Güncel

30 bin kişi, 30 bin hafıza

Kadın Haberleri —

Plaza De Mayo Anneleri/ foto:AFP

Plaza De Mayo Anneleri/ foto:AFP

  • Plaza De Mayo Anneleri, askeri darbenin 49’uncu yıl dönümünde “Hafıza, Hakikat ve Adalet” eylemi düzenledi. Yalnız değildiler; öğrenciler ve gençler de vardı. Kayıp 30 bin kişi için adalet istediler ve faşist Javier Milei hükümetine ‘kaybedilenler hafızamızdır’ diye seslendiler.
  • Plaza de Mayo Anneleri-Kurucu Hattı Başkanı Taty Almeida, “Halkımızın tarihinden güç alıyoruz. Bu yüzden Milei ve Victoria Villarruel soykırımı inkâr etmek, kazanımları ortadan kaldırmak istiyorlar. Birleşik bir halkın asla yenilmeyeceğini sözlerle değil eylemlerle gösteriyoruz” dedi.

LUCİANA BERTOİA / Çeviri: FELEKXAN SERHAT

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 1976’da gerçekleşen askeri darbenin 49’uncı yıldönümünde yüz binlerce kişi yürüyüşler düzenledi. Eylemler sadece başkentle sınırlı kalmadı, ülkenin birçok noktasına yayıldı. Temel talep ise kayıp 30 bin kişinin akıbetinin açıklanması ve bu kişiler için yapılan başvurulara getirilen gizlilik kararının kaldırılmasıydı.

Buenos Aires’teki Plaza de Mayo’da (Mayıs Meydanı) “Plaza De Mayo Anneleri, halk sizi kucaklıyor” sloganıyla düzenlenen eyleme insan hakları örgütleri, siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve öğrenci hareketleri de katıldı. Pazartesi günü düzenlenen “Hafıza, Hakikat ve Adalet” eylemi için tüm yollar trafiğe katılarak Plaza De Mayo Anneleri’nin 49 yıllık mücadelesine destek verildi.

Ana mesaj şuydu: “Kayıp 30 bin kişi bayrağımızdır. Anneler ve Büyükanneler, toplama kamplarından kurtulanlar, kayıpların oğulları, kızları, torunları, torunlarının torunları ve tüm insan hakları örgütleriyle birlikte, Başkan Javier Milei'ye ‘hafızanın’ aracımız olduğunu söylemeye geldik.”

Halkımızın tarihinden güç alıyoruz

Plaza de Mayo Anneleri-Kurucu Hattı Başkanı (Madres de Plaza de Mayo-Línea Fundadora) Taty Almeida, “Halkımızın tarihinden güç alıyoruz. Bu yüzden Milei ve Victoria Villarruel soykırımı inkâr etmek, Hafıza, Hakikat ve Adalet açısından elde edilen kazanımları ortadan kaldırmak istiyorlar” sözleriyle tek yürek olan kalabalığın neyi temsil ettiğini anlatıyor.

Kadınlar bu meydanda sadece kayıp 30 bin kişi için değil, annelerinin tutsaklığı sırasında kaçırılan yaklaşık 400 çocuk için de adalet arıyor. Yıllarca en acımasız diktatörlüğe meydan okuyan kadınlar şimdi de suçları önemsizleştiren ve onları kışkırtan bir Milei hükümetine meydan okuyorlar ama bu kez yalnız değiller.

Kayıplarımız nerede?

Pagina12’dan siyaset bilimci ve gazeteci Luciana Bertoia’ın kaleminden o gün bir kez daha bir araya gelen kadınların mücadelesini okuyalım: “Plaza de Mayo Annesi Elia Espen, her Perşembe günü oğlu Hugo Miedan'ın fotoğrafıyla yürürken; suçluların yargılanması ve açılan soruşturmaların ilerlemesi için 1974’ten 83’e kadar olan tüm devlet arşivlerinin açılmasını istiyor ve ekliyor; ‘Bize nerede olduklarını söylemelerini talep etmeye devam ediyoruz.’

Estela de Carlotto ise son iki ay içinde 2 torununun bulunduğunu ve 139 tazminatın ödendiğini söylediğinde alkış kopuyor. Büyükanneler sayıları az olmasına rağmen 1977'den beri bu mücadeleyi sürdürüyor.

‘El koyma zorla kaybetmedir ve gerçek kimlik bilinene kadar bu suç işlenmeye devam edecektir. Devlet, torunların ve kız torunların kimliklerinin iadesini garanti altına almalıdır’ diyerek, özgürlükçü yönetimin bir yıl boyunca yaptığı aşağılamaların ardından diktatörlük döneminde çalınan bebekleri aramakla görevli Ulusal Kimlik Hakkı Komisyonu'nun (Conadi) dağıtılması ve Ulusal Genetik Veri Bankası'nın (BNDG) fonunun kesilmesi talebinde bulunuyor.

