Tüm renklerimizle buradayız…

Yurt Dışı Haberleri —

Kürt Kültür Festivali/foto:Deniz BABİR

Kürt Kültür Festivali/foto:Deniz BABİR

  • Frankfurt'ta düzenlenen 31. Kürt Kültür Festivali, Kürt kültürünün tüm renklerini içinde barındırıyordu. Kürt halkı ve dostları festival alanından bir kez daha “Öcalan’a özgürlük Kürt halkına statü” talebini haykırdı.

M. ZAHİT EKİNCİ/ ARJÎN NÛJÎN

Yurt dışında yaşayan Kurdistanlıların en uzun soluklu Kürt Kültür Festivali’nin 31’incisi de havayı ısıtan güneş kadar sıcak ve güzeldi. Alman devletinin yasaklaması nedeniyle son yıllarda Hollanda’da gerçekleşen festival, 6 yıl sonra yeniden Almanya’nın Frankfurt şehrinde halkla buluştu.

“Lozan’ın 100’ncü yılında Kürt sorununa çözüm, Kurdistan’a statü” şiarıyla KCDK-E, KON-MED, TJK-E ve bunlara bağlı federasyonlar öncülüğünde organize edilen festival, Paris’teki suikastla katledilen Evîn Goyî, Mîr Perwer ile Abdurrahman Kızıl’a adandı.

Antik bir kent gibiydi…

Saygı duruşuyla başlayan festival alanını dolaşırken, stantlarda kadınların el nuru göz emeği ne varsa görüyoruz. Kadınlar ve gençler giydikleri rengarenk ulusal elbiseleriyle sonbaharın tüm canlı renklerini adeta üzerlerinde taşıyorlar. Herkeste bir sevinç, herkeste bir telaş var. İşi olan da olmayan da festival alanını turluyor.

foto: Arjîn Nujîn

Frankfurt değil Amed ciğerciler çarşısı

Festivalin yapıldığı yer yemek stantlarından çıkan dumanla adeta Amed ciğerciler çarşısına dönerken kimse bu durumdan şikayetçi değil sanki. Erken gelen hemen bir ağacın gölgesinde yemek sofrasını kurup, insanları buyur ediyor. Kürdün gönlü kadar sofrası da geniş her zamanki gibi. Festivalde ilk kez yapıldığına tanık olduğum ciğer standının önünde uzun bir kuyruk oluşmuş. Yıllar sonra karşılaştığım ciğerin kokusu geçmişten kalma kadim bir dostun kokusu sanki.

Yöresel yemeklerimizi tanıtıyoruz

Bese Ay festivale İsviçre’nin Basel kentinden katılmış. MAR-DEF çadırında yemek satarken karşılaşıyoruz. Berrak duru ve anlaşılır bir Maraş Kürtçesiyle sorularımızı yanıtlıyor. Elbistanlı olan 40 yaşındaki Bese Ay, “Bizler de yöremizin geleneksel kültürünü ve yemeklerini festivale gelen insanlara tanıtmak için buradayız” diyor.

foto: Arjîn Nujîn

Herkes dayanışma içinde

Bir çok yemek ve su standının yanında Heyva Sor, Meyman Yayınları, KOMAV, PKAN, MAR-DEF, Feda, CÎK, MLKP, KKP, TSPiDKP, Kodar-KJAR Newaya Jin, Halkların Devrimci Birleşik Hareketi, DKP(DEVRİMCİ Komünarlar Partisi) de açtıkları stantlarda festivale gelen insanların ihtiyaçlarını gidermede yardımcı oluyor. Bunun yanı sıra bir çok elbise standı takı ve el işi malzemesi satan stantlar da yerini alıyor.

Uzun bir süre sonra bir araya gelmenin sevinciyle koyu sohbete dalanlar, rengarenk elbiseleri ile genç Kürt kızlarının tüm güzellikleriyle alanda dolaşmaları… Her şey festivalin ruhuna uygun.

foto: Ahmet Kaya

800 kilometre aşarak geldi

Ahmet Sevinç ülkeden yeni geldiği için bu kadar Kurdistanlıyı ilk kez bir arada gördüğünü söylüyor. Şırnax Hezexli olan Sevinç, “Keşke halk olarak önderliğimizi özgürleştirip hep böyle bir arada yaşayabilseydik” diyerek sevincini ve temennisini dile getiriyor. Böylesi bir festivale katılmak için kardeşi Yusuf Sevinç’le 800 kilometre uzakta olan Rostock’tan geldiklerini söyleyen Sevinç, “Bu kadar insanı gördükten sonra ne yorgunluğum kaldı nede uykusuzluğum” diyor.

foto: Arjîn Nujîn

‘Ölürdüm ve bu festivali göremezdim!’

Müjdat Akkuş da festivale ilk kez katılan isimlerden. Akkuş İzmir Kurdi-Der’de öğretmenlik yaptığını daha sonrada dernek kapanınca yurt dışına geldiğini ifade ediyor. Gelmeseydiniz ne olurdu deyince “Dernek kapandıktan sonra hakkımda dava açıldı, ölüm tehditleri alıyordum. Faili meçhul bir cinayete kurban gitmiş olurdum ve böylesi bir festivali görme şansım olmazdı” diyerek ironik bir cevap veriyor.

