Türkiye ve her zaman Kürt düşmanlığı

Forum Haberleri —

Erdoğan/Hitler

Erdoğan/Hitler

  • Suriye’de olup bitenleri bilenler Türkiye’nin Kürtler ve özerk yönetim dışında kimseyle savaşmadıklarını iyi bilirler. MGK toplantısında yine Kürt düşmanlığı öne çıkıyor. 

ZEKİ AKIL

Ortadoğu’da İsrail’in Lübnan’a saldırmasıyla savaş yeni bir boyuta taşındı. Lübnan’a saldırı aynı zamanda İran’a dönük daha açık bir müdahale, meydan okumaydı. İran’ın en güçlü olduğu alan Hizbullah üzerinden Lübnan’dı. İsrail, İran’ın sınırlarındaki kolunu kırmak ve Ortadoğu’daki etkisini sınırlandırmak istedi. İsrail bu planı ve saldırıları tabii ki ABD ve arkasındaki güçlerden kopuk yapmıyor. ABD her ne kadar savaşın bölgede yayılmasını istemediğini söylese de İsrail’in güvenceye alınması ve İran’ın sınırlandırılmasını istiyor.

İsrail başından beri ABD’yi İran’la bir savaşa çekmek istiyordu. Netanyahu İran’ın nükleer silah yapmasını önlemek için zaman yitirmemek gerektiğini belirtiyor. Ortadoğu’da İran dışında İsrail’i hedefleyen ciddi bir güç görünmüyor. İbrahimi anlaşmalarla Arap devletlerinin önemli bir kesimi İsrail’le ilişkilerini normalleştirme sürecine girdiler. Hamas, Hizbullah gibi İsrail’le savaşan ve direnme gücü olan örgütler de İran dışında ele alınamazlar. Bu güçlerin arkasındaki en etkili güç açık ki İran’dır. Erdoğan’ın yaygaralarına bakmamak gerek. Hamas İhvan çizgisinde olduğu için Erdoğan’a yakındı. Ama Türkiye İsrail’e ciddi biçimde zarar verecek veya tavır alacak bir devlet değildir. Erdoğan da İsrail’e yalvar yakar oldu ve Cumhurbaşkanı Herzog’u Türkiye’ye davet ederek ilişkilerini düzeltmek için uğraştı.

Erdoğan İ. Haniye’nin vurulmasından sonra Türkiye’de milli yas ilan etti. Nasrallah için bunu yapmadı. Neden? Nasrallah İsrail’le çelişki ve mücadelesinde Haniye’den daha mı geriydi? Hayır. Ama o Sünni değildi ve İran’la ilişkileri daha sıkıydı. Erdoğan Filistin’e yaklaşımında ve desteğinde mezhepsel tercihinin ne kadar belirgin olduğunu göstermiş oldu.

İsrail ise Hizbullah önderlerini hızla imha etmenin verdiği güvenle daha açık bir saldırganlıkla meydan okuma sürecine girdi. Gazze’yi yıkarken ve katliamlar yaparken de tepkileri ve çağrıları dikkate almıyordu. Ama Hamas bir yıldır her şeye rağmen direniyor. İsrail kuruluşundan bu yana ilk defa bu kadar uzun süreli bir savaş ve direnişle karşılaşıyor. Hamas’ın direnişi bu açıdan tarihi önemdedir. Ama Hizbullah hiç beklenmedik bir biçimde öncülerini yitirdi. Önder Apo PKK kadrolarına tarihi bir uyarı yapmıştı. Savaşın geldiği düzeyi dikkate alarak "Ne eskisi gibi yaşanabilir ne de eskisi gibi savaşılır’’ demişti. Aynı şeyin Hizbullah için de daha fazla geçerli olduğu görüldü. İsrail yıllardır onlar üzerinde çalışıyor. Açık savaş olmasa da istihbarat çalışmaları durmaz. Çağrı cihazlarının patlatılmasıyla Hizbullah beklenmedik bir saldırıyla karşılaştı ve ciddi kayıplar verdi. Özellikle bu saldırıdan sonra her şeyin hızla değiştirilmesi gerekirdi. Hizbullah’ın liderleri artık bilinen yerlerde ve zamanlarda bulunmamalıydı. Bunun yapılmaması öldürücü bir darbe almalarına yol açtı.

Haniye gibi bir insan Tahran’da, en güvenlikli bilinen bir yerde vuruluyorsa Hizbullah öncüleri Beyrut’ta bilinen yerlerde güvenlikte olamazlardı. İsrail’in elinde dünyanın en gelişmiş silahları ve tekniği var. İsrail ABD’den ayrı ele alınamaz. Bunu kendileri de biliyor. Ancak kendilerine aşırı güven alışagelen çalışma alışkanlıklarını hızla değiştirmelerine engel oldu. Sonuçları da çok ağır. Onlarca yıllık birikimi temsil eden kadrolarını yitirdiler.

Devlet olmayan halklar, örgütler için öncülerin oynadıkları rol çok daha önemli ve stratejiktir. Böyle olmasa devletler, istihbarat örgütleri önderlerin peşine düşmezler. Bu açıdan örgütlerin varlığını ve direnişlerini sürdürmeleri için öncülerini, örgütlü yapılarını korumaları gerekir. İsrail’in bu konuda ne kadar deneyimli olduğu ve birçok Filistinli kadroya suikastlar düzenlediği biliniyor.

Türkiye devleti de çıkan fırsatları hiç kaçırmıyor. Türk basını tartışmaya başladı bile. İsrail ve Mossad’ı kıskandıklarını saklamıyorlar. "Biz kırk yıldır neden PKK liderlerini ortadan kaldıramıyoruz’’ diye sorgulamaya başladılar. Şimdiye kadar katlettikleri yetmemiş! Boğazına kadar kana batmışlar, on binlerce insanı katletmiş ama doymamışlar. Ellerine geçirdikleri SİHA’larla tam bir cinayet şebekesi gibi çalışıyorlar. Kendileri Kürtlere karşı soykırım uygularken Filistinlilere soykırım yapılıyor diye bağırıyorlar.

MGK son yaptığı toplantıda Irak ve Suriye sınırları içinde yürüttüğü savaşı ve katliamları sürdüreceklerini bir kez daha vurgulamış. "Suriye’de yuvalanan terör örgütlerinin temizlenmesi için mücadeleyi sürdüreceklerini’’ belirtiyorlar. Türkiye, YPG ve Kürtler dışında kimseyi terörist olarak görmüyor. El Nusra’yı İdlib’de askeri güçleriyle koruyor. Diğer teröristleri, ipini koparanları işgal ettiği bölgelerde kendisi barındırıyor ve silahlandırıp eğitiyor. Suriye’de olup bitenleri bilenler Türkiye’nin Kürtler ve özerk yönetim dışında kimseyle savaşmadıklarını iyi bilirler. MGK toplantısında, yine Kürt düşmanlığı öne çıkıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.