Ana Rukiye’nin Xızır gayreti
Kadın Haberleri —

Rukiye Hurustan
-
Baba Mansur Ocağı’ndan 74 yaşındaki Ana Rukiye Hurustan, “Ey Güneş Ülkesinin Önündeki Süvari/Ey Gemilerin ve Kayıkların Üzerindeki Xızır” olarak tanımladığı Xızır gayretini hala sürdürüyor. Rukiye Ana, en çok eski cemleri özlüyor.
Alevi inancında önemli bir yeri olan Xızır ayı başladı. Bu ayda oruçlar tutulur, cemler bağlanır, kurbanlar tığlanır. Ayrıca zorlu kış günlerinin geride kalması anlamına da gelen bu ayda lokmalar dağıtılır, ziyaretler ve türbelerde iyi dileklerde bulunulur. Xızır, Aleviler için bir kurtarıcıyı temsil eder.
Xızır günlerinde pirler talipleriyle buluşur, cem erkânları kurulur. Xızır orucu tarihleri çeşitli bölgelerde değişiklikler gösterse de Ocak ayının sonlarından itibaren başlayarak Şubat ayı ortalarına hatta Mart ayına kadar devam eder.
Dêrsim’den Varto’ya
Baba Mansur Ocağından Ana Rukiye Hurustan’ın, ‘Ya Sûwarê Peşiya Ro Welatê, Ya Xizirê Ser Kelek û Gemîyan / Ey Güneş Ülkesinin Önündeki Süvari/Ey Gemilerin ve Kayıkların Üzerindeki Xızır” olarak tanımladığı Xızır gayreti hala canlılığını koruyor.
1951 yılında Dêrsim Mazgirt’e bağlı Gelincik (Qupik) köyünde dünyaya gelen Ana Rukiye Hurustan’ın babası, hizmet için gittiği Varto’daki taliplerinin ısrarı ile Sofyan (Doğanca) köyüne yerleşmiş. Baba Mansur Ocağı’ndan Hakkı Hurustan ile evlenen Ana Rukiye Hurustan, eşiyle birçok ceme girmiş, musahip tutmuş ve taliplerini dolaşmış.
Süregelen ritüeller
PİRHA’ya konuşan 74 yaşındaki Hurustan, Xızır aylarına dair çokça ritüelin gerçekleştiğini söyledi ve ekledi: “Babam Varto’ya gelerek taliplerinin arasına yerleşmiş ve bizde orada büyüdük. Xızır orucunda musahiplerimiz, rayberimiz, mürşidimiz gelirdi. İlk Perşembe musahipler birbirine gelirdi. Her yıl bir musahip diğerini ziyaret ederdi. Önceden insanların can gözü açıktı, musahiplerimiz gelmeden yola çıkar onları karşılardık. Onları evlerinin önüne kadar bırakır, öyle evimize dönerdik. Diğer sene ise musahiplerimiz bizi karşılardı.”
Xızır, iyilikle gelsin
Ana Rukiye Hurustan, Xızır aylarında babasının taliplerini dolaştığını ve bu sürecin 2 aya yakın sürdüğünü söyledi: “Babam, sürekli taliplerine giderdi. Onların lokmalarıyla büyüdük. Tercan’dan Zonguldak’a kadar taliplerini dolaşırdı. Kimi zaman 2 ay kalırdı. Xızır orucunda herkes gelir, lokmalarını, sıcak niyazlarını üst üste koyardı. Kimi talipler ise bilerek cem dışında kalarak ceza isterdi. Onların da lokmaları kurban olurdu. Evler ve etrafı temizlenir, çerağlar yakılırdı. Lokmaları alıp ziyaretlere, türbelere giderdik. Xızır’ın iyilikle gelmesini isterlerdi. Yaşlılar, ‘Xızır hem iyiliğiyle hem de kötülüğüyle vardır’ derlerdi. Kim gelirse gelsin, az veya çok hiç fark etmez Xızır’ın lokmasını vermek lazım.”
İzmir’de de yolu sürdü
Yakın zamanda Hakk’a yürüyen eşi Pir Hakkı Hurustan‘ın yolu sürmesinde kendisine destek olduğunu dile getiren Ana Rukiye Hurustan, Xızır aylarında gerçekleşen geleneksel cemleri özlediğini söyledi: “İzmir’e geldikten sonra da oruçlarımızı tuttuk. Büyüklerimiz 9 Mart’ta başlayarak 8 gün oruç tutarlardı. Babamların evi talipleriyle doluyordu, cemlerini devam ettiriyordu. 3 kişi semaha kalkıyordu. O 3 kişi ise ateşin etrafına konulan taşlardan oluşan 3 sacın ayağını temsil ediyordu. Eşim hastaydı ve iyileştiğinde çocuklarımı çağırarak o eski cemi tutmayı çok istedim ama olmadı. Şimdi o cemleri hiç görmüyorum.”
Duada bile bencil olduk
“Yolunuzu bırakmayın, Xızır lokmalarını pişirin, çerağlarınızı yakın. Xızır hayırlısıyla gelsin. Söz ve ikrar yere düşmesin” sözleriyle gençlere yolu sürmesi çağrısı yapan Ana Rukiye Hurustan, şöyle devam etti: “Eskiden annem sabah kalkar, ‘Ya hak ciğer acısını dağ başındaki kurda da, bize de verme’ diye dua ederdi. Şimdilerde ise o kadar bencil olduk ki, ‘Ya Hak sen sadece bize acı verme’ diyoruz. Herkes kendisi için dua ediyor. Dua da bile bencil olduk. Hak yine de aşkını ve niyazını gençlerin içerisinden çıkarmasın. Gençlerimizi yolunu sürsün. Bir eve Xızır lokması girmezse, aşure (germîya imam) kaynamazsa, sıcak lokma pişmezse olmazsa olmazdır.” İZMİR