Polis korumasında kontra şovu

Amed'de kontraların İsrail'i protesto şovu

Amed'de kontraların İsrail'i protesto şovu

  • Hizbulkontra (Hüda-Par) elemanları, Amed ve Mêrdîn yanarken, Türk ordusu Kurdistan'ın üç parçasında işgal ve imha saldırılarını sürdürürken Amed'de cafe ve lokantaları polis gözetiminde basarak, İsrail'i protesto şovu yapıyor.
  • İşyeri sahipleri, saldırıların polis tarafından seyredildiğine dikkat çekerken Amed Ticaret Odası (DTSO), İş Kadınları Meclisi ve Diyarbakır İş Konseyi tepki gösterdi. Tepkiler üzerine 16 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği öne sürüldü.

Amed'de tüm eylem ve etkinlikleri çeşitli gerekçelerle engelleyen Türk yönetimi, Hizbulkontra elemanlarının iş yerleri  saldırılarını izlemekle yetindi. 

Amed'de son dönemlerde iş yerlerine dönük saldırılar arttı. AKP-MHP ittifakının ortağı Hüda-Par (Hizbulkontra) elemanları, İsrail'e tepki gerekçesiyle 22 Haziran'da Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan Mahabad Bulvarı'ndaki Starbucks ile Sûr ilçesinde bulunan Burger King şubelerine saldırı düzenledi. Polisler, saldırganlara herhangi bir müdahalede bulunmadı. Saldırganlar, içeride bulunan bazı kişileri darp etti. Görgü tanıkları, çevredekilerin polise "Neden müdahale etmiyorsunuz?" şeklinde tepki gösterdiği, polisin ise "Tepki gösterirsek farklı yerlere çekilir" yanıtı verdiğini ifade etti. Hüda-Par'ın çağrısı üzerine 27 Ekim'de Ceylan AVM önünde bir araya gelenler, yürüyüşün ardından AVM içersindeki Starbucks şubesine saldırdı. AKP Gençlik Kolları'ndan isimler de saldırıda yer aldı. Aynı AVM önüne 30 Ekim'de stant açan Hüda-Par'lılar, Starbucks'a dönük saldırısını sürdürdü. 9 Haziran'da ise açık alandaki dans gösterisine saldırdılar. Saldırıların tümünde polisin herhangi bir müdahalede bulunmaması dikkat çekiyor. Kentteki tüm eylem ve etkinlikleri engelleyen Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekipleri, hem Starbucks hem de dans grubuna dönük saldırıları izlemekle yetindi. 

Saldırı anını anlattı

Saldırıya uğrayan Burger King şubesinin ortaklarından Ömer Felat Kaya, yaşananları anlattı. Saldırının organize olduğunu söyleyen Kaya, birçok kez tehdit edildiklerini ifade etti. 60-70 kişilik bir grubun saldırdığını kaydeden Kaya, "Personellerin telefonuyla işyerine geldim. Geldiğimde 60-70 kişilik bir grubun organize bir şekilde camide toplanıp restoranımıza girdiklerini ve müşterileri kovarak, masaları sandalyeleri dağıttığını; camlara, duvarlara boyalı balonlar fırlattıklarını, içeride slogan atıklarını gördüm. Personellerimizi 'Bu burada kalmayacak. Yarın burası açılmayacak. Bu son değil' sözleriyle tehdit etmişler" dedi.

Linç etme girişimi

Şube müdürlerinin linç edilmekten son anda çalışanlar sayesinde kurtulduğunu belirten Kaya, şöyle devam etti: "O grubun bu provokasyonunu polis ve bekçi ekipleri bizzat içerde gördü. Hatta daha sonra restoran müdürümüzün iş yerine yetişerek, olaya müdahale etmeye çalışması üzerine grup restoran müdürümüzü linç etmeye çalışıyor. Restoran müdürümüz olayın psikolojik etkisiyle onlara sözlü olarak 'Biz Müslüman değil miyiz? Bizler de buradan ekmek yiyoruz. Bunu yapmaya hakkınız yok' deyince onlar da müdürümüze saldırıyorlar. Personellerimiz restoran müdürümüzü üst kata götürüp depoya kilitliyor. Restoran müdürümüzün de hayatını bu şekilde kurtarıyorlar."

