Katil Esed’ten sayın Esad’a

Forum Haberleri —

Esad-Erdoğan

Esad-Erdoğan

  • Erdoğan neden bu kadar ısrarla Esad’la görüşmek ve barışmak istiyor? Çünkü planları tutmadı. Türkiye’de Kürt düşmanlığı sonucu ülkenin bütün kaynaklarını tüketti. Şimdi orduyu Irak topraklarına sürmüş, Güney üzerinde hakimiyet kurmak ve gerilla güçlerini ezmek sonra da Rojava’ya saldırmak için uğraşıyor.
  • Trump iktidara gelirse Suriye’den çekilir beklentisi var. ABD giderse Türkiye Suriye’de ne yapar, ne duruma düşer? Bunun hesabını da yapıyorlar. ABD gider ve Kürtler Şam hükümetiyle anlaşırsa Türkiye Suriye’de tutunamaz ve bunun faturası kendilerine ağır olur. Onun için acele edip Esad’la anlaşıp Kürtleri öncelikle bertaraf etmeye çalışacaktır.

ZEKİ AKIL

AKP-MHP yönetimi Kürtlere karşı soykırım planını kararlı ve aralıksız biçimde sürdürmektedir. Kürt halkı dünyada bir statüye sahip değil. En etkili Kürt hareketi olan PKK de ABD ve Avrupa tarafından terör örgütleri listesine alındı. Türkiye’deki yönetimler de bunu sonuna kadar kötüye kullanmaya devam ediyorlar. Kürtlerin bütün arayışlarını ve kazanımlarını teröre karşı mücadele adı altında hedefliyorlar. Türkiye’de Kürt sorununu yaratan PKK değildir. Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türkiye’nin bir Kürt sorunu vardır. Bu sorunu yaratanlar da Kürtler değildir. Türkiye’de tek bir millet yaratma, Kürtleri inkar ve Türkleştirme politikası bu sorunu yarattı. Kürtlerin varlığı tanınsa ve temel hakları ortadan kaldırılmasaydı böyle bir sorun olmayacaktı. Böyle köklü ve tarihi bir sorunu yokmuş gibi ele almak ve her şeyi PKK ile açıklamak Türk yöneticilerinin basit bir özel savaş politikasıdır.

Türkiye’nin sınırları içinde kalan Kürtlerin inkarı ve tarihten silinmesi stratejisiyle de yetinilmemiş. Irak, İran ve Suriye’deki Kürtler de bu stratejiye dahil edilmiştir. Oralarda da Kürtlerin bastırılması ve statüsüz bırakılması Türkiye’nin temel politikası olmuştur. Bunun için DAİŞ, El Nusra dahil bütün güçlerle ittifaklar yaptılar. Bunlarla da Kürtleri ezemeyince Erdoğan şimdi Beşar Esad yönetimine ‘’Darıldık, gel barışalım’’ diyor.

Esad yönetimini ortadan kaldırmak için yapmadığını bırakmadılar. Kürtleri kendileriyle birlikte Esad’a karşı ittifak yapmadığı için terörist ve düşman kategorisine koydular. Bütün silahlı çeteleri kullandılar, destekleyip örgütlediler. Suriye’yi yıkıma uğrattılar. Bunlar olmamış gibi, sanki iki komşu çocuklar ve bir tarla anlaşmazlığı yüzünden birbirlerine küsmüş de gel barışalım, diyor. Barışalım dediği yönetime karşı elinde tuttuğu silahlı grupları bile lağvetmiyor. Onları hala Esad’a karşı bir pazarlık kozu olarak tutuyor. Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız, diyor. Ama işgal ettiği bölgelerde SMO ve "Geçici Suriye Hükümeti" kurmuş. Suriye’nin toprak bütünlüğünü kim tehdit ediyor? Tabii ki, Kürtler! Kürtlerin bütün hak arayışları bölücülük ve terörizm olarak damgalanıyor.

Kürtler Suriye’de nasıl bir çözüm istediklerini yazılı halde bütün taraflara vermişlerdir. Buna Şam hükümeti ve Rusya dahildir. Kürtler hiçbir zaman ayrı bir devlet peşinde olmadılar, öyle bir talepleri olmadı. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde zaten nüfusun yarısı Arap halkından. Bu halklar iç içeler. Kürtler demokratik taleplerde bulunuyorlar ve bunu da Suriye’nin bütünlüğü içinde hal etmek istiyorlar. Sadece kendileri için değil, bütün Suriye için demokrasi istiyorlar.

Kürtlerin demokratik taleplerini, kültürlerini koruma isteklerini Türkiye düşmanlık nedeni olarak ilan etmiş durumda. Kürtler Türkiye için bir tehdit değildir. Türkiye’ye saldıran yok. Tersine Türkiye tek taraflı bir savaş ilan etmiş. Kürtleri Efrîn’de olduğu gibi topraklarından sürmek, etnik temizliğe tabi tutmak ve soykırıma uğratmak istiyor. Herkes "Suriye savaşa doydu, artık siyasi bir çözüm bulunsun" derken, Türkiye yeni savaşın ve çatışmaların taşlarını döşemeyle uğraşıyor.

Erdoğan neden bu kadar ısrarla B. Esad’la görüşmek ve barışmak istiyor? Çünkü planları tutmadı. Türkiye’de Kürt düşmanlığı sonucu ülkenin bütün kaynaklarını tüketti. Şimdi orduyu Irak topraklarına sürmüş, Güney üzerinde hakimiyet kurmak ve gerilla güçlerini ezmek sonra da Rojava’ya saldırmak için uğraşıyor. Ama bunu Batı’nın desteğine rağmen başaramadı. Onun için Irak yönetimiyle yoğun görüşme ve pazarlıklarla bir anlaşmaya gitti. Şimdi Suriye’de de aynısını yapmak istiyor. Şam yönetimi de iktidar odaklı politika yaptığı için çıkarlarına bakar. Türkiye sıkışık, Şam’da çıkarlarına hizmet ederse görüşür de anlaşır da. Bu açıdan bu pazarlıklara ve anlaşmalara şaşırmamak gerek.

Trump iktidara gelirse Suriye’den çekilir beklentisi var. Ayrıca Irak, ABD askerlerini artık istemediğini söylüyor. ABD giderse Türkiye Suriye’de ne yapar, ne duruma düşer? Bunun hesabını da yapıyorlar. ABD gider ve Kürtler Şam hükümetiyle anlaşırsa Türkiye Suriye’de tutunamaz ve bunun faturası kendilerine ağır olur. Onun için acele edip Esad’la anlaşıp Kürtleri öncelikle bertaraf etmeye çalışacaktır. "Dışarıdaki Kürtleri ezer ve denetime alırsak, Türkiye’nin içindekileri de boğarız" deniyor.

CHP için de bazı soruları gündeme getirmek gerek. Ö. Özel Esad’la görüşmek istiyor. Herhalde Erdoğan’la onun arasında arabulucu olacak! Halbuki şimdi iktidar adayıdırlar. Birinci parti olmuşlar. Kendi çözüm planını ortaya koysun. Kendisi Kürtlerle sorunları nasıl çözmek istiyor? "Suriye batağı diyor", bu bataktan Türkiye’yi nasıl çıkaracak? CHP gündem belirleyemiyor. Ne yazık ki, şimdi Türkiye’de gündemi belirleyen hala Erdoğan’dır. CHP onun yedeğine düşüyor. Böyle iktidar olunmaz ve Erdoğan iktidardan uzaklaştırılamaz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.