Adalet Bakanlığı cevap vermiyor

Tecrit protesto

Tecrit protesto

  • DEM Parti'nin 39 aydır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Öcalan ile görüşmek için 30 Mayıs'ta başvurduğu Adalet Bakanlığı henüz yanıt vermedi.

DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, “Normalleşme İmralı’dan başlamalı. Öbür türlü sorunlar sadece ötelenmiş olur” dedi. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Uuslararası Komplo sonucu 15 Şubat 1999'dan beri İmralı’da bulunan F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne tecrit altında rehin tutuluyor. Öcalan, 2019’da avukatları ile 5 defa görüştürüldü. Bu tarihten sonra avukatların adaya gitmesine izin verilmedi. Abdullah Öcalan, en son kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021’de telefon üzerinden görüşme sağlayabildi. Söz konusu tarihten bu yana Öcalan'dan haber alınamıyor. Bunun için eylem ve etkinliklerin yanı sıra siyasi ve hukuki girişimler de sürüyor. Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, 27 Kasım-4 Nisan arasındaki dönüşümlü açlık grevinin ardından mahkemeleri boykot etme, aile ziyaretlerini kabul etmeme ve telefon görüşmelerine çıkmama eylemi devam ediyor. Tutsak yakınları da Adalet Nöbeti'nin ardından her hafta 5 merkez de 'Özgürlüğe Ses Ver' eylemi yapıyor. İmralı için avukat ve aile girişimlerinin yanı sıra DEM Parti de bir kez daha Adalet Bakanlığına başvurdu.

MA'ya konuşan DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, 30 Mayıs'ta yaptıkları görüşme başvurusuna henüz yanıt verilmediğini söyledi. Devletin Abdullah Öcalan’a yaklaşımının Kürt sorununa yaklaşımı kapsamında olduğunu hatırlatan Türkdoğan, devlet yetkililerine bir kez daha şunu hatırlattı: "Dünyada benzer sorunlar oldu. Bu sorunlar kararlı ve güçlü liderler tarafından çözüldü. O nedenle tarihsel olarak hala ciddi bir şansımız var. Kürtler, Öcalan’ın çözüm noktasındaki iradesini tanıyacağını defalarca belirtti. Türkiye’de de tek kişiye dayalı bir başkanlık modeli var ve Sayın Erdoğan Türkiye’yi yöneten güçlü bir siyasi lider. Bu fırsatın kaçmaması gerekir. Ben Sayın Öcalan’ın lider pozisyonu nedeniyle bu muameleye uğramasını çok büyük bir haksızlık olarak değerlendiriyorum.”

 

 

Öztürk Türkdoğan

 

Kılıfına bile uyduramıyorlar

Sıkıyönetim ve darbe süreçlerinde de tutsakların görüşme haklarının engellenmediğini hatırlatan Türkdoğan, şöyle devam etti: "Tecridi kılıfına dahi uyduramıyorlar. O verilen disiplin cezaları, itirazların reddedilmesi yasaya aykırı. 39 ay devam eden bir disiplin cezası olur mu? Sistematik ağır bir hukuk ihlali var burada. Hiçbir şekilde avukatları ile görüştürmeyen birine nasıl avukat görüş yasağı verilir? Burada keyfiliğin keyfiliği var. Hukuksuzluk kelimesi hafif gelir, tam kanunsuzluktur.”

Hükümet çıkıp açıklama yapsın

Böyle hukuk oyunlarına gerek olmadığını, Adalet Bakanı'nın çıkıp ‘Biz hükümet olarak siyasi sonuçlarına katlanıyoruz. Siyasi olarak karar aldık; görüştürmüyoruz’ açıklama yapmadığına işaret eden Türkdoğan, "Çünkü siyasi sonuçları olur. Hiçbir insan ile görüşmeyen biri, disiplin cezası hak etmiş ne yapmış olabilir ki?” diye sordu.

Kürtler ile barışmak zorunda

Ortadoğu'daki durumun da Türkiye'nin artık Kürtler ile barışmak zorunda olduğunu gösterdiğini savunan Türkdoğan, şunları söyledi: "Sayın Öcalan’ın pozisyonu fırsattır. Kürt tarafı barış istiyor. Bütün bu coğrafyada yaşayan Kürtlerin üzerinde sözü olan Abdullah Öcalan var. Abdullah Öcalan 75 yaşına girdi. Kendisine sağlık diliyorum ama bekleyecek zamanımız yoktur. Türkiye’nin, Kürtlerin, Türkiye’de barıştan ve demokrasiden yana olan kesimlerin bir an önce yeni bir barış sürecini inşa etme sorumluluğu vardır."

Normalleşme İmralı'da başlamalı

Türkdoğan, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'normalleşme' açıklamalarını da hatırlatarak, 'normalleşme'nin İmralı’dan başlaması gerektiğini vurgulayarak, şunları ekledi: "İmralı’dakiler avukatları ve aileleri görüştürülsün. Bir tartışma zemini oluşsun. Belki Türkiye buradan bir çıkış yakalar. Öbür türlü sorunlar sadece ötelenmiş olur.” ANKARA

 

* * *

Çiğdem Kozan

AİHM'e rest İmralı'dan başladı

ÖHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Çiğdem Kozan, AİHM kararlarının ilk uygulanmamaya başlandığı yerin İmralı Cezaevi olduğunu belirterek, "Hep birlikte ses çıkartmamız gerekiyor" dedi. 

Kozan, bırakın Türkiye’yi dünyada böyle bir hapishane olmadığını belirterek, cezaevlerinde devam eden eylemlere dikkat çekti. Kozan, tutsakların en net talebinin tecridin sonlandırılması olduğunu belirterek, şunları söyledi: “AİHM 2014’te verdiği kararıyla ‘Bir kişiye ağırlaştırılmış müebbet ile birlikte onun infazını ömür boyu hapis şeklinde uygulayamazsın. Herkesin şartlı tahliye hakkı vardır ve bir gün hapishaneden çıkacağını bilme hakkı yani ‘Umut Hakkı’ vardır’ dedi. AİHM, Sayın Öcalan ile getirilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ömür boyu infazının işkence yasağına aykırı olduğunu söyledi ve direk ihlal kararı verdi. Hükümet AİHM kararını uygulamadı. AİHM kararının uygulanmayışı burada başladı ve devam etti. Sayın Öcalan ile ilgili AİHM kararına ses çıkarılmaması, aslında bunun başka kişilere de uygulanabileceği algısı yarattı. Bununla da kalmadı AİHM kararlarını uygulamadığı gibi Anayasa Mahkemesi (AYM) karalarını da uygulamamaya başladı.”

Kozan, hukuk tanımazlığa karşı sadece bir kesimin ses çıkarmasının yeterli olmadığını, hep birlikte ses çıkarılması gerketiğini ekledi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.