Tarih yazan komutanlar…

Dosya Haberleri —

15 Ağustos

15 Ağustos

  • Rojava Devrimi kadın devrimi diye tanımlanıyorsa Sultan ve yoldaşlarının payını görmek gerekir.  Sabri heval, Hüseyin yoldaş, İsmail İbrahim, Komutan Şiyar, onlar tarihin akışını değiştiren komutanlar...

İlk kurşundan günümüze-2

ANDOK RONAHİ

Bu yazı, 40 yılını tamamlayan bir hamleyi farklı bir şekilde anlatmak için yazıldı. 40 yıllık amansız bir mücadelenin pek çok kazanımı olsa da bu kazanımların en önemlilerinden biri ve bu kazanımların asıl kaynağı bu mücadelenin kahramanları. Her birisi bulundukları zaman diliminde toplumun, zamanın ihtiyaçlarına cevap olmayı başarmış kişilikler. Egemenlerin dayatmalarına inat bitirilmek istenen toplumsal gerçeklik ve Kürt bireyini kavgalarıyla yaratanları yazmaya çalışacağım. Onlar Rêber Apo’nun felsefesinin en iyi takipçileri olmayı başarmış kişilikler. Her birisinin bir roman, bir destan konusu olan yaşamlarını 15 Ağustos Atılımı vesilesiyle anmak için yazıyorum. Anmak için yazmakla birlikte yazarak daha fazla yazılıp edebiyat ve sanatla topluma mal edilmeleri içinde bir kıvılcım olmayı diliyorum. Yazdıklarım sadece bunlardan birkaçı. Halen binler var ki her an anlatılması görevi önümüzde duruyor. Her birisi Kurdistan’ın farklı bir diyarında doğup farklı yollardan geçip aynı nehre aktılar. Bu nehir damla damla çoğaldı ve Kurdistan oldu.

 

 

Direniş geleneğinin sürdürücüsü Leyla

Yıllar önce Kobanî’den özgürlük saflarına 1990 öncesindeki süreçte katılan bir arkadaşla konuşurken Leyla'dan (Sultan Yavuz) bahsetti. Daha önce ismini duymuştum ancak kim olduğunu o tartışmayla daha iyi anlamaya başladım. Kobanî’nin Apoculaşmasında belirgin yeri olan kişilerden biridir diye tanımladı. Merak ettim okudum, dinledim. Okudukça onu, onunla birlikte bu mücadeleyi daha iyi tanıdım. Sultan yoldaş, 1964 yılında Hilvan'da doğar. Hilvan'da geliştirilen sıcak savaşım ortamında henüz küçük denilebilecek bir yaşta, 1978'de parti saflarına katılır. Aslında Sultan yoldaş, daha küçük yaşta devrimimizin önder kadrolarının etkisiyle büyür. Bu önderlerin devrimci kişilikleri, kararlılıkları, çalışma üslubunun yakın etkisini yaşar. Sultan yoldaşın içinde yetişip büyüdüğü, ilk düşüncelerin algılandığı ortama hakim olan devrimci yaşamdır. Ailenin hemen tüm fertleri devrimin birer neferi konumundadır. Ve ev adeta bir okuldur. Kendisini parti yaşamı içinde yetiştirir. Hilvan ve Siverek'te birçok görev ve sorumluluk üstlenerek başarıyla yerine getirir. Partinin ülkeye dönüşünden sonraki süreçte partiye ilk katılan kadın arkadaşlardan biridir.