Kürt kültürünün korunmasında ve yaşatılmasında büyük emekleri olan folklor hocası Dersimli Piro Gali ile karşılaşıyoruz. Mezopotamya topraklarının, kültürün ve sanatın her yerden fışkırdığı bir coğrafya olduğunu ifade eden Piro Gali, “Ben ve arkadaşlarım buna hizmet etmek için yılardır festivale geliyoruz” diyor.

foto: Arat Ararat

4 parçanın ruhu var

Her sene olduğu gibi bu senede sanatçı Amele’nin kıl çadırı, güneşten korunmak için gölgelik alan olmasının yanı sıra memleketine gidemeyenler için de hasret noktası oluyor. Amele, 1992’deki festivalle bugünkü festivali karşılaştırarak, “1992’deki, Kuzey Kurdistanlıların katıldığı Kuzey Kurdistan’ı bir festivaldi. Ama bugün dört parça Kurdistan’ın temsiliyeti var. Programın %100’ü Kürtçe” diyor.

foto: Hakan Türkmen

Halaysız olur mu hiç?

Kürdün olduğu yerde halay ve folklor eksik olur mu? Festivale gelmek için gece yarısından itibaren yola çıkan gençler yolda çektikleri halay yetmiyormuş gibi geldikleri festival alanında yarım kalan halaylarına devam ediyor. 17 kişiden oluşan Tev-Çand Govend Europa öğrencileri de Botan yöresine ait ağırlıkta sözlü yani Dengbêj usulü govend sunumunu yapıyor. Grup eğitmeni Rûken Dersîm, bu yöntemi sunmakla öze dönüşü gerçekleştirdiklerini vurguluyor.

İki şehit verdim onlar için de buradayım

Festivale Brüksel’den katılan Sultan Oğraş, özgürlük mücadelesine bir oğlunu bir de kızını şehit vermiş. KOMAV çadırında sohbet ettiğimiz Sultan Oğraş, “Burada kendimi buluyorum. Bu festivale yalnız kendim için değil; Nusaybin’de babasının gözü önünde katledilen ve kuruyan kanı iki gün elimden gitmeyen oğlum Brusk ve düşmana teslim olmamak için bombasını bedeninde patlatan kızım Sibel Oğraş (Beritan) için de buradayım” diyerek anlatıyor duygularını.

Heyva Sor teyakkuzdaydı

Festivali alanı adeta bir panayır alanıydı. Herkes heybesinde ne varsa gönüller meydanına sunmuştu. Heyva Sor çadırı sıcakta bunalan tansiyonu düşen insanların uğrak yeri oldu. Heyva Sor başkanı Dr. Rojvan Bilgin’le konuştuğumuzda ciddi bir vaka olmadığını belirterek festivale gelen insanlara yardımcı olmak için ekip olarak adeta teyakkuzda olduklarını aktarıyor.

foto:M.Zahit Ekinci

Kitaplara yoğun ilgi

Meyman kitap standı da en çok ziyaret edilen yer oldu. Gelen insanların en rağbet ettiği kitapların başında gerilla anılarını işleyen çalışmalar vardı. Nurettin Demirbaş’ın yazdığı Hürrem İsyanın Anası adlı tarihi romanın yanı sıra Selahattin Demirbaş’ın yazmış olduğu kitaplar da en çok satılan kitaplar arasındaydı.

foto: Arat Ararat
foto: Arat Ararat

Ma çocuk coşkusuyla geldi

31 yıllık festival tarihinde çocuklar için herhangi bir programın hazırlanmaması büyük bir eksiklik olarak görülüyordu. Bu festivale, Amed’den festivale katılan Şêrko Kanîvar yönetimindeki 8 kişilik Zarok Ma ekibi damgasını vurdu. Ekip, Kurdistan sözlü ve yazılı edebiyatının günümüzde taşınmasında büyük rol oynayan Kürt edebiyatçı ve sanatçıların fotoğraflarıyla süsledikleri çadırın önünde çocuk bahçesi kurarak çocukları eğlendirdi.

Önderliğimizi özgürleştireceğiz

KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt: “100 yıldır halkımızı katleden zihniyet, yeni katliamlar yapmak için bekliyor. İmralı’da Rêber Apo üzerindeki tecrit, halkımız tarafından kabul edilmeyecektir. Eğer önderlik üzerindeki tecridi kırmazsak Türk devleti başta Rojava olmak üzere tüm parçalarda bizi katletmeye devam edecek. Çünkü Önder Apo’ya yaklaşım, aynı zamanda halkımıza yaklaşımdır. Bunun için önderliğimizi özgürleştirmekte kararlıyız.”

Bizi yok sayanlar tarihimize baksınlar

Festivale katılan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk: “100 yıl önce uluslararası güçler Kurdistan’ı Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin insafına bıraktı. 100 yıldır Kürt halkı kimliği ve kültürü ile ayakta. Sadece isim olarak Kürt olmayı kabul etmiyoruz. Bizi sadece isimden ibaret saymak isteyenler tarihimize bir baksınlar. Qazî Muhammed, Şêx Saîd, Leyla Qasim, Arîn Mîrkan’ın bize bıraktığı mirasa bakın.”

Kürt mücadelesinin yanındayız

Etkinlikte konuşan SPD Federal meclis üyesi Armand Zorn, özellikle Kürt kadınların verdiği mücadeleye saygı duyduğunu belirterek, “Eğer bugün dünyanın her yerinde kadın mücadelesi için ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı atılıyorsa bunun kaynağı Kürt kadının verdiği mücadeleden geçiyor” diyerek, SPD’nin Kürtlerin haklı mücadelesinin yanında olduğuna vurgu yaptı.

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.