Recebiye Alayları
Forum Haberleri —
- Recebiye alaylarından kastımız Kürtlük, din, ülke adı altında kendine kılıf uyduran KDP ve Hizbul-kontra’dır. KDP, Hizbul-kontra çeteleri Hamidiye Alaylarını aratmayacak biçimde pratikleriyle Erdoğan’ın uygulayıcısı olmuş durumda.
HOGIR BOTAN
20. yüzyılın en etkili Kürt şairlerinden Cegerxwîn bir şiirinin dörtlüğünde bu şeyhleri şöyle betimlemektedir:
Serî dikir gulav û misk û ember
Digot nûr e kero ma tu çi zanî
Bi wan xapan dixwarin xwarinên xweş
Şêx û melayê vî zemanî
Dörtlüğün öyküsü şöyledir: Kürdistan’da söz konusu şeyhlerin evleri genelde iki katlı ve yüksekti. Bu tür evler enderdi. Şeyh işi olup da evin dışına çıktığında önce bir güzel temizlenir, bembeyaz elbiselerini giyer, sakalının bakımını yaptırır ve din adamlarının kullandığı kokulardan misk u amber sürerlerdi. Şeyh bu halde bütün ihtişamıyla yukarıdan indiğinde aşağıda onu bekleyen xulamı (uşak) ya da hizmetkarı bu görünüm ve baş döndüren koku karşısında hayranlıkla dehşet duygularını bir anda yaşar ve şeyhe bunun sebebini sormadan edemezdi. Şeyhin cevabı çarpıcıdır: “Bu Allah’ın nurudur eşek, sen ne anlarsın.” Cegerxwîn üçüncü ve dördüncü dize de bu tavrı şöyle yorumluyor:
Bu hilelerle yiyorlardı güzel yemekleri
Zamanımızın şeyh ve mollaları
Cegerxwîn şiirinde var olan durumu kısa bir özetle böyle tanımlamıştır. Tarihten ders çıkartmayan beyni köhnemiş işbirlikçi, ihanetçi kesim tarihin tekerrürden ibaret olduğunu zannetmekte ve iktidarcı, hegemon sistemin sahte, yalan umutlarına kapılmış durumda. Tabi kendisini buna kaptıran Osmanlının palyaço kılıklı padişahlarından ikinci Abdülhamit’ in hastalığına kaptıran faşist şef Erdoğan birde almış arkasına günümüzün Hamidiye alayları olan Recebiye alaylarını katliamlar gerçekleştiriyor.
Recebiye alaylarından kastımız Kürtlük, din, ülke adı altında kendine kılıf uyduran KDP ve Hizbul-kontra’dır. KDP, Hizbul-kontra çeteleri Hamidiye alaylarını aratmayacak biçimde pratikleriyle Erdoğan’ın uygulayıcısı olmuş durumda. Bu düzeyde özgür Kürt’ü hedef almak ve imha etmeyi amaçlamanın anlamı nedir? diye soracak olsak, elbette kılıf uyduran bir grup çıkar. Bunu Müslümanlık adına yapıyoruz diyen, ülkemizin bölünmesine engel olmak için diyen, esas Kürt biziz diyenden tutalım, daha bir çoğunu sıralayabiliriz. Yıllardır bu uydurma kılıflarla göz boyayıp, halkımızı katliamlardan geçirdiler.
Bunu anlamak ve çözümleyebilmek için tarihi olarak çok gerilere gitmeye gerek yok. Önder Apo’nun da belirtiği gibi; “tarih günümüzde gizli, biz tarihin başlangıcındayız.” Yani tarihin güncel ve geçmişten kopuk olmadığı bugünde Kürt halkı güncel olarak bunlara şahitlik yapmaktadır. Bugün Başurê Kürdistan’da KDP’nin faşist TC ortaklığı ve hareketimize, halkımıza saldırıları, diğer taraftan Ahlat’ta din, Kürtlük adına düşmanın elini sıkıca tutan hizbul-kontra çok iyi tanınıyor.
Recebiye alaylarını tanımayan ve onların kirli özel savaş politikalarını bilmeyen yoktur. Şimdi birçok kesim bu tecavüzcü, katil çetelere tavır ve tutum ne olacaktır ve kim yapacaktır? diye sorular gündemde. Bizde şöyle bir soru sorsak, eğer bunlara karşı anda bir tutum gösterilmese ne olur? Küçük Narin ve Leylalar daha çok öldürülür. Cizre de Surda, Behdinan’da, Şengal, Mexmûr, Efrîn kısacası tüm Kürdistan da cenazelerimiz yakılır, halkımız sürgün edilir, dilimiz, kültürümüz yasaklanır ve bilinmedik bir şekilde tarihten yok edilmeye çalışılırız. Çözüm nettir! Halkımızdan istenilen Recebiye alaylarına karşı devrimci halk savaş gerçekliğinde örgütlenip mücadele etmek olacaktır. Özellikle yurtsever ve devrimci gençlik nasıl ki Kobanê serhıldanlarında bu kontra güçleri mahalle, sokak ve her alandan atmışsa, şu an istenilen radikal yaşam ve eylem tarzı da bunu gerekli kılmaktadır. Yurtsever gençlik Erdoğan ve alaylarını tarihin çöp sepetine atmayı kendisine ilke etmelidir. Bunlar sadece Kürt düşmanı değil insanlık düşmanı da olduğunu unutmayalım. Kürt halkı Recebiye alaylarını da direnerek, savaşarak ve her türlü mücadele ile alt etmek zorunda. Kısaca; son muhteşem olur. Kazanan, direnen, mücadele eden özgür Kürt olur.