Qasım Şeşo ne yapmaya çalışıyor?

Forum Haberleri —

Qasım Şeşo ve Mesud Barzani

Qasım Şeşo ve Mesud Barzani

  • Qasım Şeşo tam bir özel savaş elemanı gibi Barzani ailesi ve Tayyip Erdoğan’ın halklar arasına nifak sokma politikasının sözcülüğünü yaparak on yıldır oluşturulan hoşgörü iklimini, ortak ve birlikte yaşamın adı olan demokratik ulus yaşamını bozmaya çalışarak Êzîdî-Müslüman savaşının alt yapısını oluşturma gayretindedir. 

SEİD HESEN

74. Êzîdî fermanının 10. yıldönümüne girilirken Irak devletinin soykırımcı-faşist T.C ve işbirlikçisi KDP ile anlaşması sonucunda Êzîdî toplumunun tek, özgür ve demokratik partisi olan PADÊ’nin kapatılma kararını vermesi, Êzîdî halkına yaşatılan acıların yıldönümünde bir acı daha yaşatmaya yetmiştir.

Buna mukabil 74. fermanın yıldönümü protestoları yaşanırken, kendisini Êzîdîlerin öncüsüymüş gibi gösteren sahte ve sözde Êzîdî Qasım Şeşo, yaptığı sansasyonel açıklamalarla ferman yıldönümü mesajlarını darbeleyerek tam bir provokatör rolünü yine müthiş bir şekilde yerine getirerek gayet iyi oynamıştır.

Bu her iki durum da yıldönümü vesilesinde olup hem tesadüf değildir hem de birbirinden habersiz değildir. Önceden planlanmış ve halklar arasına nefret tohumları serpme yolunda tehlikeli ve T.C özel savaşının ve işbirlikçi Barzani patentli açıklama ve yaklaşımlar olduğu kuşkusuzdur. Fakat ne hikmetse kerameti kendinden menkul bu oyunların perde önünü Irak devleti ve sahte bir Êzîdî oynarken, perde arkasındaysa daha örtük gibi görünen çıplak krallar, padişahlar, aşiret derebeyleri TC-KDP mevcuttur.

Hiç kuşkusuz ve çekinmeden söylemekte fayda vardır ki Qasım Şeşo bu açıklamaları kendi kafasına göre yapmayıp tamamıyla Barzani ailesinin Êzîdî kırımı faaliyetlerine destek sunmakta, yine bunun yanında Barzani ailesinin ağa-babaları olan sömürgeci-soykırımcı TC devletinin ekmeğine yağ sürmektedir. Bu durumlar halklar arasına özelde Müslümanları ve Êzîdîleri birbirine kırdırtıp nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Bu provokatörün açıklamaları ne sürç-ü lisandır ne de şahsidir. On yıldır Şengal’e hakim olan ılımlı, barışçıl iklimdir. Şengalli tüm halklar, dinler ve inançlar kendi kendini yönetmede hiçbir sorun yaşamamaktadır. Demokratik ulus yaşamını örgütleyip örerek birlikte yaşamakta ısrar eden bu kültürler böylesi özel savaş elemanlarınca darbelenmek, dinamitlenmek isteniyor. Daha döktükleri kanın hesabını vermeyen bu çete ve uzantıları yeni bir ferman yıldönümünde böylesi ihanet dolu açıklamaları ne cüretle yapmaktadır? Böyle yersiz ve hadsiz konuşmaların Êzîdî toplumumuzla hiçbir ilgisi olmayıp yaratılan demokratik birliktelik kültürüne zarar vermemesine dikkat edilmelidir. Öncelikle bu ihanetçi tayfası bu kan kokan düşmanlaştırıcı nefret dilinden ötürü hesap vermelidir.

