gibi gıdalara erişebiliyor.

“Alışkanlıklarındaki en küçük bir değişiklik bile bu sağlık endekslerini etkiliyor” diyen Dr. Eid ve ekibi, Tsimane halkı arasında yirmi yıl önce neredeyse hiç “diyabet vakası” gözlenmezken şimdi bu vakaların görülmeye başlandığını ve genç nüfus arasında kolesterol seviyelerinin de yükselmeye başladığını tespit ediyor.

Araştırmacılar Tsimaneler ile birlikte yürüttükleri 20 yıllık tıp faaliyetlerinde yerli halkın sağlık hizmetlerine erişimine katkıda bulunarak bu süre boyunca boyunca katarakt ameliyatlarından kırık kemik ve yılan sokması tedavisine kadar Tsimaneler’in yaşamlarına dokundular.

Ancak Hilda için yaşlılık çok da dert edilecek bir konu değil. “Ölmekten korkmuyorum” diyor bize gülerek, ”Çünkü öldüğümde beni gömecekler ve ben orada öylece kalacağım, kıpırdamadan...”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.