Aile hekimleri yine iş bıraktı
- Aile hekimleri, Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için bir kez daha iş bırakma eylemi başlattı.
Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği'nin kabul edilmesinin ardından iki kez 5'er günlük iş bırakma eylemine giden aile hekimleri, 3. kez 5 günlük iş bırakma eylemi başlattı. 81 kentte iş bırakan aile hekimleri, eylemlerini 10 Ocak Cuma günü mesai bitimine kadar sürdürecek.
Aile hekimleri, 30 Ekim 2024'te yayımlanan "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"e karşı bir kez Türkiye ve Kuzey Kürdistan'ın tüm kentlerinde iş bıraktı. Aile hekimlerinin eylemi 10 Ocak'a kadar devam edecek. Bu kapsamda birçok merkezde açıklama yapıldı. Aile Sağlık Merkezleri'nde (ASM) çalışan hekimlerin 5 gün boyunca yapacağı iş bırakma eylemlerine, ikinci ve üçüncü basamakta çalışan hekimler ve sağlık personelleri de destek veriyor. İkinci ve üçüncü basamakta çalışan sağlık çalışanları, 8 Ocak Çarşamba günü bir gün süreli iş bırakacak.
Hekimlerin 9 temel talebi
Aile hekimlerinin temel talepleri şunlar:
* Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak mesleki yeterliliklerimiz ve deneyimlerimizle para, performans, cezalandırma baskısı olmadan halkın sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz.
* Yoğun iş yükü ile günde 100 hastaya, her birine sadece 3 dakika ayırarak işlem yapmak yerine nitelikli bir sağlık hizmeti için her hastaya en az 10 dakika zaman ayırabilmeyi istiyoruz. Hastalarımızın muayene, takip, tedavi, aşı, izlem, tarama ve bilgilendirilmesi için yeterli zaman ve olanak talep ediyoruz
* Hastalarımızın müşteri, puan, katsayı olarak görülmesini değil, insan olarak değer görmesini istiyoruz.
* Hastalarımıza tedavisi için yazılması gereken ağrıkesici, mide koruyucu ve antibiyotik gibi ilaçların yazılmasının kısıtlanması hekimlerin mesleki bağımsızlığına müdahale olduğu gibi hastalarımızın tedavi hakkının elinden alınmasıdır. Bu uygulamayı kabul etmiyoruz.
* Aile sağlığı merkezlerinde raporların ücretli olması, ücretsiz olan birinci basamak hizmetlerinin sonu demektir. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak, sağlıkta ticaretin yenidoğan skandalında gördüğümüz gibi ölüm getirdiğini çok iyi biliyor ve hastalarımıza ücretsiz, nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
* Yılda 7'den fazla hastane başvurusu olan hastaların tedavi hakkının, bizim üzerimizden kontrol edilerek, ihtar ve maaş kesintisi ile kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Ücretlerimizin hastane başvurusu ya da son 6 ay ASM'ye başvurmayan kişi sayısı gibi bizim müdahale edemeyeceğimiz kriterlere bağlanmasını istemiyoruz.
* Hastalarımıza hiçbir yararı olmayan bilim dışı yanlış uygulamaların yapılmasını istemiyoruz, bilimsel, nitelikli sağlık hizmeti vermek istiyoruz.
* Hastalarımıza ait kişisel verilerin güvenliğinin, hasta mahremiyeti hakkına uygun olarak korunmasını istiyoruz. Kronik hastalık takiplerinin halen kullanılan aile hekimliği bilgi sistemleri ile yeterli muayene süresi ayrılarak, hastaların gerçekten yararına olacak şekilde yapılmasını istiyoruz.
* Sorunlar yumağına dönen günlük politikalar ile çözülmeye çalışılan Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin aşağıda imzası olan sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte görüşülüp danışılarak ve özlük haklarımız verilerek yeniden düzenlenmesini istiyoruz.