Kobanî'nin gizli kahramanı

Sultan yoldaş 1980'de partinin aldığı kararla Ortadoğu sahasına çıkar. 5 Haziran 1982'de İsrail'in Lübnan'a saldırısından sonra, Sultan yoldaş, bir grup arkadaşı ile birlikte Rojava’ya görevlendirilir. Sultan yoldaş, zorluklara ve çeşitli engellemelere aldırmadan aktif olarak çalışmalara katılır. Bu süreçte yürüttüğü çalışmalarla özellikle Kobanî’de büyük kitlesel gelişmelere öncülük eder. Kadın devrimcilerin çalışmalarının yadırgandığı bir ortamda o, gittiği her yerde, Kurdistan devriminde kadınların çıkarlarını ve devrimde yer alma zorunluluklarını sabırla, itinayla anlatır. 15 Ağustos hamlesinin geliştiği süreçte hem kitle hem de sınır çalışmaları yürütür. Bu hamle sürecinde sıcak savaş ortamına gitmek için öneride bulunur. Bu istemi Parti tarafından uygun görülen Sultan yoldaş 21 Mart Birliği içinde yerini alır. Hem askeri çalışmalara hem de o dönem gerillada yeni yeni örgütlenen basın çalışmalarına aktif bir şekilde katılır. 15 Ağustos hamlesi sonrası Zagroslarda silahlı propaganda çalışması yürütürken Bênavok’ta şahadete ulaşır. Kobanî şimdi dünyanın dört bir yanında tanınan bir direniş kenti olduysa, Rojava Devrimi kadın devrimi diye tanımlanıyorsa Sultan ve yoldaşlarının, 15 Ağustos hamlesinin bundaki payını görmek gerekir. 

 

 

Mêrdîn’in efsane komutanı Sabri

1990’lı yıllarda kendimi tanımaya başladığım günlerde dinlediğim parçalarda ismini duymuştum. Yıllar sonra onun ismini farklı kitaplarda okudum. Sonra da bazı arkadaşlarını tanıma imkanına kavuştum. Duyduklarımı, okuduklarımı kısaca da olsa anlatayım: Sabri (Mehmet Emin Aslan) yoldaş, Mêrdîn'deki özgürlük hareketinin örgütlenmesinin ilk kadrolarından. Köyü olan Xurs ve çevresi Parti'nin bir kalesidir. Xurs, 1980 öncesi Parti'nin çok önemli toplantılarına şahit olur. M. Emin yoldaşın ailesi de yurtseverdir. 1925 ve sonrasındaki direnişlerde yer almış, bu nedenle asılanları olmuştur. Liseye kadar okuyan M. Emin yoldaş, mücadeleye duyduğu eşsiz sempatiden dolayı kısa zamanda katılım yapar. O müthiş bir örgütçüdür. Örgütlemeye ailesinden başlar. Ailesinin tüm fertlerini mücadeleye çeker.

Süreç hayatidir

12 Eylül 1980 faşist darbesi, sömürgeci ordunun Mêrdîn'e daha azgın saldırmasına yol açar. Feodal çeteler, ajanlar ve muhbirler devrededir. Daha darbenin ilk günlerinde Derik'te, Gap ve Bloka'da 12 Parti militanı şehit olur. Darbenin büyük baskısı Parti saflarında küçük-burjuva ve korkakların düşmesine ve kaçmasına yol açar. Gerçek Parti militanlığı bu dönemde sınavdadır. 12 Eylül darbesi sonrası Önderlik geri çekilme kararı verir. Kadrolar, Güney Kurdistan ve Lübnan'da toplanır. Süreç hayatidir. Her militanın sınır ötesine taşırılması uzun süreç alıyor ve bir sürü zorluk, tehlike ve fedakarlığı gerektiriyordur. Yük Mêrdîn örgütlenmesinin omuzlarına biner. Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok alanından düşman kuşatması altında getirilen kadrolar Mêrdîn'de toplanıyor, gruplar halinde dışarıya aktarılıyordur. Bu özel örgütlenmenin başında Mahsum Korkmaz bulunuyordur. Yanında Seyfettin Zogurlu'nun yanı sıra M. Emin Aslan vardır. Bu az sayıdaki militan büyük bir görev sorumluluğuyla, grupları hazırlıyor, barındırıyor ve yerlerine ulaştırırlar.

