Küçük ama evreni ısıtan nefes

• Rojava, tıpkı evrenin oluşumu gibi, özgürlük felsefesiyle var oluyor. Bu, bilimsel, sanatsal ve felsefi bir hakikattir. Özgürlükten rahatsız olanların sorunu, sömürge zihniyetine hapsolmalarıdır. Bu psikoloji, kişiyi kişiliksizleştirir.

ŞEMSETTİN ÖZER

Çok küçük, ama nefesi bütün evreni, hatta zamanı bile ısıtıyor tüm görkemliğiyle. Sessiz bir gökyüzünden yıldızlar gibi sözülüyor masmavi  bir vaha gibi. Buradayım işte; tüm sessizliklerin sesi olmaya geliyorum dercesine 

Doğanın en saf özünü bir Şaman şöyle ifade eder: "Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içmez."* Bu, doğanın anayasasıdır. Varlık karşısında şaşkınlık duyan her sessizlik, kendi hakikatini, umudunu ve dilinin tarihsel giysisini içinde taşır. İnsan, tarihsel süreç içinde, bu şaşkınlık dolayısıyla kendinde var olan kaynaklara inmeye çalışır. Küçük varlık, güvenilir temele, oluşun derinliğine, sonsuzluğa açılır.  

Özgürlük bilincinin diyalektiği  

Tarihte bugüne dek, özgürlük bilinci, evrensel bir anlayış hareketi içinde gelişir. İnsanın insana, insanın doğaya, doğanın insana bağlılığı diyalektik bir nitelik taşır. Öyle ki, tek başına yaşayan biri bile yalnızlığında hayatın akışıyla var olur. Kendimizi nasıl tanımladığımız, hayatın değişmez niteliğidir. Hayat hep farklı düşünülmüştür; bu değişim-gelişim içinde, hakikat olarak gördüğümüz her şey bir kavramla anlam bulur. Özgürlük kavramı ise tarihsel, zamansal ve kültürel dönüşümlerle büyür, bir kartopu gibi yuvarlanarak yayılır.  

Özgürlük felsefesi, tarihsel bilginin kuşatıcı nesnel-öznel varlığının bilincine ulaştığı yerde doğar. Bu, deneyimlenmiş inanç ve hayatla sınanmış bilgidir. Özgürlük bilinci, demokratik siyasetle köprü kurduğunda ise iki temel unsuru ortaya çıkar: Kolektif kimlik ve bütün içinde gelişen özgür birey. Her ikisinin de kendine özgü bir değerler sistemi, bir dünya görüşü ve ete kemiğe bürünmüş bir özgürlük düşü vardır. İşte devrimcilerin ahlaki sorumluluğu da bu değerlerden beslenir.  

İnsan, yarattığı değerlerle var olur  

İnsan, insan için yarattığı değerlerle ya da omuzladığı sorumluluk duygusuyla vardır. Örneğin, Ortaçağ’ın karanlığını yırtıp Yeniçağ’ın ilkelerini (sanatsal, kültürel, teknik, hukuki, bilimsel) aydınlatanlar, bedel ödemekten çekinmeyen düşünürlerdi: Giordano Bruno, Tommaso Campanella ve hayatını cezaevinde geçiren Antonio Gramsci gibi... Bugün nefes alabiliyorsak, bu devrimcilerin eşsiz değerleri sayesindedir.  

Özgürlük Hareketi’nin ahlak felsefesi, tarihten süzülmüş tüm direnişlerin mirasını taşır. Bu, insanlığa umut olan bir değerler bütünüdür. Bugün, beş bin yıldır kuşatılan insan hakikati üzerindeki karanlık perde yırtılırken, gözleri aydınlığa alışmamış olanlar bu felsefeyi anlayamaz. Çünkü alışkanlık, bir tür köleliktir; sömürge korkusudur.  

Rojava: Kürt birliğinin kalbi  

Özgürlük Hareketi küçükten büyüğe açılırken, evrende bir "Kürt ulusu gezegeni" oluşuyor. Newroz ve Rojava, bu zirvenin derin duygusunu yaşatıyor. Sadece Kürt ulusal bilinci değil, bu felsefeyi kurtuluş olarak gören herkes heyecanlanıyor.  

Babil’in kelime anlamı "gökyüzünün kapısı"dır ve insanlığın bir arada olma özlemini simgeler. Her mitoloji, kendi döneminin hakikat dilidir. Eskiden "erkin" sadece gökyüzüne aitti; heykellerde, çan kulelerinde, minarelerde bu çağrıyı görürüz. Bugün ise bu doku, demokratik siyaset felsefesiyle yeniden örülüyor.  

Özgürlük heyecanı, Babil’in şifresini çözüp evrende bir Kürt birliği kurmanın kalbini Rojava’dan atıyor. Özgürlük felsefesi, hayal bile edilemeyen bir birliği gerçek kılıyor. Newroz ve Rojava, ulusal birlikten evrensel inanca uzanan bir köprüdür.  

Sonuç: Sömürge psikolojisini aşmak  

Tarihe baktığımızda, anlaşılmayan bir felsefe karşısında duyulan şaşkınlık doğaldır. Ancak inkâr, özgürleşmemiş bir ruhun tutsaklığıdır. Sömürge psikolojisi, gerçeği görmeyi engeller.  

Rojava, tıpkı evrenin oluşumu gibi, özgürlük felsefesiyle var oluyor. Bu, bilimsel, sanatsal ve felsefi bir hakikattir. Özgürlükten rahatsız olanların sorunu, sömürge zihniyetine hapsolmalarıdır. Bu psikoloji, kişiyi kişiliksizleştirir.  

Özgürlük inancı, hakikatin sınırlarını zorlamaktır. Rojava, küçük ama bütün insanlığı ısıtacak kadar büyük bir güzellik yaratıyor.