• Hasta tutsak Abdulkadir Kuday’ın avukatı Eda Önal, hastaneye kaldırılan müvekkiline su verilmediğini ve yemeğinin önüne fırlatıldığını söyledi.

Metris 2 No'lu R Tipi Cezaevi'nde tutulan, ALS (ölümcül kas ve sinir hastalığı) hastası olup sağlık kurulu raporlarına rağmen tahliye edilmeyen Abdulkadir Kuday'ın durumu, her geçen gün kötüleşiyor. ALS dışında birçok hastalığı olan Kuday, 22 Ağustos’ta ciğerlerinde yaşadığı sorun nedeniyle İstanbul Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Kuday, dört gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilerek, tekrar cezaevine götürüldü.

Kuday'ı 2 Eylül’de cezaevinde ziyarete giden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatı Eda Önal, müvekkilinin sedye ile görüşe getirildiğini belirtti. Kuday’ın neredeyse bütün iç organlarının iflas ettiğini dile getiren Önal, müvekkilinin hastanede kötü muameleye maruz kaldığını ifade etti. Önal, “Abdulkadir Kuday, su istemiş vermemişler. Yemeği önüne fırlatmışlar. Kendi ihtiyaçlarını zaten tek başına gideremiyor. O yüzden hasta bakıcılar da kişisel bakımını ve temizliğini yapmamış” dedi.

Kuday’ın 40 kiloya düştüğünü, yutkunamadığını ve kendisini ifade edemediğini belirten Önal, şöyle devam etti: “Artık öleceğini söylüyor. Bu yüzden insan onuruna yakışır bir tedavi süreci ve son günlerini ailesi ile geçirmek istiyor. Zaten çok görüşme şansımız olmuyor. Konuşmakta zorlandığı için 15-20 dakika görüşebiliyoruz.”

Önal, Kuday için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) tahliye talepli tedbir başvurusunda bulunacağını belirterek, aynı zamanda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü’ne Cumhurbaşkanlığı affı başvurusunda bulunacaklarını aktardı.

DEM Parti'den basın toplantısı

DEM Parti de Abdulkadir Kuday ile diğer hasta tutsakların durumuna dair genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Kuday'ın yüzde 98 engelli olduğunu ve sağlık durumun giderek ağırlaştığını kaydetti. Türkdoğan, "Kuday, AİHM’nin umut hakkına aykırı bir şekilde hapishanede tutulmaya devam ediyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olduğu için infaz kanunu 25. maddesi gerekçe gösterilerek infazına ara verilemeyeceği belirtiliyor. Bu durum Türkiye’deki yüzlerce ağır hasta binlerce hasta mahpusu etkileyen bir durum. 25. madde gerekçe gösterilerek cumhurbaşkanının af talebi reddedilmiş. Burada bir anayasaya aykırılık söz konusu. Anayasa, böyle bir kısıtlama öngörmüyor" şeklinde konuştu. 

Türkdoğan, cezaevlerinde 600'ün üzerinde ağır hasta olduğuna işaret ederek, "Hasta mahpuslara 2007'de mektup göndermeye başladığımızda sayıları 18 idi. İnfaz rejimi bu haliyle kaldığı sürece hasta mahpusların sorunu çözülemez. Bir kez daha şu anda durumu çok ağır olan Abdulkadir Kuday’ın bir an önce tahliye edilmesini, soruna insani yaklaşılmasını istiyoruz; Sayın Cumhurbaşkanı'nı da bu konudaki anayasa yetkisini ayrımsız bir şekilde kullanmaya davet ediyoruz."

Abdulkadir Kuday’ı 29 Ağustos'ta ziyaret eden DEM Parti Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez ise Kuday'ın artık tekerlekli sandalyeyi dahi kullanamadığını, sedyeye bağımlı yaşadığını söyledi. Döşünmez, "Hastane ve hapishanenin arasında 'Acaba hasta mahpuslar nerede ölsün' şeklinde bir yaklaşım söz konusu. Sadece 2024 Ocak ayı ile Haziran ayları içinde 21 hasta mahpus cezaevlerinde yaşamını yitirmiştir.  Bu sayı bile başlı başına cezaevi ihlallerini gösteriyor. 600'den fazla hasta tutsağın bulunduğu cezaevlerinde, derhal bir infaz düzenlemesi yapılmalıdır, hasta mahpusların tedaviye erişmesi sağlanmalıdır." İSTANBUL/ANKARA

 

* * *

30 yıllık tutsak bırakılmadı

Bolu F Tipi Cezaevi'ndeki 30 yıllık tutsak Ataş Göbe’nin tahliyesi, "pişmanlık" dayatmasını kabul etmediği için 2. kez engellendi. Göbe, 30 yıllık infazını 2 Haziran’da tamamladı. Cezaevi İdari ve Gözlem Kurulu tarafından "iyi halli olmadığı gerekçesiyle tahliyesi üç ay engellendi. Erteleme süresini tamamlayan Göbe’nin dün beklenen tahliyesi, bir kez daha üç aylık süreyle engellendi. Göbe, ailesiyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde "pişmanlık" dayatmasını kabul etmediği için tahliye edilmediğini; 26 tutsağın da aynı durumda olduğunu söyledi. BOLU

 

* * *

Manavgat'ta şiddet ve tehdit

Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Tuba Sert, 2 Eylül'de ailesi ile yaptığı açık görüşte cezaevindeki hak ihlallerini anlattı. Sert, başgardiyanın sürekli olarak tutsaklara psikolojik baskı uyguladığını, hakaret ve tehditlere maruz kaldıklarını paylaştı. Sert, 28 Ağustos'ta ailesiyle haftalık telefon görüşmesi sonrası Zilan Demir adlı tutsağın zor ve şiddet uygulanarak koğuşa atıldığını aktardı. Sert, "Başgardiyan, yanına erkek gardiyanları da alarak Zilan'ın koğuşunu bastı. Zilan'a burada saatlerde hakaretlerde bulunup, tehdit ettiler" dedi. ANTALYA

 

* * *

Şikayet dilekçeleri yırtılıyor

Giresun F Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki tutsak Kemal Yiğit, telefon görüşmesinde şiddete maruz kaldıklarını anlattı. Aile, oğullarının, hasta tutsakların hastane sevklerinin yapılmadığını, yemeklerinin verilmediğini, cezaevi yönetiminin hukuk dışı uygulamalaıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirdiğini ifade etti. Yiğit'in tutsakların yer yer gardiyan şiddetine uğradıklarını, ölümle tehdit edildiklerini, hakarete maruz bırakıldıklarının dile getirdiğini söyleyen ailesi, bu konuda şikayet dilekçelerinin gardiyanlar tarafından yırtılıp atılarak, işleme konulmadığını kaydetti.  GİRESUN