İşsiz sayısı 10 milyon 271 bin
- TÜİK'e göre son iki yılda dar tanımlı işsiz sayısı 370 bin kişi azalmış gibi görünse de geniş tanımlı işsiz sayısı 2,7 milyon kişi arttı. DİSK-AR'a göre gerçek işsiz sayısı Eylül 2024 itibarıyla 10 milyon 271 bin.
Geniş tanımlı işsiz sayısı son iki yılda 2,7 milyon kişi artarak 7,6 milyondan 10,3 milyona yükseldi. Açık işsizlerin yüzde 87’si işsizlik sigortasından yararlanamıyor.
TÜİK’in Eylül 2024 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları, dün yayımlandı. Buna göre; Eylül 2024’te geniş tanımlı işsizlikte (âtıl işgücü) artış devam etti. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 1 milyon 986 bin kişi arttı. Geniş tanımlı işsiz sayısı, Eylül 2023’te yaklaşık 8,3 milyon ve Eylül 2024’te ise 10,3 milyon olarak gerçekleşti. DİSK-AR'a göre; geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebi, zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz işsizler ile iş aramayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artıştır. Haftalık 40 saatten daha az çalışan ve imkânı olması durumunda daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı, son bir yılda 1,9 milyondan 3,1 milyona yükselerek 1 milyon 184 bin kişi arttı. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış geçim sıkıntısının sonucu olarak ortaya çıkıyor. Potansiyel işgücü sayısı son bir yılda 859 bin kişi artarak 3,2 milyondan 4,1 milyona yükseldi.
Geniş tanımlı işsizlik
TÜİK’e göre; dar tanımlı işsizlik düşerken birçok işsizlik türü yükselmeye devam ediyor. Eylül 2024 döneminde mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) dar tanımlı işsizlik, yüzde 8,6 olarak açıklanırken zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,3; işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,9 ve âtıl işgücü oranı (geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 25,6 olarak açıklandı.
Geniş tanımlı kadın işsizliği
Kadın işsizliği önemli toplumsal cinsiyet eşitsizliği göstergesi olmaya devam ediyor. TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliği, erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyrediyor. Eylül 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,7 iken kadınlarda yüzde 12,3 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 20,3; kadınlarda ise yüzde 34,7 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 14,4 puandır. Eylül 2024 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı, 1 milyon 514 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı da 5 milyon 153 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı, 1 milyon 586 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı da 5 milyon 118 bindir. Eylül 2024’te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 34,7 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olmaya devam ediyor.
Yüzde 87'si ödenek alamıyor
TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu, işsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. TÜİK, Eylül 2024’te toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 100 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Eylül 2024 İşsizlik Sigortası Bültenleri verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 425 bin 550’dir. Böylece Eylül 2024’te resmi işsizlerin sadece yüzde 13,7’si işsizlik ödeneği alabildi. Yaklaşı 2,7 milyon işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yüzde 86,3’ü işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor.
Geniş ve dar farkı 17 puan
Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasındaki puan farkı açılma eğilimini sürdürüyor. Eylül 2024’te dar tanımlı işsizlik yüzde 8,6; geniş tanımlı işsizlik yüzde 25,6 olarak gerçekleşti. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark bu dönemde 17 puan oldu. Böylece dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki puan farkı en yüksek düzeye ulaştı. ANKARA
* * *
Kredilerde icraya düşüş patladı
Kredi kartları ve bireysel kredilerdeki icraya düşüş oranı, bu yılın 10 ayında yüzde 111 artış gösterdi; 30 milyar liraya aştı.
