Tutsak Kaytan için AK'ye yeni başvuru

Hayati Kaytan

Hayati Kaytan

  • Tutsak Hayati Kaytan’ın avukatı Alişan Şahin, AİHM’in "umut hakkı" kapsamında verdiği ihlal kararının uygulanması için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne yeni bir başvuruda bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın şartlı salıverilme hakkında sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesini (umut hakkı), 18 Mart 2014'te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) aykırı buldu. AİHM, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının AİHS'teki “işkence ve kötü muameleyi” yasaklayan 3. maddeye aykırı olduğuna karar verdi. AİHM, söz konusu kararın kişinin “umut hakkı”nı yok ettiğine işaret ederek, Türkiye’den yeniden düzenleme yapmasını istedi. AİHM, daha sonra aynı kararı tutsak Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için de verdi. 

Bu kararların ardından AİHM’in kararlarının yerine getirilip getirilmediğini denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili “umut hakkını” doğuracak yasal düzenlemeler ve uygulama değişikliklerinin sağlanması için Türkiye’ye dair denetim süreci başlattı. Denetim süreci başlatılmasına rağmen kararlar, Bakanlar Komitesi'nin toplantı gündemine alınmadı. Bunun üzerine Abdullah Öcalan ve diğer tutsakların avukatları, Komite'ye başvuruda bulundu. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da AİHM’in verdiği bu kararların acil gündemine alması ve bu kararların yerine getirilmesi/denetlenmesi için 29 Temmuz 2021'de Bakanlar Komitesi'ne yazılı bir bildirimde bulundu. Komite, bildirim üzerine konuyu gündemine aldı. Komite, 30 Kasım-2 Aralık 2021 tarihleri arasında yapılan toplantıda, Türkiye’den sivil toplum örgütlerinin bildirimine ve kararların yerine getirilmesi sürecine dair bilgi istedi. 

Türk tarafı ciddiye almadı

Türkiye, 7 Eylül 2021'de verdiği cevapta, 2009’dan bu yana İmralı’da ve diğer tutsaklara ilişkin ihlal olmadığını ileri sürdü. Türkiye, “Umut hakkının güvenceye alınması” ve “ağırlaştırılmış müebbet cezasının infazı rejimi hakkında yasal değişiklik” yapılmasına ilişkin bildirimde yer alan tespit ve önerileri görmezden gelerek, cevapsız bıraktı. Türkiye, sadece Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) daha önceki yıllarda hazırladığı raporları ele aldı. 

İnsan hakları ve hukuk örgütleri, 12 Ekim’de Türkiye’nin iddialarına dair Bakanlar Komitesi’ne bildirimde bulundu. Asrın Hukuk Bürosu da AİHM kararının yerine getirilmesi talebiyle 9 Ağustos 2022'de yeni bir başvuru yaptı. Türkiye, başvuru üzerine verdiği yanıtta, "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerin şartlı salıverilmesinin mümkün olduğunu ancak istisnai olarak bazı suçlar bu olasılıktan muaf tutulmuştur” dedi. Türkiye, söz konusu yanıtında Öcalan’ı "umut hakkından" muaf tuttuğunu itiraf etmiş oldu. 

Üç yıl aradan sonra

Üç yılın ardından Haziran’da rutin toplantısını yapan Komite, "ihlal" kararının uygulanıp uygulanmadığını gündemine alma kararı aldı. Bakanlar Komitesi, 17-19 Eylül arasında yapacağı toplantıda AİHM'in ihlal kararlarının ve gerekliliklerin uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek.

Kaytan için de başvuru

AİHM’in hakkında "ihlal" kararı verdiği ve Komite'nin dosyasını gündemine aldığı tutsaklardan biri olan Hayati Kaytan'ın avukatı Alişan Şahin, AİHM kararının uygulanması için Komite'ye başvuruda bulundu. Müvekkili Kaytan’a dair gelişmelere dikkat çekilen başvuruda, Türkiye’nin AİHM kararının bugüne kadar yerine getirmediği vurgulandı; Komite'nin "ihlal" kararının uygulanması için Türkiye’ye baskı kurmadığının altı çizildi. 

Başvuruda birçok talebe yer verildi:

* İhlalin giderilmesinin sağlanması için girişimde ve hükümete çağrıda bulunulması,

* Hükümetin AİHM kararında tespit edilen ihlali giderecek yeni bir ‘Eylem Planı’ sunmasının istenmesi,

* Davanın haftalık, dönemlik ve/veya yıllık toplantı gündemlerine alınması,

* Üye ülke temsilcilerinin gündemlerine alınması, farklı mekanizmalarla yoğunlaştırılarak takibinin sağlanması,

* Komite’nin ikili diplomatik ilişkilerinde de gündemde tutulması,

* İhlalin ne kadar sistematik hale geldiğinin öğrenilmesi için hükümetten istatiksel güncel tüm bilgilerin talep edilmesi,

* Serbest kalabilmenin yolunu açacak ya da umudunu doğuracak bir mekanizma için hükümete çağrı yapılması.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.