Yeni asimilasyon yılı başlıyor

• Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türk eğitim-öğretim sistemi, tek tipleştirme ve asimilasyon sahası olarak kullanıldı. Çocuk ve genç zihinler ‘Tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek dil’ terkibiyle zehirlendi. Türk ve Sünni Müslüman olmayanlar devşirilmeye, kendi köklerinin düşmanına dönüşmeye çalışıldı.

Yeni eğitim ve öğretim yılı 9 Eylül'de başlayacak. Kürt çocuklar başta olmak üzere farklı halklardan milyonlarca çocuk, bu yıl da yeni eğitim ve öğretim yılını anadilde eğitim alamadan karşılıyor. Kürtçe ve diğer dillerde verilen seçmeli dersler ise, yetersiz öğretmen ataması ve ders sayısıyla eleştirilen odağında. 

Türk devletinin kuruluşundan bu yana halkların kültürü ve dili üzerinden asimilasyon politikaları yürüttüğünü ifade eden Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Faruk Ercan, son 10 yıldır bu politikanın artarak devam ettiğini ifade etti. 

Anadilde eğitim yaşam hakkıdır

Eğitim Sen'in kuruluşundan bu yana anadilde eğitim verilmesini talep ettiğinin altını çizen Ercan, Türkiye'de ise tüm dillere yönelik bir asimilasyon politikasının hakim olduğunu belirtti. Ercan, her halkın kendi diliyle var olduğunu belirtti ve ekledi: “AKP'li Cumhurbaşkanı Avrupa'da yaşayan Türkleri diline sahip çıkmaları hususunda uyarıyor; ama biz 'Kendi anadilimizde eğitim' dediğimizde, 'Türkiye'yi bölüyorsunuz' diyorlar. Bizler de biliyoruz ki dilimiz onurumuz ve varlığımızdır. Bu yüzden Eğitim Sen olarak her alanda açıkça ifade ediyoruz ki anadilde eğitim yaşam hakkıdır.”

Seçmeli ders kandırmacası 

Kurdistan'da verilen seçmeli dersleri eleştiren Ercan, "Çünkü bu halk kendi dilinde eğitim görmek istiyor, sadece seçmeli dersi kabul etmiyor. Şuan 5'inci sınıflarda seçmeli Kürtçe dersler var. Ama Kürtçe öğretmen ve sınıflar yok. 50 bin kişi seçmeli Kürtçe dersini seçiyor, maalesef ki 200-300 kişi tek ders görebiliyor. Aynı zamanda üniversitelerde de Kürtçe bölümler açtılar; fakat mezun olan öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Bu şekilde halkımızı kandırıyorlar. Dilimizi ve kültürümüzü bitirmeye çalışıyorlar" diye konuştu. 

Kürtçe için çağrı 

Herkesi, evinde Kürtçe konuşmaya çağıran Ercan, "Eğer biz evlerimizde kendi dilimizi konuşmazsak, yaşam dili haline getiremeyiz. Yaşam dilimizin Kürtçe olması gerekir, unutulmasın. Bunun için bütün kurumların birlikte çalışıp dilimize sahip çıkması gerekir" şeklinde konuştu. AMED