Mücadelesi mirası oldu
Forum Haberleri —
- O halkının sevdalısı bir insandı. Her koşul altında özgürlüğü ve demokrasiyi savundu. Vefatından bir kaç ay önce katıldığı bir televizyon programında "çocuklarıma bırakacağım tek miras devrimci mücadele mirasımdır" demişti.
M.ZAHİT EKİNCİ
Riha ve çevresinde yaşayan insanlar için Suruç-Siverek-Viranşehir, ‘Embara Méran’ (yiğitler yatağı) olarak bilinir. Gözünü kırpmadan ölümün üstüne gidenler ve haksızlığı kabul etmeyip ona karşı mücadele eden insanlar için kulanılmıştır bu söz. Xebat heval da (Ali Yavru) bu yiğitlerden biriydi.
Ali Yavru (Xebat), 66 yıllık yaşamı boyunca asla haksızlığa boyun eğmedi. Sağlığı el verdiği sürece bu haksızlığa karşı mücadele eden bir devrimci oldu. Siverek ilçesine bağlı Mêtîka Köyü’nde 1955 yılında dünyaya gözlerini açan Xebat Siverek, 18 yaşında iken Apocu mücadele ile tanışır. Bir sahabenin peygamberine iman etmesi gibi bu davaya iman eder. Dava çilelidir, meşakkatli ve uzundur, ucunda ölüm vardır, işkence vardır. Ama Xebat heval bu mücadeleninde Kürt halkının biricik kurtuluş yolu olduğuna inanmıştır. Kendisine verilen her görevi layıkıyla yerine getirmek ister. 1979 yılında, daha 18 yaşının baharında iken esir düşer. Süleymanlar aşiretinden bir kadın onu 400 kişinin arasında teşhis eder. Bir aylık işkenceli sorgulardan geçmesine rağmen kimseyi ele vermez ve ardından tutuklanarak cezaevine atılır.
Zindan direniş kalesi olur
Xebat heval tutuklandıktan sonra PKK hareketinin öncü kadrolarından Mazlum Doğan, Mustafa Karasu, Muzaffer Ayata, Ferhat Kurtay, Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir başta olmak üzere birçok insanla tanışır. Bu esnada Kürdistan ve Türkiye coğrafyasının üstüne 12 Eylül faşist darbenin kara bulutları çökmüştür. Koyu kara bulutlar işkence olup sağanak halinde Amed 5 Nolu Cezaevi’nin üstüne yağmıştır. PKK esirlerine teslimiyet dayatılmaktadır. Ya teslim olup tüm değerlerinden vazgeçecekler, ya da iman ettikleri dava için ölümü göze alacaklardır.
Önder kadrolar tarafından başlatılan direnişin saflarında artık Xebat heval de vardır. Yapılan birçok direnişin içinde yer alır. İşkence ve zulüm fiziki olarak onu zorlasa da bilincinde bir keskinlik kazandırır. Yaşamı boyunca "Berxwedan Jîyan e" şiarını kendisine destur alan eşsiz bir devrimci olarak kalır. Daha sonra Siverek’te görülen bir dava için Siverek Cezaevine gönderilir ve tahliye olur.
Çeliğe su verildi
Ama artık çeliğe su verilmiştir. Birçok insan teslimiyeti kabullenip düşmanın istediği bir yaşamı kabul etmiş olsada o içerde olduğu gibi dışarıda da direnmeyi kendisine esas alır. Mücadelesine olduğu yerde devam eder. Tekrar tutuklanır. Tahliye olduktan sonra Mersin’e taşınır. 6 çocuk babası olan Xebat heval bir yandan çocukların ekmeği için çalışırken, diğer yandan da Halkın Emek Partisi(HEP) saflarında mücadelesine devam eder. HEP’in yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuklanıp bir sene içerde yatar. Akabinde devam eden mahkemesinde 15 sene ceza alınca 1997 yılında yurtdışına çıkmak zorunda kalır.
Ha Türkiye ha Almanya
Demokratik değerlere bağlı olduğunu iddia eden Almanya da Xebat hevalin halkı için siyaset yapmaması için her yola başvurur. Fiziki olarak işkence yapmasada psikolojik açıdan onu adeta kuşatmaya almıştır. Attığı her adım, söylediği her söz aleyhinde kulanılmaktadır. Ödediği para cezasının haddi hesabı yoktur. Bunlar yetmiyormuş gibi 6 ayda tutuklu kalır. Ama o bir derviş sabrıyla herşeye katlanır.
O halkının sevdalısı bir insandı. Her koşul altında özgürlüğü ve demokrasiyi savundu. Hastalığı ilerlemiş olmasına rağmen moralinden bir şey yitirmedi. Vefatından bir kaç ay önce katıldığı bir televizyon programında "çocuklarıma bırakacağım tek miras devrimci mücadele mirasımdır" demişti. Sürekli telefon açar benimle konuşurdu. Ben ona moral vereceğime o bana moral verirdi. 66 yıla çile, işkence, esaret ve sürgünlük sığdıran yürek 6 Nisan’da gece yarısı durdu. Onu hep güleryüzüyle, mücadeleye olan bağlılığıyla ve halkına karşı duymuş olduğu sevdasıyla hatırlıyacağız hep…
Toprağı bol, ruhu şad olsun!