Yükselen enflasyon karşısında maaşların her gün daha da eridiği ortamda vatandaş kredi kartına yöneldi, ancak geri ödemekte zorluk çekip icra takibine düşenlerin sayısı da patladı. Kredi kartlarında 10 ayda 30 milyar liranın üzerindeki bir rakam icra takibine düştü. Ekonomim'den İbrahim Ekinci'nin haberine göre; bankaların bireysel kredi kartlarında icralık olduğu alacakları 65,2'si son ayda takibe takıldı. Kurumsal kartlarda ise bu oran yüzde 49,9 oldu.Yılbasındaki icralık kredi kartı dosyasında 16 milyar liralık alacak bulunurken, bu rakam 1 Kasım gününe gelindiğinde 46 milyar 133 milyon liraya kadar yükseldi. Toplam alacakların üçte ikisi 2024'ün ilk 10 ayında gerçekleşti.
Bu yılın ilk 10 ayında tüketici kredileri ile bireysel kredi kartları bakiyesinde yüzde 51,3'lük bir artış belirlendi. Kurumsal kredilerde de takibe düşüş oranı yüzde 49,9 oldu.
Taşıt kredilerinde takibe düşün toplam kredilerin yüzde 37,5’i, konut kredilerinde yüzde 26,9’u, ihtiyaç kredilerinde yüzde 38,2’si bu yıl ilk 10 ayda takibe düşenlerden meydana geliyor.
* * *
Sanayi üretimi azalıyor
Sanayi üretim endeksi, Eylül'de aylık bazda yüzde 1,6 arttı, ancak yıllık bazda yüzde 2,4 azalış kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül'e ilişkin sanayi üretim endeksi verilerini açıkladı. Buna göre; takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,4 azalış kaydetti. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda yüzde 4,4 azalış oldu.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, Eylül'de bir önceki aya kıyasla yüzde 1,6 artış kaydetti.
TÜİK, sanayi üretimine ilişkin bazı ayların verilerinde revizyona gitti.
* * *
Merkez, açlığı dayatıyor
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) beklenen enflasyona göre ücretlere zam dayatması, on milyonlarca çalışanı ve emekliyi açlık sınırının altına mahkum edilmesine anlamına geliyor.
Enflasyon hedefini tutturamayan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Cuma günü yapılan ‘Enflasyon Raporu’ sunumunda “Ücret artışlarında ileriye dönük endekslemeye geçmek için doğru zaman” açıklamasını yapmıştı. Bu açıklama, Uluslararası Para Fonu ve bankaların bu yıl asgari ücrete hedeflenen enflasyona göre zam yapılmasını tavsiye etmesinden sonra geldi. Bu yılın yüzde 45’lerde bir enflasyonla tamamlanması beklenirken, piyasada yeni yılda asgari ücret zammının yüzde 25-30’u; memur ve emeklilere yapılacak zammın da yüzde 15-20’yi geçmeyeceği tahmin ediliyor. DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Güldem Atabay, TCMB’nin yüzde 21 olan enflasyon hedefine işaret ederek, “2025 hedeflerine inanmamız için hiçbir zemin yok. Dolayısıyla asgari ücrete yüzde 25 artış, insanları 2025 boyunca ve 2024’ün de Nisan ayından beri eklerseniz, 18-19 aylık süreçte, açlık sınırının altına mahkum etmek demek. Bu olacak iş değil” dedi. Atabay, 2025 sonunda tüketici enflasyonunun yüzde 21 değil, yüzde 33-35 bandında olacağını vurgulayarak; enflasyon hedefleri güven vermeyen Merkez Bankası’nın beklenen enflasyona göre zam talebinin, abesle iştigal olduğunu söyledi.
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Erinç Yeldan da beklenen enflasyona göre ücret artışları önerisine tepki gösterdi. Yeldan, asgari ücretlilerinin 2024’teki kayıplarının telafi edilmesini ve üzerine refah payı verilmesini önerdi. Enflasyon beklentilerindeki katılığın ana nedenlerinden birinin kamunun yanlış harcamaları olduğuna dikkat çeken Yeldan, şunları ekledi: “Yurt dışı seyahatler, yap-işlet-devret modelinden kaynaklanan, ucu açık israf, kontrol edilemeyen maliyetler... Bunlar sürekli olarak beklentilerin yapışkan haline gelmesinin ana nedenleri olarak gözüküyor.”