Ortadoğu savaş denkleminde Kürtler

Forum Haberleri —

Güney işgali

Güney işgali

  • T.C. küresel güçlerden destek görmüş olsaydı çoktan Rojava'ya işgal girişimine başlamıştı. Konjonktürel süreç şimdilik buna imkân sunmuyor. T.C ısrarla bunu zorlamaya devam ediyor. Küresel güçlerin alacağı pozisyon, Kürt özgürlük mücadelesinin göstereceği reaksiyon sonuç üzerinde belirleyici olacak.

TOLA WELAT

Küresel güçlerin dizayn ettiği ABD seçimleri sonrası Ortadoğu, bir ay gibi kısa bir sürede Suriye’nin çöküşüne veya çökertilmesine şahit oldu. Ortadoğu diktatörlerinden biri olan Esad, küresel aktörlerin zamanlama bakımından şok bir hamlesiyle devrildi ve Rusya'ya sığındı. Türk devletinin doğrudan desteklediği ve Suriye’yi çökertilmesinde rol alan bu DAİŞ artığı cihatçı, ihvancı ve selefi çetelerin Suriye'ye kaos dışında sunabilecekleri yeni bir projeleri yok. Sadece küresel güçlere alan açtılar ve onların çıkarları doğrultusunda bir rol oynadılar. Suriye'nin geleceğinde kalıcı olmaları beklenmiyor. Bir karşı isyanla devrilmeleri de sürpriz olmayacak. Yeni Suriye denklemi, Ortadoğu ulus- devlet rejimlerinin çözülüş şifrelerini de içinde barındırıyor.

Dört parça Kürdistan için yeni statü modeli Rojava'da hayat bulacaktır. TC’yi köşeye sıkıştıran da işte bu direnişle yaratılan hakikattir. TC, 3. Soykırım konseptini Rojava için güncellerken ortaya çıkan bu yeni küresel jeopolitik ve jeostratejik dengeler tüm hesapları alt üst etti. Barış ve çözüm sürecini yaratan iç ve dış konjonktürdeki bu yeni gelişmelerdir. NATO adına Suriye'yi yöneteceğini sanan Emevi fetihçi Neo Osmanlıcılık hayallerinin gerçekçi olmadığı çok kısa sürede netleşti. Türkiye’nin Ortadoğu denkleminde sanılanın aksine güçlü bir pozisyonu yok. İsrail elini kolunu sallaya sallaya Şam’a dayanırken, İran ve Rusya TC’nin Suriye ihanetine açıktan diş biliyor. Rusya'nın sıcak denizlere inme hayalleri ve umutları yeniden diriltildi. Yunanistan ve Kıbrıs TC açısından yeni sorunlara gebe. Kara ve deniz sınırları tümden kuşatılmış durumda. Pratikte karşılığı olmayan psikolojik savaş argümanı ve halkı aldatma sloganı Neo Osmanlı ve Mavi Vatan projeleri iflas etti. TC’nin Kürt saldırganlığı ve Rojava düşmanlığının altında tüm bu küresel ve bölgesel iflas etmenleri var. Rojava saldırganlığı ve Efrîn, Hatay hattındaki işgal girişimleri de bu hattı lehine kapatmaya dönük hamlelerdir.

Trump’un sözcüsü olduğu merkezi hegemonik güçler, Çin-ABD gerilimine odaklanırken Ortadoğu’yu hızlı bir şekilde bir dengeye oturtma arayışındalar. Klasik soğuk savaş aparatları hızla tasfiye ediliyor. İsrail-Arap-İran sorunu yeni bir aşamaya taşınırken Türk-Kürt savaşına dönük de sahada kapsamlı planlar ve planlamalar var. Sahada yürütülen mekik diplomasisi önemli ipuçları sunuyor. KDP’ye yakın bir statüyü Rojava’da hayata geçirme ve Rojava, Başûr hattını birleştirmenin altyapısını oluşturma temelinde bir arayış olduğuna dönük bilgiler alttan alta yayılıyor. Olası bir TC-Rojava savaşını önlemeye dönük Koalisyon güçlerinin denetiminde Kobanê, Minbiç ve Tirşîn hattında bir tampon bölge oluşturma girişimi gelişebilir. Sınırlar hattında koalisyon güçleri denetim sağlarken iç kesimler tümden QSD’nin denetiminde olacak. Suriye’nin geleceğinde Türk tezlerini işleyen ENKS gibi KDP denetimindeki derin yapıları da kapsaması için bir ısrar var. Kuzeyde Hüda-Par vb. oluşumlar da bu plana dahil edilmek isteniyor. Bölgedeki diplomatik kaynaklar Mesrur Barzani'nin apar topar yaptığı Erdoğan ziyaretinin zamanlamasını da oldukça manidar buluyor. Güney Kürdistan liderliğine oynayan Mesrur’un rakibi Neçirvan Barzani’yi pasifize etmek istediği sır değil. Yeni dönemde Neçirvan Barzani’yi Irak Cumhurbaşkanlığına kaydırmaya yönelik bir hamle sürpriz olmayacaktır. YNK’nin Kürt toplumunda karşılık bulan Kürt ulusal birlik tutumu boşa çıkarılmak isteniyor. Buna karşın DAİŞ fatihi Rojava devriminin ortaya çıkardığı gerçekçi ve esnek müzakere diplomasisinin başarısı bu kirli planların önündeki en önemli engeldir. Halklara dayalı eşitlikçi demokratik bir yönetim sistemi önerme noktasındaki akılcı hamlesi Kürt halkı ve bölge halkları için en büyük umut ve güvencedir.