Filistin bayrağı asacaklarmış

Kendilerine yönelik tehditleri aktaran Kaya, şunları söyledi: "Daha önce bir defa buraya 5 kişilik bir grup geldi ve 'Bu restoranı kapatmanız gerekiyor' dediler. Onlarla konuşup bilgilerinin yanlış ve eksik olduğunu; restoranın İsrail- HAMAS savaşıyla hiçbir ilgisi olmadığını, burada çalışanların bu bölgenin insanı olduğunu, sattığımız ürünlerin İsrail menşeli olmadığını anlattık. Bayramın ilk günü yine gelmişler, burada değildim. Eşime, Filistin bayrakları asacaklarını söylemişler. Yine polisi arayıp ihbarda bulunduk. Burada bir ekibin olması gerektiğini söyledik. Ekip yoktu. Yaptıkları provokasyon onlara bir zarar getirmiyor ama esnafa, bu restorana çok büyük maddi zararlar getiriyor. Bu tip saldırılara uğrayan restoranlar uzun vadede tüketici bulma sıkıntısı yaşıyorlar. İnsanları korkudan gelip oturamıyor."

Polis müdahale etmedi

Kaya, konuyla ilgili suç duyurusunda bulundukların aktararak, "Grubun bir yerlerden bilinçli bir şekilde yönetildiğine inanıyoruz. Personellerin anlattıklarına göre; birbirlerine talimatları tamamen bir yerlerden aldıkları buna göre yol aldıklarını gösteriyor. Yaşananlardan sonra dün gece ben ve  olaya şahitlik eden vardiya müdürümüz, suç duyurusunda bulunduk. O grup içeride provokasyonunu devam ettirirken, burada duran polis memurlarına neden bir ya da iki tanesini müdahale edip gözaltına almadıklarını sorduk. İşin açıkçası biz de bir cevap alamadık." 

Saldırılar münferit değil

Amed Ticaret Odası (DTSO), DTSO İş Kadınları Meclisi ve Diyarbakır İş Konseyi de saldırılara dair yazılı açıklama yaptı. DTSO İş Kadınları Meclisi tarafından yapılan açıklamada Amed’in Sûr ilçesinde saldırıya uğrayan işletmenin sahibinin Yönetim Kurulu üyeleri Ayşegül Damlar Kaya olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, şunlar ifade edildi: “Bu tür saldırılar, kentimizin ekonomik yapısını derinden sarsmakta ve toplumumuzun huzur ve güvenliğini tehdit etmektedir. İşletme içerisindeki çalışanların da maruz kaldığı bu saldırılar, hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Peyas (Kayapınar) ilçesindeki Starbucks şubesine de yapılan benzer saldırı, bu şiddet olaylarının münferit olmadığını göstermektedir. Bu saldırı, kadın girişimciliğinin ve emeğinin görünür olması için verdiğimiz mücadeleye yönelik boş bir provokasyondur. Amed’deki iş insanları ve kadın girişimcilerimizin çalışma motivasyonuna yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Saldırıyı gerçekleştirenlerin en kısa sürede tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Önlenebilir bu tür saldırıların bir daha yaşanmamasını ümit ediyoruz. Gerçekleşen saldırının sonuçlarına dair sonuna kadar takipçi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Gerekli önlemler alınsın

DTSO tarafından yapılan açıklamada da saldırıların endişe verici olduğu belirtilerek, “DTSO Meclisi olarak vatandaşlarımızın ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı ve gösteri hakkını her zaman savunduk, bazı grupların bilinçli bir şekilde bu hakkını iş yerlerine girerek, burada bulunan vatandaşlarımız üzerinde korku ve endişeye neden olacak şekilde kullanmasını kabul etmiyoruz. DTSO olarak kentimize zarar veren özel işletmelere yapılan bu saldırıları kınıyoruz, ilgili mercileri bu saldırıların yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz” denildi.

İsrail'i protesto bahanedir

Diyarbakır İş Konseyi de açıklamasında şunları kaydetti: “Din veya inanç kavramı coğrafyamız insanı için derin bir anlam ve değer taşırken, bu inançları baltalamaya, İslam dininde yeri olmayan eylemlerde bulunmaya insanların inançlarını karartmaya kimsenin/kimselerin hakkı yoktur. Din adına veya İsrail protesto adı altında siyasi sâiklere aracılık eden bu tip eylemlerin,  kentimiz üzerinde toplumsal baskı aracı olarak kullanılması kabul edilebilir bir durumun ötesinde geçmiştir. Vandallık derecesindeki bu girişimleri kabul etmiyor, kolluk kuvvetlerini görevlerini yapmaya davet ederken, tacir ve esnaflarımızın işyerleri adeta basılarak korku ve panik havası yaratmaya çalışanları önce Allah’a sonra toplum vicdanına havale ediyoruz.”

Tepkiler üzerine gözaltı

Artan kamuoyu baskısı sonucu saldırılarda yer aldığı tespit edilen 16 kişinin gözaltına alındığı ileri sürüldü. Türk İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “22 Haziran 2024 Cumartesi günü Diyarbakır Sur ve Kayapınar ilçelerinde iki ayrı işletmeye giren 16 şahsın işlemleri Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünce yapılmaktadır. Bugün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edileceklerdir” denildi. AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.