Mêrdîn mevzidir

Gelişecek hamlelerin temeli sayılan çok önemli görevi başarıyla gerçekleştirdi. 1984 baharında 15 Ağustos Atılımı'nın hazırlıkları için ülkeye giriş yapan kadroların arasında M. Emin yoldaş da yer alır. Botan bölgesinde görevli Şirnex ve Silopi (Cudi) alanlarında çalışmış, 15 Ağustos Atılımı'yla yapılan düzenlemede Botan Eyalet Komitesi içinde yer almıştır. M. Emin yoldaş, 1984 Ekim'inde Mêrdîn bölgesine komite sorumlusu olarak atanır. O, alana varır varmaz taktik durağanlığın önüne geçer. Silahlı propaganda birimini örgütler. 1985'te ülke genelinde özellikle pratik yönetim düzeyinde yaşanan atıllığın en fazla aşıldığı yerlerden biri Mêrdîn bölgesi olur. Yıl 1987. Mêrdîn'de ulusal kurtuluş savaşımız, bu alanı bağımsızlık mücadelemizin en ileri mevzisi haline getirir.

TC ordusuna vurulan darbeler Türk devletini sarstı, öyle ki T. Özal'dan Genelkurmay Başkanı'na, İçişleri Bakanı'ndan OHAL Valisi'ne, Erdal İnönü'den Ecevit'e kadar tüm faşist-sömürgeci liderler, askeri erkan ve burjuva partilerinin liderleri Mêrdîn'e doluşur. Binlerce askerin, özel timlerin, helikopterler ve panzerler eşliğinde operasyonları artırırlar. Mêrdîn kuşatma altına alınır. Ama büyük bir uyanış içinde olan halk zapt edilemez. ARGK, kitlelerle bütünleşir. Ağalar şehirlere sığınır. Sömürgeci birlikler, geceleri tüm alanı ARGK'ye terk etmek zorunda kalır. Halk her yerde ARGK'nin kahramanlığını anlatır. ARGK'ye katılımda ve destekte yarış başlar. Mêrdîn'de bir diriliş tamamlanır. İşte bu destanın kahramanlarından biri M.Emin Aslan’dır.

 

 

Rojava Devrimi'nin kök hücresi

Pek çok kez şehit Herekol’den duymuştum. İsmail İbrahim'in doğduğu köy Derîk'e bağlı Tilxenzir köyüdür. O ve ondan etkilenen ardıllarının katılımlarının etkisiyle Önder Apo köylerinin ismini Girê Şêra olarak değiştirir. Derîk Kurdistan’ın üç parçasının köşe noktasında bir yerdir. Bundan dolayı Kurdistan’ın parçalanmışlığını yaşayarak büyür. 1982’de Şam’da inşaat mühendisliği bölümünü okurken Önderlikle tanışır. İsmail yoldaş, Parti saflarında bizzat yer alarak mücadele kararı verir. Partinin Rojava’da örgütlenmesinde büyük katkıları olur. 15 Ağustos hamlesiyle Rojava’da büyük bir kitlesel büyüme ve parti saflarına akışın öncülerinden olur. Bunda yürüttüğü örgütleme faaliyetleri yanında Rêber Apo’nun kitaplarını Arapça'ya çevirmesinin payı çoktur. 1985 yılında Parti eğitimine katılır. 1987 baharında Özgürlük Yürüyüşü hamlesi kapsamında Kuzey Kurdistan'a yönelen İsmail yoldaş Botan alanına geçer. Botan alanında başta Ana Birlik olmak üzere çeşitli birlikler içinde yer alır. Gerillada kaldığı üç yıl boyunca pek çok alanda parti çizgisinin amansız bir takipçisi olur. Günümüzde dünya halklarının umudu haline gelmiş Rojava Devrimi'nin köklerinde İsmail yoldaş gibi binlerce yoldaşın emeği vardır. Rojava Devrimi'nin sırlarını soranlara verilecek yanıtın adıdır İsmail.