T.C. küresel güçlerden destek görmüş olsaydı çoktan Rojava'ya işgal girişimine başlamıştı. Konjonktürel süreç şimdilik buna imkân sunmuyor. Temkinli ve tedbirli olmakta yarar var. T.C ısrarla bunu zorlamaya devam ediyor. Kürt halkının bütünlüklü ve örgütlü direnişi buna imkân vermiyor. Küresel güçlerin alacağı pozisyon, Kürt özgürlük mücadelesinin göstereceği reaksiyon sonuç üzerinde belirleyici olacak. T.C her ne kadar Kürt halkına karşı 3. tasfiye ve çökertme konseptinde ısrarını sürdürse de küresel ve bölgesel denklemin ortaya çıkardığı nedenlerden dolayı T.C’nin ivedilikle Kürt halkı ve öncüleriyle kalıcı bir barış zorunluluğu da ortaya çıkmıştır. Sömürgeci kayyum rejiminde ısrar, alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete oyunları ve sabote çabalarına karşı iddia edildiğinin tersine T.C’nin pozisyonu Kürt halkı ve örgütlü mücadelesi karşısında oldukça zayıf. Cephede savaşan gücü bulmakta zorlanan T.C tekrar Kürtleri asker olarak cepheye sürme telaşında. Bunun için formül bulma derdinde. Giderek derinleşen ekonomik ve sosyal kriz de Kürt halkına karşı yürütülen haksız ve kirli savaşın topluma çıkardığı sefalet ve ahlaki çöküş faturası daha da görünür kılıyor. Savaş ülkeyi tüketiyor. Özel savaş medyasının barış karşıtı savaş çığırtkanlığı ve kirli üstenci dili de bu hakikati uzun süre gizleyemez.

TC açısından çöküşten ve bölünmeden kurtulabileceği tek seçenek Kürt özgürlük mücadelesi ve baş müzakerecisi Önder Apo ile geliştireceği anayasal güvencelere dayalı kalıcı bir barış seçeneğidir. Türkiye için yol ayrımı ve karar zamanıdır. Ya onurlu bir barışın yolunu açarlar ya da Ortadoğu girdabında çözülenler kervanına katılırlar. Siz bakmayın güçsüzlüktür, pozisyon zayıflığıdır diyen özel savaş safsatalarına. Yenilgi gibi kavramlar içi boş manipülasyonlardır. Kürt halkının moral ve motivasyonunu azaltmak ve pazarlık gücünü kırmak için barış söylemlerini tehdit ediyorlar ve barışa karşı tepki örgütlemek istiyorlar. Kürt halkının en büyük güvencesi Önder Apo’nun tarih ve toplumsal bilinci ve halkına tutku düzeyindeki bağlılığıdır. Ortadoğu cehenneminde ayakta kalan tecrübe abidesi Kürt özgürlük mücadelesi fedaileridir. Sayın Karayılan’ın son açıklamalarının satır aralarını herkes çok iyi okumalı. Soykırım ve çökertme konseptine karşı yenilmez toplumsal öz savunmanın ve devrimci halk savaşının ulaştığı görkemli duruşadır güven. Barış gücünü bu fedai direniş kararlılığından almak, sahip olduğu pozisyon ve psikolojik üstünlükten almak, fedai duruşundan almak halkının gücünden ve desteğinden almak. Ortadoğu'nun çehresini değiştireceğiz diyen Önder Apo’yu tarih bir kere daha doğrulamış oluyor. Kürt özgürlük ütopyası ete kemiğe bürünüyor, PKK ve Önderliği insanlığa ve Ortadoğu halklarına büyük kazandırıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.