Nûjiyan; özgür yürüyüşün kadını
Forum Haberleri —

Nujiyan Erhan
- Nûjiyan… Yani yeni yaşam, Kürdistan dağlarından Şengal ovasına kadar yılmaksızın yürüyen özgür kadın. Topraklarına, topraklarındaki kadın mücadelesine bağlı, özgürlüğü ve özgürlüğünü savunmak için durmaksızın çalışan, çabalayan devrimci kadın...
ZİNARİN ZINAR
Bir kız çocuğu giriyor kadraja. Koşarak gelip bir çiçeğin kokusunu çekiyor içine derinden. Kıvırcık siyah saçları uçuşuyor rüzgarda. O rüzgarın peşine takılıp gidiyor; “Nû jiyan” diyor bu serüvene, yeni bir yaşam…
Ovalardan gelmiş olmak hızını kesmiyor Cilo’nun zirvelerine tırmanırken. Doğduğu toprakların siyah gülü kadar asil ve asi duruşuyla öyle yakışıyor Zagroslara…
Kıvırcık siyah saçları uçuşuyor rüzgarda. O rüzgarın peşine takılıp gidiyor yine. Bu kez, susuzluktan dudakları çatlamış kadınlara bir damla olmaya; fermanlara inat, adı gibi nice kadına yeni yaşamı taşımaya gidiyor…
“Nûjiyan” adını taşıyan, Nûjiyan Erhan’ı anlatan belgefilmin girişindeki kız çocuğu, salt bir yaşam öyküsünün başlangıç aşamasını temsil etmiyor. Diyebilirim ki, o küçük kız çocuğunun yaşam sevinci, heyecanı, zekası, arayışı hiç bitmedi.
Hüzün kadar umut vardı
Nûjiyan arkadaşı ilk olarak RAJIN 2. Konferansı’nda görmüştüm. Şengal’den gelmişti. Konferansta yaptığı değerlendirmeler bugün gibi hala hafızamda canlı. Orada yaşanan trajediyi hücrelerine kadar hissediyor; ama asla umutsuzluk taşımıyordu. Kıvırcık saçlarının her bir teli gibi parlıyordu umudu. Gözlerinde hüzün kadar heyecanı, sevinci görebiliyordum. Her bir anlatımda beden dili söyleyemediklerini tamamlıyordu.
Çünkü Nûjiyan, “Onikilerin” o kadim topraklara nasıl yeniden can verdiğinin, direnişin tanığıydı. Yüzyılın trajedisini yansıtmak için elinde kamerası, mikrofonu en ön cepheye koştu. Şehadeti de böyle oldu…
Bizden biriydi
En fazla da Şengalli kadınları hissetti Nûjiyan. Sadece yaşayanların mücadelesinin değil; katledilen, kaçırılan kadınların da sesi olmak istedi. Sesi demek yetersiz kalır belki de. Çığlığı olmak istedi ve oldu da…
Böyle bir kadın, böyle bir devrimci, böyle bir arayışçı, özgür basın emekçisi anlatılmalıydı. Bunu düşünerek kolları sıvadık. Geçtiği duraklara uğrayarak, dokunduğu hayatlara sözü bırakarak bir belgefilmle anlatmaya çalıştık. 2019-2021 yılları arasında yapılan “Nûjiyan” isimli belgefilmin yapımında 3 kadın arkadaş yer aldık. Jinda Asmen, Feride Zade ve ben.
Aslında Nûjiyan’ı, belgefilmin hazırlığı için Şengalli kadınları dinlediğimde tanıdım. O’nu sorduğumuzda önce bir “ahh” işitirdik, ardından da “Nûjiyann” diyerek iç çekerlerdi. Sonra anlatmaya başlarlardı. Güleryüzü, doyumsuz sohbeti, mütevaziliği ile çekim merkezi olmuştu.
“Bizden biriydi” diyorlardı gözyaşları içinde anlatırken:
“Ev ev, dağ dağ, köy köy gezdi. Biz kadınlar neredeysek yanımıza geldi. İyi günümüzde, kötü günümüzde yanımızda oldu. Nûjiyan bizden biri oldu. Bizim dilimiz, sesimiz oldu.”
Şengal’de onlarca Nûjiyan
Belgefilmin çekimleri, yapımı boyunca hepsinden büyük destek gördük. Kadınların bu belgeseli çekiyor olmasından öte, Nûjiyan’ın onlarda bıraktığı etki, yaşamlarına, kendilerine dokunuşu, anıları, mirası nedeniyle o denli hassas ve duyarlıydılar.
Kadının hiçbir söz hakkının olmadığı topraklarda, aslında kadının sessizliği yırttığında nasıl bir öncüye dönüşebileceğinin bilincini taşımıştı Nûjiyan. Yaşadıklarını bu kadar görünür kılan, kendilerini bir değer olarak hissettiren, güçlerini gösteren, yaşam sevinciyle onları da hayata daha fazla bağlayan bir model olmuştu.
Hem yaşarken hem de şehadetinden sonra onlarca Şengalli genç kadın basın çalışmalarında yer almak istedi. O yüzden Şengal’de bugün onun adını alan, gülüşünü taşıyan onlarca minik Nûjiyan var. Beni bu bağ çok etkiledi. Belki de ilk kez bunu sözcüklere döküyorum.
Nûjiyan… Yani yeni yaşam, Kürdistan dağlarından Şengal ovasına kadar yılmaksızın yürüyen özgür kadın. Topraklarına, topraklarındaki kadın mücadelesine bağlı, özgürlüğü ve özgürlüğünü savunmak için durmaksızın çalışan, çabalayan devrimci kadın...
Nûjiyan Erhan, 3 Mart 2017’de adı Roj ama kendisi karanlık olan güçlerin elleriyle Xanesor’da hedef alınarak katledildi. 19 gün boyunca direndi, yaşama tutundu. 22 Mart 2017’de ölümsüzleşti.
Deniz Fırat, Nûjiyan Erhan, Gülistan Tara, Hêro Bahaddin, Cihan Bilgin, Rosida Mardin, Seyit Evran, Aziz Köylüoğlu, Nazım Daştan ve daha onlarcasının ardılları olarak ideallerini gerçekleştireceğiz. Hakikat arayışı devam edecek.
Nûjiyan’ın peşine düştüğü rüzgar nice kadınların hayatına değecek, onları özgürlüğe, güzelliğe taşıyacak.