***

Girê Şera’nın efsane komutanı: Sarı Hüseyin

13 heval bun

Deste hev gırtın

Mıl dabun hevdu

Jı hevra rast bun

Şêrê ser çiyan

Parçasını her pek çoğunuz dinlemişsinizdir. Parçada heval Kamuran’ın ismi geçmektedir. 1990 Mart ayında şahadete ulaşan 13 gerillanın isimlerini hatırlamıyorum. Ancak buranın komutanının Sarı Hüseyin arkadaş olduğunu biliyorum. 13 arkadaşın şahadeti Özgürlük Hareketi için ağır bir kayıptır. Halkın bu arkadaşların şehadetlerine verdikleri cevap yıllardır yürüyen büyük mücadelenin halk uyanışını yarattığının göstergesi olur. 13 arkadaşın uğurlama merasiminde Nisêbîn'de başlayan serhildanlar süreci günümüze kadar durmadan büyüyerek devam etmiştir. 15 Ağustos Atılımı'yla başlayan silahlı mücadele, adım adım amaçlarına ulaşır. Üzerine ölü toprağı serpilmiş bir halk kendi küllerinden kendini yaratma sürecine geçer. İşte bu sürecin kritik bir noktası Sarı Hüseyin yoldaşın komutasındaki arkadaşların cenaze törenleri olur.

Aslen Dersimli olan Hüseyin yoldaş Adana'da doğar. 1938 Dersim Katliamı'nda dedesi katledilir, aile ise sürgüne gönderilir. Annesi Türk, babası Kürt'tür. Özellikle de hareketimizin 1977-1978'lerdeki hızlı yükselişinin tüm halk kitlelerini kucaklaması, ulusal kimliğe ve öze dönüş hareketinin etkisini hızlı yapması, Hüseyin yoldaşı da yakından Partimizle ilişki kurmaya yöneltir, bu yıllarda Elazığ Lisesi'nde öğrenciyken hareketle ilişkiye geçer ve Kurdistan devrim saflarında yerini alır. 1982'de Parti'nin çağrısı üzerine yurtdışına çıkar ve bu alanda siyasi, askeri eğitimini tamamladıktan sonra, 1983'te ülkeye giriş yapar. Mayıs 1985'de bir takımlık güçle beraber Şirvan, Mutki, Sason, Hizan alanlarına geçer. 1987'de Eruh ve Ana Birlik faaliyetlerinde yer alır. Bu dönemde gerek savaşçı yapının eğitiminde, gerekse halkla ilişkilerinde oldukça eğitici ve örgütleyici olup halk ayaklanması ve kitle gösterilerinin geliştirilmesinde önemli bir çabanın sahibi olur. Ocak 1990 Merkez toplantısında, Merkez Komite üyeliğine seçilir. Bu toplantıdan sonra Mêrdîn Eyalet Komutanı olarak görevlendirilir. Mêrdîn-Stewre alanında bir grup arkadaşıyla ihbar sonucu gelişen düşmanla çatışmada şahadete ulaşır. Hüseyin yoldaş 15 Ağustos hamlesinin halklaşmasının sembol isimlerinden olur ve 1990’lardan günümüze Büyük Serhildan ırmağının ana kaynaklarından biridir.

***

Bir gerilla destanı: Şiyar

Adil Amed arkadaştan dinlemiştim. Adil arkadaş gerillacılığı, komutanlığı ondan öğrendim diyordu. Ve Parti tarihinin görmüş olduğu sayılı komutanlardan biri olduğunu dile getirirdi. Pek çok arkadaşın albümünde ve Serxwebun gazetesinde onun resimleriyle pek çok kez karşılaştım. Fotoğraflarda da açıkça görünen farklı bir duruşu ve heybeti vardı. Evet, o gerilla komutanı, komutan yetiştiren, Komutan Şiyar, (Kazım Kulu) 15 Ağustos'tan her bahsedildiğinde ismi geçen başlıca komutanlardan biri olmuştur.