Övünülecek bir durum değil
Eylemlerine ilişkin konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akın, yönetmelikle birlikte halkın Aile Sağlık Merkezleri'ne erişimini zorlaştırdığını söyledi. Sağlık talebinin kışkırtıldığını dile getiren Akın, "Bakın OECD Avrupa Birliği ülkelerinde, buralarda yaşlı nüfus bizimkinden daha fazla, oralarda sağlık kuruluşuna başvuru sayısı yüzde 6,2 iken bizde yüzde 12. Bakanlarımız bununla övünüyor. 'Bizim 85 milyon nüfusumuz var' diyor. Bir milyarın üzerinde muayene yaptık. Şimdi bu övünülecek bir durum değil ki. Demek ki bir milyarın üzerinde insanı hasta etmişsiniz" dedi.
Dört kat daha fazla çalışma
Türkiye’deki hemşire sayısının AB ortalamasının yüzde 60 civarında olduğunu aktaran Akın, personellerin dört kat daha fazla çalışmak zorunda kaldığını kaydetti. Akın, "Yetişememe hali aynı zamanda halkı ve sağlık emekçisini karşı karşıya getiriyor" diye konuştu.
En düşük temel ücretler
Sağlık çalışanlarının çalışma koşullarına dikkat çeken Akın, şöyl edevam etti: "Sağlık emekçileri, kamu emekçileri içerisindeki en düşük temel ücretlere sahiptir. Sağlık emekçilerini daha fazla mesai yapmaya, nöbet tutmaya, rıza gösterir hale getirmeye çalışıyorlar." ANKARA
* * *
Polonez işçileri başardı
Hakları için 6 aydır direnişte olan Polonez işçilerinin talepleri kabul edildi.
İstanbul Çatalca'da bulunan Polonez fabrikasında çalışırken sendikaya üye oldukları için işten atılan ve aylarca direnen işçilerin mücadelesi sonuç verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Tekgıda-İş Sendikası, Polonez işçileri için dün toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda firma yetkilileriyle Tekgıda-İş Sendikası arasında uzlaşma sağlandı. İşçilerin tazminatlarının, ihbarlarının ve kıdemlerinin ödenmesine karar verildi. Ayrıca, Tekgıda-İş Sendikası'nın fabrikada içindeki örgütlülüğüne de dokunulmayacak.
Çatalca Adliyesi önünde bulunan Polonez işçileri de açıklama yaptı. İşçiler, verdikleri mücadelenin sonuçlanması nedeniyle bugün saat 13.00'te kutlama yaparak, direniş çadırını kapatacak.
* * *
Emekliler zam oranlarına tepkili
Maaşlara yapılan zam oranlarına tepki gösteren emekliler, "Milyonlarca emekli açlık sınırının yarısı ücretle yaşıyor" diye itiraz etti.
Emekli sendikaları, “Açlığa ve sefalete karşı insanca, onurlu bir yaşam” şiarıyla dün Mersin Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. 2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, AKP-MHP iktidarının emeklileri yoksullaştırmakta ısrar ettiğini belirterek, “Bu ücret ve aylıklarla emekliler yaşayamaz, barınamaz ve geçinemez. Emekliler geçinmek için iş arıyor. İktidar, yoksulluğu kader olarak kabullenmemizi, sadaka ve yardımlarla geçinmemizi; ucuz et, bedava çorba peşinde koşmamızı istiyor. Yaşadığımız zam yağmuru ortada; milyonlarca emekli açlık sınırının yarısı ücretle yaşıyor. Bu soygun ve talan düzenine karşı tüm emekli dostlarımızı birliğe ve mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
Konuşmanın ardından talepler sıralandı:
*Güncelleme katsayısında, milli gelir artışında payımız verilsin.
* En düşük emekli kök maaşı, en düşük emekli maaşında eşitlendirilsin.
* Emekli aylıkları, bağımsız kurumlarca açıklanan gerçek enflasyon oranına göre otomatik olarak belirlensin.
* TBMM’de emekli sendikaları statü yasası çıkarılsın, toplu sözleşme yapma hakkımız anayasal güvence altına alınsın.
Açıklama, oturma ve duran insan eylemiyle sona erdi.