Sömürgeci hukuka hayır!

Forum Haberleri —

Cezaevi

Cezaevi

  • Türk zindanları onbinlerce Kürt’ün haksız ve hukuksuzca kilit altında tutulduğu zulüm yuvalarıdır. Sömürgecilik böyledir, ahlak yoksunudur. Buna hayır demeliyiz.

MAHMUT KAYA

İnsanlık tarihi %98 oranında baskısız ve sömürüsüz yaşamıştır. Bu uzun süreli yaşamda insanın adalet diye bir sorunu da olmamış. Çünkü bu dönemde insanın insana ve insanın doğaya dönük herhangi bir baskısı ve onun yaşamına dönük ahlaksızca saldırı girişimi yoktur. Ne zaman ki, artı değer ve ürün fazlası ortaya çıkmış, işte o zaman kimi insanlarda ahlaksız düşünceler var olmuştur. Ahlaksızlık sanıldığı gibi sadece kadın-erkek arasında gayrı meşru ilişkilerden ibaret değildir. Tam tersine, insanın insan ve insanın doğa üzerinde baskı, sömürü ve tahakküm girişimi en büyük ahlaksızlıktır.

Bugün ki verili dünyada Kapitalist sistemin yarattığı sürekli KAR hırsı sonucu, insan ve doğa üzerinde ki doyumsuz saldırısı en büyük ahlaksızlıktır. Sistem bu ahlaksızlığını perdelemek için ahlak ve vicdanı rafa kaldırmış. Onun yerine yasalarla sisteme meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır. Tarihte buna karşı erdemli insanın mücadelesi de sürmüştür. Sonuçta bugün evrensel düzeyde var olan demokratik hukuk ve adalet, sistemi kapitalizmin halklara bağışladığı bir lütuf değil mücadelenin eseridir.

Adına Birleşmiş Milletler denilen kurumun temel yasasında halkların kendi kaderini belirleme hakkı olduğunu yazar ve Yeryüzünde 193 halk bu hakkı kullanmış, ama sıra Kürtlere gelince bu meşru talep “terör” olarak damgalanmıştır. Halbuki Uluslararası göre bir işgal altındaysa bir halk, kendisini her türlü araçla savunması yasaldır ve meşrudur! Kürt Halkının da Türk, Arap ve İran devletlerine kaşı mücadelesi uluslararası hukuka göre yasal ve meşrudur.

TC’nin Türk ve Kürtlerin ortak devleti olacağı kurucusu Atatürk tarafından beyan edilidi ve ilk anayasalarında da vardı. Lozan oldu bittisinden sonra sözler unutuldu, inkarcılık başladı. Yeni anayasa da herkesi Türk ilan edince Kürt’ün itirazı başladı.

Demirel’in deyimi ile PKK ile birlikte toplamda Kürtler 29 defa itiraz ve isyan etti. Evet Kürtler 100 yıldır işgalcı ve sömürgeci TC ile mücadele ediyor. Asyadan göçebe gelmiş Anadoluya silah gücüyle yerleşmiş işgalci Türk topluluğu, binlerce yıllık Kürdistan’ın kadim sahibi Kürt halkını kışkırtıyor. Doğal olarak Kürtler kendi ülkelerinde, Kürdistan’da özgürce yaşamak ve kendilerini yönetmek istiyorlar.

Sorunu tarafsız yargıçlar çözmeli. Almanların tarihinde bir örnek var ve hep verilir. ‘Prusya Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam’dan geçerken, değirmencinin birinin mülküne el koymaya kalktığında, değirmenci “Berlin’de bağımsız yargıçlar var” demiştir. O Alman TC’de emir kulu olan savcı ve yargıçlardan söz etmiyor.

Evet zorla eve giren katilin ev sahibine sen “teröristsin” demesi hiç bir şeyi gizleyemez ve Kürt Halkının, bu meşru mücadelesine hiçkimse terörist diyemez! Türk zindanları onbinlerce Kürt’ün haksız ve hukuksuzca kilit altında tutulduğu zulüm yuvalarıdır. Sömürgecilik böyledir, ahlak yoksunudur. Buna hayır demeliyiz.

Sömürgeci TC’ye karşı mücadelede esir düşenler, savaş esiridir yargılanamazlar, bu yalan hukuk düzeni bile böyle söylüyor. Çünkü yargılama yapacak mahkeme mutlaka tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Reel hukuka göre, Başkan Apo’da dahil olmak üzere özgürlük savaşçılarının serbest kalması gerekir. Esirlerin savaş hukukunda bile hakları vardır.

TC’nin geçersiz hukuku geçersiz mahkumiyet cezaları verse de bunların hiç biri zulüm, baskı ve faşizmin uygulamalarının bir tezahüründen başka birşey değildir. Evet TC’nin Kürtlere uyguladığı hukuk bal gibi de sömürgeci hukukudur. Ve ilginç olan bir başka şey de TC’nin kendi hukukunu Kürtler söz konusu olunca uygulamamasından yakınmadır. Halkımız Şu yalın gerçeği görmesi gerekiyor. TC’nin hukuku ve kanunları Kürtleri es geçer çünkü sen Kürt’sün...

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.