Dersim’de katliam ve direniş öyküleriyle büyür. İlk kuruluş dönemlerinde Parti'yle ilişkilenir. Avrupa’da yaşayan maddi durumları çok iyi olan ailesine rağmen Dersim’den kopmayan Şiyar arkadaş, dolmuşlarda muavinlik yaparak, tarlalarda tırmık çekerek bir yandan yaşamını sürdürmeye çalışırken diğer yandan Parti faaliyetlerini yürütür. Ailesinin ısrarı üzerine Avrupa’ya gider. Ancak O, Avrupa'nın kof ve yoz yaşamını değil, ülkesinin özgür ve bağımsız yaşamını ister. Ne istediğinin bilinciyle, istediklerini gerçekleştirmenin artık düzenin çarkları arasında değil, düzenden kesin bir kopuşla mümkün olabileceğine karar verir. Parti'nin kadroları yurt dışına çıkardığını duyar duymaz, Parti'nin çağrısına uyarak Ortadoğu alanına geçer. O, artık profesyonel bir devrimcidir. Ve ilk sınavını Filistin halkının yanında verir. Yurt dışında gördüğü eğitimle duygularını, özlemlerini doğru bir bilinçle donatır ve O, artık sarsılmaz bir inancın, çelikten bir iradenin ve engin bir bilincin yoğunlaştığı yenilmez, sosyalist militan bir kişiliğin ifadesidir. 1982'ye gelindiğinde O, özlemini duyduğu ülkesinin topraklarında yerini alır. Çok sevdiği halkıyla özgür ve bağımsız yarınlara koşmaya hazır bir gerilladır...

İntikam... İntikam... İntikam...

Halkının kurtuluşunun tek garantisi olan gerilla... İki yıldır uzak kaldığı ülkesiyle yeniden buluşmuştur. Bu seferki buluşması, bağımsızlık mücadelesinde önder bir militanın doğuşunun da başlangıcı olur. O, kendi kişiliğinde Dersim'i Botan'la buluşturarak, Kurdistan halkının özlemlerine cevap verebilecek bir başlangıç yapar. O artık, Botan'dadır. Ve nihayetinde o büyük günün, 15 Ağustos'un komutanları arasındadır. Sonrasında Serhat'dadır, Mêrdîn'dedir. Artık Dersim'in acısını, öfkesini Kurdistan'la buluşturandır. 1990'da yapılan 4. Kongre’de MK Üyeliğine seçilir. Ülkesine sevdalıdır, ancak gönlünde, daha büyük işler başaracağı Dersim vardır. Gerilla kimliğiyle Dersim'e koşmak, Munzur'u dinlemek, Kırmızı dağı seyretmek ve "işte geldim; kininiz, öfkeniz, gururunuz, ihtişamınız, coşkunuz olmaya geldim" demek istemektedir.

1990’ların başlarında Dersim'de ilk ayak bastığında Nuri Dersimi'nin Kürt gençliğine hitabesinde bir vasiyete dönüşen Dersim isyanının ve doğasının kinine cevap olur; "İntikam... İntikam...İntikam..."

Heybeti güven verir

Kanla, gözyaşıyla yazılı vasiyetname işte bu bir tek kelimedir. Şiyar arkadaşın Dersim'e girişi bu vasiyetin yerine getirilişidir. Botan’da tutuşan özgürlük kıvılcımının Dersim'e taşırılmasıdır. Artık Dersim dağlarında "İntikam" diyen Kürt gençleri dolaşacaktır. Güçlü kolları, uzun boyu, geniş omuzları, giydiği gerilla elbiseleriyle tam bir uyum içinde adeta yıkılmaz bir abideyi andırır. Konuştuğu Botan Kürtçesi, tavır ve davranışlarıyla, halkla iyi ilişkiler kuran gerçek bir halk önderidir. Şiyar arkadaşın en belirgin özelliği özgürlüğün ve bağımsızlığın garantörü olan gerillanın yaratıcısı Başkan Apo'ya bağlılığıdır. Başkan Apo'ya karşı müthiş bir saygı ve sevgi besleyendir. Botan’da, Dersim’de yetiştirdiği onlarca komutanla günümüze kadar bu intikam mücadelesini sürdürmektedir.

Yarın: Uyanışın öncüleri…

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.