Yeni torbadan katillere yeni af

Kadın Haberleri —

Kadın katliamları eylem

Kadın katliamları eylem

  • Kadın katillerini, çocuk ve kadın cinsel istismarcılarını önce Nisan 2020 yılında, sonra Temmuz 2023 yılında olmak üzere, infaz yasasında düzenleme adı altında iki kere affetti iktidar. Şimdi yeni torbadan yeni bir af daha çıkarmak istiyorlar.
  • “Yerli ve milli kendi yasamız” dedikleri 6284’e de el attılar. İlk adım 6284 sayılı yasada yer alan tazyik (zorlama) hapsi kararına itiraz yolunun açılması. Zaten yasa doğru düzgün uygulanmıyor. Tazyik hapsini de kaldırarak kadınların hayatları iyice hiçe sayılıyor.

HAVİN DERYA / VAN

Son zamanlarda kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan 9. Yargı paketinin Adalet Bakanlığı tarafından 64 maddeden oluşturulduğu belirtirken, bazı kaynaklarda ise 100 maddeye kadar çıktığı iddia ediliyor. Belirsizliklerle dolu bu paket, kadınları ve çocukları savunmasız bırakacak maddeler içeriyor. 6284 sayılı yasadaki tazyik hapsine itiraz yolu, soyadı düzenlemeleri, tekrar suç işleyenlere af ve "etki ajanlığı" gibi maddeler, erkek egemenliğini pekiştirme amacında. Hükümetin bu hamlesi, toplumda adalet duygusunu zedelerken, kadın hakları savunucuları ve Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) bu pakete karşı kararlı bir mücadele yürütüyor. Bizler de konuya ilişkin Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Gülnur Aksop ile konuştuk.

 

 

Mutlak bir erkek egemenliği

Kamuoyuna 34 maddelik bir Word metin halinde sunulan 9. Yargı Paketi tıpkı daha önceki paketlerde olduğu gibi "sızdırıldı" diyen Aksop, "Adalet Bakanı 64 madde diyor, başkası 100 madde. Yani esas olarak paketin tam içeriği hakkında yeterli bilgimiz yok. Piyasada dolaşan metin üzerinden değerlendiriyoruz mecburen. O metinde de çok önemli 4 madde var: 6284'teki tazyik hapsine itiraz yolu açılması, soyadı düzenlemesi, tekrar suç işleyenlere af ve 'etki ajanlığı' adı altında her şeyin suç, herkesin suçlu olabileceği ucube bir madde daha. Bu maddelerin tümü kadınları ve çocukları savunmasız kılmak, ailenin korunması adı altında erkek egemenliğini mutlaklaştırmak üzerine yer almış. Her ne kadar etki ajanlığı ile 6284 sayılı yasada yer alan tazyik hapsi maddesinin geri çekildiği belirtilse de yine de temkinli olmakta yarar var" dedi.

İş yine kadınların başına kaldı

Bu geri çekmede EŞİK’in odaklı ve kararlı mücadelesinin büyük payı olduğunu söyleyen Aksop, "EŞİK, taslak gündeme düştüğü andan itibaren hem yerellerdeki protesto etkinlikleriyle hem de CHP, DEM, İYİ Parti ve Gelecek Parti ile başkanlar düzeyinde gerçekleştirdiği görüşmelerle, hazırladığı bilgi notlarıyla bu paketin geçmemesi için uğraştı ve uğraşmaya devam ediyor. Maalesef etki ajanlığı dışında kadınların kazanılmış haklarını ve hayatlarını etkileyen diğer önemli maddeler medyada da doğru düzgün gündem olamadı. Bu yüzden iş yine kadınların başına kaldı" şeklinde konuştu.

 

 

Bize rağmen salıvermekten söz ediyor

Paketin 27. maddesinde tekrar tekrar suç işlemiş ve bu nedenle mahkûm olmuş hükümlülerin cezalarında koşullu salıverme öngörülmesine de değinen Aksop, “Kadın katillerini, çocuk ve kadın cinsel istismarcılarını önce Nisan 2020 yılında, sonra Temmuz 2023 yılında olmak üzere, infaz yasasında düzenleme adı altında iki kere affetti iktidar. Şimdi yeni torbadan yeni bir af daha çıkarmak istiyorlar. Toplumdaki adalet duygusunu tamamen yerle bir edecek, hukuka güveni sıfırlayacak bir durum. İktidar bizim katillerimizi, bizim ve çocuklarımızın cinsel istismarcılarını, bize sormadan, bize rağmen salıvermekten söz ediyor. Kadınların canları pahasına. Tekrar tekrar aynı suçları işlemiş olsa bile.”

