Eşbaşkan, ev işçisi, anne, terzi

• DEM Parti Manisa İl Eşbaşkanı Semra Elgörmüş, parti binasında eşbaşkan, evde anne ve ev emekçisi, iş yerinde ise terzi. Kızı Berfin annesine, “Hem eşbaşkansın hem sınıfımda annelik yapıyorsun. Ve apartmanda yöneticisin. Sen çok güçlüsün” diyor.

Semra Elgörmüş, evlendikten sonra Sêrt’ten Manisa’ya taşındı. İlk zamanlar Kurdistan’dan ayrılmanın verdiği zorluğu atlatamadı ve ailesinin önerisiyle Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) üye oldu. Anadiline ve kültürüne olan özlemini çalışmalara katılarak giderdi, kadın mücadelesinin kendisinde yarattığı dönüşümün farkına vardı. Ancak ekonomik açıdan zorlanınca üç yıl önce işyeri açmaya karar verdi. Şu anda DEM Parti Manisa İl Eşbaşkanı görevini yürüten Elgörmüş, parti çalışmalarının yanı sıra iki çocuğuna bakıyor, ev ve dikim atölyesindeki yetişmeye çalışıyor.

Jinnews’e parti çalışmalarına katılmasıyla hayatının değişmesini anlatan Elgörmüş, şunları söyledi: “Orada kendi dilimden, coğrafyamdan insanlarla sohbet edince iyi geldi. Üye olduktan sonra birkaç arkadaşın numarasını aldım ve onlarla görüşmeye başladım. Böylece yalnızlığımı bastırdım. Halk toplantıları ve etkinliklere katıldım. O süreçte tüm arkadaşlarımızı gözaltına almışlardı. İl yöneticiliği yapmam gerekiyordu. Eşbaşkan olduğumdan beri yürüyüşünün bile değişti. Kendimi daha özgür hissediyorum. Şimdi bir telefon geldiğinde dışarıda annemle rahatça Kürtçe konuşabiliyorum.”

‘Yapamazsın’ dediler

Siyasete atıldıktan bir yıl sonra hem maddi zorluklar hem de hamile olmasından dolayı çalışmalarına ara verdi. Ancak annesinin desteğiyle yeniden çalışmalara dönen Elgörmüş, “Ekonomik açıdan zorlanınca kendi iş yerimi açtım. O zamanlar eşimin kazandığı parayla geçinmek zorunda kalıyordum. Mesela partiye gidip gelemiyordum ve bu beni zorluyordu. Kızlarımla istediğim gibi gezemiyordum. Evde oturmak da bana göre değildi. İlk olarak iki tane makine aldım, bomboştu dükkân. Herkes ‘yapamazsın’ diyordu. Arkadaşım kendi atölyesinden bana destek çıktı. Şimdi kendi işimi yapıyorum” dedi.

 

 

Gidebilir miyim değil, gidiyorum

Çalışmadığı süreçlerde partiye gidebilmek için yol parası bile olmadığını ve bunu eşinden istemenin oldukça zor olduğunu ifade eden Elgörmüş, çalışmalara katılmanın ve kendi iş yerini açmanın verdiği özgüveni, “İlk zamanlarda eşime partiye gidebilir miyim diyordum, şimdi ise gidiyorum diyorum” şeklinde örneklendirdi.

Tüm bunların nasıl geliştiğine değinen Elgörmüş, “Kürt halkının üzerinde tecrit var. Partide, yerelde, iş yerlerinde, evlerimizde bir şeylerle savaşıyoruz. Sürekli erkek baskısıyla ve şiddetiyle boğuşuyoruz aslında. Örneğin dükkanımı açtıktan sonra eşim çabamı gördü. Şu an sadece partiye değil, farklı şehirlere gidip geliyoruz. Kesinlikle devlet şiddetinden korkmuyorsun. Korkmamayı öğreniyoruz. Bir gün sonra gözaltına alınmıştım. Gözaltında, ‘Senin ne derdin ne zorun var? Evin var, çocukların var, dükkânın var’ dediler. Orada olmak o kadar çok korkutmuş ki onları. Korkmaman bile zorlarına gidiyor” ifadelerini kullandı.  

Anne sen çok güçlüsün

Elgörmüş, Berfin isimli kızının kendisine “Anne hem eşbaşkansin hem sınıfımda annelik yapıyorsun. Apartmanda yöneticisin ve partiye gidiyorsun. Anne, sen çok güçlüsün” dediğini söyledi.

Her şey üç, dört katına çıktı

Ancak Türkiye’deki ekonomik kriz Elgörmüş’ü de etkiledi. Elgörmüş, “Kiram geçen sene bin lirayken bu sene dört bin lira oldu. Bir bobin dört liradan elli liraya çıktı. Yani her şey üç, dört katına çıktı. BAĞ-KUR’umu üç aydır ödeyemiyorum. Devlet seni bir ekonomik krize sokuyor” sözleriyle yaşadığı zorlanmayı anlattı. MANİSA