Barış ve Adalet Servisi (Serpaj) üyesi Nobel ödüllü Adolfo Pérez Esquivel, yoksulluğu, halk sağlığının tehlikeye atılmasını, doğal kaynakların teslim edilmesini ve halk eğitiminin baskı altına alınmasını kınıyor.

Kayıp 30 bin kişi bizimle

Cecilia De Vincenti, Alfredo Astiz tarafından Aralık 1977'de kaçırılan Madres de Plaza de Mayo'nun kurucusu Azucena Villaflor'un kızıdır. Gözleri yaşla dolan Cecilia sahneye kayıpların yüzlerini taşıyan pankartla yürüyerek geldi ve ‘Plaza'ya bayrakla girmek beni duygulandırdı. 30,000 kişi bizimle birlikte’ dedi.

Oscar’ı ve doğum gününü çaldılar

Kayıp Oscar Furman’ın kız kardeşi Alicia Furman her şeyin planlandığı gibi gittiğinden emin olmak için sabah erken saatlerde geldi. 24 Mart, Oscar’ın doğum günü. Bir meslektaşının kendisine ‘Kardeşini ve doğum gününü çaldılar’ dediğini acı bir şekilde anlatıyor. Çabucak toparlanıyor ve ekliyor: ‘Beni selamlamaya gelen binlerce insan olduğunu söylüyorum.’

 

Taty Almeida(sol başataki) / foto:AFP

 

Biz gitsek de mücadelemiz sürecek

Taty Almeida, eylemcilerle konuşmak için yukarı çıkmayı bekliyor. Herkes onu çardakta karşılamak için etrafını sarıyor. Yanında Franca Jarach'ın annesi Vera Jarach var. Onun yanında Mauricio Weinstein'ın annesi Clara Weinstein oturuyor. Beyaz başörtüsüyle Clara sevincini gizlemiyor. ‘Ne kadar heyecan verici. Biz annelerden sadece birkaç kişi kaldık ama mücadelemize devam edecek bu kadar çok genç insanı görmek ne büyük mutluluk’ diyor.

Bella Friszman gülümsüyor. Bella, Nora Friszman'ın annesi ve İnsan Hakları Daimi Meclisi (la Asamblea Permanente por los Derechos Humanos-APDH) liderlerinden biri. ‘Şu an yapılması gereken çok şey var. İnsan hakları konusunda endişeliyiz. Hepimiz bu hükümetten bunaldık ancak insanlar yürekleniyor, bir araya geliyor’ diyor.

Graciela Lois sahne arkasında yürüyor ve şunları söylüyor; ‘Yürüyüş muazzamdı. Sağlanan birlik insanlara da yansıdı. Ayrıca Patricia Bullrich'in protokolü uygulanmadığında insanların barış içinde gösteri yapabileceği de açık.’ Eski İnsan Hakları Sekreteri Horacio Pietragalla eski ESMA'dan Plaza de Mayo'ya yürüdü.  Sokaklardaki insan sayısından umutlu; ‘Her şey iyi gidiyor.’

Norita’nın yoldaşları

Taty Almeida sık sık sandalyelerin ve bastonların ötesinde ‘locaların’ hala ayakta olduğunu söylüyor. O ve yoldaşları da bunu kanıtlıyor. Bu ayın 24'ünde Plaza'da eksiklikler vardı. Bunlar arasında geçen yıl hayatını kaybeden Norita Cortiñas ve Lita Boitano da vardı.

Sahnenin önünde Genel Emek Konfederasyonu'nun (CGT) bir pankartı asılı. Pankartta ‘Barış, ekmek, toprak, konut ve iş için işçilerin birliği’ yazıyor. Daha mütevazı bir şekilde, yeşil bir pankartta mücadele yoldaşlarına bakan Norita'nın resmi yer alıyor.

Her Perşembe, o meydanda

Taty, şöyle sesleniyor, ‘Birleşik bir halkın asla yenilmeyeceğini sözlerle değil eylemlerle gösteriyoruz.’ Ve sahnede kutlama yapıyorlar. Resmi baskı ve yıldırma politikasına rağmen kucaklandıklarını hissediyorlar.

Ve her zaman olduğu gibi Madres Línea Fundadora'nın başkanı bağırıyor; ’30 bin kişi kayıp! Var!’ Ve herkes ellerini kaldırıyor. Orada, o meydanda, her Perşembe günü gerçeği ve adaleti bulana kadar her zaman onlarla birlikte yürüyeceğimizi söylüyoruz. “

Kaynak: https://www.pagina12.com.ar/813181-a-49-anos-del-golpe-una-multitud-renovo-su-compromiso-por-la

 

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.