Tayyip Erdoğan devletçi-iktidarcı İslamı kullanarak barbar sürüsü olan DAİŞ’i yanına çekip Êzîdî, Yarsan, Alevi, Kakai ve diğer halkları kırımdan geçirmeye çalışmıştır. Qasım Şeşo gibi provokatörler de aynı düşmanlığı tam tersinden yapıp sanki Êzîdî toplumu tüm Müslümanların, İslamiyetin düşmanıymış gibi gösteriyorlar. Oysa tüm hoşgörülü ve inançlı hakiki Êzîdîler çok iyi biliyorlar ki 74. Ferman zamanında vahşi sürü DAİŞ’e karşı Şengal’i ölümüne savunup şahadete erişen onlarca kültürel İslam toplumu, yüzlerce demokrat Müslüman halklar ve Êzîdî dostu Şengalliler de mevcuttur. İktidarcı-devlet yani Erdoğan-DAİŞ İslamı farklıdır. Demokratik, inanmış, toplumsal islam ve Müslümanlık bambaşkadır. Êzîdî halkı bunu demokratik ulus sistemini inşa ederek, kardeşlik kültürü çerçevesinde, iç içe, bir arada yaşadığı kadim Şengal coğrafyasında on yıldır yaşayarak bunu zaten başarmıştır.

Qasım Şeşo tam bir özel savaş elemanı gibi Barzani ailesi ve Tayyip Erdoğan’ın halklar arasına nifak sokma politikasının sözcülüğünü yaparak on yıldır oluşturulan hoşgörü iklimini, ortak ve birlikte yaşamın adı olan demokratik ulus yaşamını bozmaya çalışarak Êzîdî-Müslüman savaşının alt yapısını oluşturma gayretindedir. Dışarıda ve içeride yaşayan kadim Êzîdî toplumu ve gerçek öncüleri bu zat’a haddini bildiren açıklamaları yaptılar. Qasım Şeşo bu zihniyetiyle tam da TC-KDP rejimlerinin hevesle isteyip de kursaklarında yarım kalan 74. Ferman’ı tamamlamak için çabalamakta, tüm Êzîdîleri sanki İslam karşıtı, Müslüman düşmanı, Arapların rakibi gibi gösterme çabaları nafiledir. Bu mantalite ve zihniyet tüm demokratik ulus yaşamına inanmış çevrelerce TC-KDP somutunda esefle kınanmalı ve karşı durulmalıdır. Êzîdî halkı on yıllardır karşı karşıya bırakıldığı jenositlerle bilinçli göçlere, kıyımlara tabi tutulmakta, soykırım kıskacıyla karşı karşıya bırakılıp nüfusları bilerek eritilip yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu provokatörün açıklamaları da böylesi soykırımlara davetiye çıkarmaktadır.  

Oysa Şengal’de yaşayan tüm halklar özellikle 74. Ferman’ın birçok yönüyle bertaraf edilmesinin ardından, Önder Apo’nun Demokratik ulus paradigması ve felsefesiyle adım adım yaralarını sarmış, on yıldır Şengal’i tam bir halklar ve inançlar mozaiğine dönüştürebilmiştir. Şengal bugün Êzîdîsiyle, Müslümanıyla, Şiisiyle, Hıristiyanıyla, Türkmeni ve daha birçok halk, inanç ve azımsanmayacak derecede çok dilli yaşamıyla tüm dünyaya halklar, inançlar, dinler ve diller bahçesi olma babında örnek teşkil etme yolunda ilerlemektedir. Bu iklimi Şengalli kadın-erkek Şengal Direniş Birlikleri ve Asayiş güçleri olan Êzîdî, Arap, Şii, Türkmen, Kürt ve daha birçok halktan, inançtan, dinden, dilden kahraman aynı mevzide sırt sırta vererek canları pahasına savunmaktadır ve savunmaya devam edeceklerdir. Bu halkların demokratik ulus sistemi, Demokratik Irak için de bir çözüm modelidir. Demokratik ulusun kadim Êzîdî halkı da herkes de bu hakikati böyle okumalı ve yaklaşmalıdır. Qasım Şeşo gibi kişiliksizler de bu gerçeği bu gözle görmelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.