Çam’ın durumu kötüye gidiyor

• Hasta tutsak Mehmet Emin Çam’ı ziyaret ede İHD Sêrt Eşbaşkanı Mehmet Nuri Ekinci, durumuna dikkat çekerek, “İnsanlık suçu işleniyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / SÊRT

Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutsak Mehmet Emin Çam’ın durumu günden güne kötüye gidiyor. Geçtiğimiz aylarca kalp krizi geçiren Mehmet Emin Çam, yürümekte dahi zorlanıyor. Yeniden kalp krizi geçirme riski bulunan Çam, görüşlere koluna giren gardiyanların yardımıyla geliyor. Son olarak kendisi ile görüşen İnsan Hakları Derneği (Sêrt) Eşbaşkanı Mehmet Nuri Ekinci, durumuna dair gazetemize konuştu.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Sêrt İl Başkanı iken "KCK Kent Meclisi yapılanması" suçlamasıyla yargılanan Çam’a “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 9 yıl hapis cezası verildi. Cezanın Yargıtay’da onanmasının ardından 14 Mat 2022’de tutuklanan Mehmet Emin Çam, 17 gün tek kişilik hücrede tutulmasının arından Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Burada diğer hasta tutsaklar ile beraber aynı koğuşta kalan Mehmet Emin Çam, geçtiğimiz Mayıs ayında kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldı. Anjiyo olduktan üç gün sonra yeniden cezaevine götürülen Mehmet Emin Çam’ın yeniden kalp krizi geçirme riski bulunuyor. Görme, duyma ve yürüme yetisinde sorun yaşayan Mehmet Emin Çam, ailesi ile yaptığı telefon görüşmelerinde de sorun yaşıyor. Çam’ın kronik hastalıkları da günden güne ağırlaşıyor.

Duymuyor, yürümekte zorlanıyor

Bütün çağrılara rağmen bırakılmayan Mehmet Emin Çam için sık sık dayanışma çağrısında bulunan kızı Şimel Çam, iki defa böbrek ameliyatı geçiren ve katarakt ameliyatı olan babasının miyop ve astigmat hastalıklarının da bulunduğuna dikkat çekti. Sağ kulağında duyma yetisinin azaldığı Mehmet Emin Çam için çağrısını yenileyen Şimel Çam, çok geç olmadan tahliye kararının verilmesi gerektiğini söyledi. “Bu işkence son bulsun” diyen Şimel Çam, “Cezaevinde kalabilir” raporunun kabul edilmez olduğunu vurguladı.

Ağız içi arama işkencesi

Geçtiğimiz günlerde Mehmet Emin Çam’ın görüşüne giden İnsan Hakları Derneği (Sêrt) Eşbaşkanı Avukat Mehmet Nuri Ekinci de Çam’ın sağlık durumunun günden güne kötüleştiğini belirterek, bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Hem fiziki hem de psikolojik olarak Çam’ın bu süreçte yıprandığını kaydeden Mehmet Nuri Ekinci, şunları paylaştı: “Son görüşmemizde hasta tutsağın durumu maalesef ki daha kötüydü. Cezaevindeki tutsaklar hastalıklardan ziyade bu çaresizlikler ve hukuksuzluklar ile mücadele ediyor. Hasta tutsaklar tedavilerine yeteri kadar erişilemiyor. Özellikle hastaneye götürülürken ağız içi aramasına maruz kalıyorlar. Buna maruz kalan tutsak duruma itiraz edip hastaneye gitmekten vazgeçiyor. Tutsakların hem sağlık hakkı hem de yaşam hakkı ihlal ediliyor. Yapılan ağız içi aramada işkenceden farksız. Bu ihlaller de beraberinde tutsakların yeterli tedaviye erişmemesine ve hastalıklarının daha da ağırlaşmasına neden oluyor.”

İnsanlık suçu işleniyor

Anayasa’nın açık bir şekilde uygulanmadığına dikkat çeken Mehmet Nuri Ekinci, “Daha önce de Mehmet Emin Çam’a dair yapılan başvuruda Batman Bölge Araştırma Hastanesi, ‘Cezaevinde kalabilir’ yanıtını verdi. Hasta tutsakların cezaevinde kalması başlı başına bir hukuksuzluk iken, hem ATK hem de hastanenin aldığı kararlar bu hukuksuzlukların artmasına neden olmaktadır. Bu süreçte tamamen insanlık suçu işleniyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına bakıldığında da yaşananların insan hakkı ihlali olduğu açıkça görülecektir” şeklinde konuştu.

Karar ne vicdani ne de hukuki

Bu politikanın, yüzlerce hasta tutsak için de uygulandığına dikkat çeken Mehmet Nuri Ekinci, şunları ekledi: “Mehmet Emin Çam’ın beyninde ur olduğu tespit edilmiş, söz konusu hastalık nedeniyle ömür boyu ilaç almak zorunda. Aynı zamanda böbrek hastası, iki defa böbrek ameliyatı geçirdi. Buna rağmen böbreğindeki kistler sürekli olarak oluşmaya devam ediyor. Bu hastalıklara rağmen heyetin verdiği ‘cezaevinde kalabilir’ raporu ne hukuka ne de vicdana uygundur. Bugün bu politika sadece Çam için değil, yüzlerce hasta tutsak için de uygulanıyor. Hasta tutsaklar tedaviye erişemiyor. Yine yasada açıkça yer almasına rağmen hasta tutsaklar son anlarında tahliye ediliyor ya da yaşamını yitirdikten sonra cezaevinden çıkabiliyor.”