Anayasa’ya açıkça aykırı

Aksop, kadınların soyadı hakkına ilişkin paketteki değişikliğe ilişkin “Burada da amaç soyun erkek üzerinden devamını sağlamak” diyerek, şunları söyledi: “Medeni Yasa’daki ‘Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır’ düzenlemesi, AHİM kararlarından sonra nihayet Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu kazanım uzun yıllardır kadınların sürdürdüğü yasal mücadelenin bir sonucuydu. Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etti ve Meclis’e yeni düzenleme için 9 ay süre verdi. Bu süre çoktan doldu aslında. Şimdi paketin içinde eski haliyle tekrar yasalaştırmaya çalışıyorlar. Oysa Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 10. maddesi ile ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesine açıkça aykırı.”

Yerli ve milli yasasına da el attı

Hükümetin İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırırken “Bizim yerli ve milli kendi yasamız” diyerek 6284’ü işaret ettiğini hatırlatan Aksop, “Bu paket ile 6284’e de el atmak istediler” diyerek şöyle devam etti: “İlk adım 6284 sayılı yasada yer alan şiddet uygulayanın tedbir kararlarına aykırı şekilde hareket etmesinin ve caydırıcılık sağlama amacı taşıyan tazyik (zorlama) hapsi kararına itiraz yolunun açılması. Bunu yasada tek bir sözcük değiştirerek sağlamak istiyorlar. Zaten yasa doğru düzgün uygulanmıyor. Koruma kararları zaten zor alınıyor. Tazyik hapsini de kaldırarak kadınların hayatları iyice hiçe sayılıyor. Şimdilik bunu da durdurmuş gibi görünüyoruz” dedi.

Reisli bir aile düzeni!

“Toplumu reisli bir aile düzeni üzerinden yönetmek daha kolay. ‘Güçlü aile, aile toplumun direğidir’ gibi sözler boşuna değil” diyen Aksop, “Ama bu ülkenin yarısı kadınlar ve kadınlar artık bunun masal olduğunu çok iyi biliyor. Her gün en az üç kadın en yakınındaki erkekler tarafından, eşleri, ağabeyleri, babaları tarafından öldürülüyor. Bir o kadar da ‘cam silerken düştü, balkondan düştü veya intihar etti’ gibi denilen şüpheli ölümler var. Neredeyse her evde erkek şiddeti var. Kadınlar artık bunların farkında ve ne bu düzeni sevmeye, ne de terk etmeye niyetleri var. Tersine kadınlar artık her yerde mücadele ediyor" diye ekledi.

 

 

* * *

İktidarı kadınlar gönderecek

EŞİK olarak yaptıkları çalışmalara da değinen Aksop, “EŞİK, 2020 yılından bu yana Türkiye’nin her yerinden, her kesiminden kadınlar ve LGBTI+’larla bir arada mücadele yürütüyor. Eşit, hiyerarşisiz, konu bazında çalışma grupları üzerinden faaliyet gösteriyor. Kararlar düzenli, haftalık toplantılarda ortaklaşa alınıyor. Sürekli ve odaklı bir şekilde çalışıyor” dedi.

Pek çok yerelde yüzlerce kadının katıldığı forumlar  düzenlediklerini belirten Aksop, “Ancak bu kadarla sınırlı değil, gündem çok sıkı takip ediliyor. Her konu için nitelikli bilgi dosyaları hazırlanıyor ve bunlar Meclis’le, tüm muhalefetle ve medya ile paylaşılıyor. Aynı anda sosyal medyada veya yerel düzeyde kampanyalar düzenleniyor. İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirmek ve Anayasa ile Medeni Yasa’ya dokundurtmamak için sürekli çalışmaya devam ediliyor.”

Ortak mücadele hattı

Aksop, “Bugün de yalnızca 9. Yargı Paketi için değil, aile genelgesi, yüzyılın maarif modeli, kayyumlar gibi hayatlarımıza değen, bizi ikincilleştiren, erkek egemenliğini güçlendirmek ve mutlaklaştırmak için yapılacak her adıma karşı mücadele bizim gündemimiz. Eşitlikçi, özgürlükçü, kapsayıcı, laik ve demokratik bir ülke için yapılması gerekenler de bizim gündemimizdir” şeklinde konuştu.

Aksop, son olarak, “Tüm buluşmalarımız, ister yüz yüze, ister online olsun, birer karşılaşma alanı. Bu karşılaşmalar birbirimizi tanımak, birbirimizden öğrenmek, birbirimizi güçlendirmek için çok önemli. Önyargıların yıkıldığı, ortak mücadele hattının örüldüğü çok kıymetli bir alan. Böylece bu iktidarı da kendisine oy veren ve vermeyen kadınlar gönderecek” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.