Deprem ile iktidar el ele
- Deprem kuşağında, büyük fay hatları üzerinde olan ve büyük felaketlere yol açan deprem geçmişi olmasına rağmen ciddi tedbirler alamayan Türk iktidarıları, önceki gece başlayan depremler konusunda da son iki yıldır uyarılıyordu.
Prof. Dr. Naci Görür, 11 Nisan 2022'de Zonguldak'ın Ereğli ilçesi açıklarında 4,4 büyüklüğündeki depremin ardından, "Doğu Anadolu Fayı üzerinde Erkenek, Çelikhan, Maraş Türkoğlu yörelerinde bundan sonraki depremlerin olacağını düşünüyorum" demişti.
Prof. Dr. Naci Görür, 11 Nisan 2022'de Zonguldak'ın Ereğli ilçesi açıklarında 4,4 büyüklüğündeki depremin ardından 'Doğu Anadolu Fayı'na dikkat çekmişti. Prof. Dr. Naci Görür, Doğu Anadolu Fayı'nın 20. yüzyılda hemen hemen hiç deprem üretmediğini belirterek, "Kuzey Anadolu Fayı o yüzyılda, bir dizi 7.0 ve 7'ye yakın depremler üretti. Kuzey Anadolu Fayı böyle aktifken Doğu Anadolu Fayı üzerinde bu tür bir aktivite görülmedi. Elazığ Depremi olduğu zaman Elazığ'ın güneybatı yönüne doğru depremin enerji transfer etmesi söz konusu. Doğrultu atımlı faylar, herhangi bir yerde deprem ürettiği zaman, her iki tarafına doğru da stres transfer etmiş olabilir. Doğu Anadolu Fayı üzerinde bundan sonraki depremleri Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde olacağını düşünüyorum" demişti.
Hollanda ve Hoogerbeets'in uyarısı
Sismik aktivite ile ilgili gök cisimleri arasındaki geometriyi izlemek üzere kurulmuş araştırma enstitüsü Solar System Geometry Survey’in, 3 Şubat'ta Türkiye'yi deprem konusunda uyardı. Twitter üzerinden uyarı yayınlayan enstitü, 4-6 Şubat arasında büyük olasılıkla 6 şiddetinden yüksek bir deprem olacağına işaret eden sismik aktivite olduğunu belirtti.
Dünyaca ünlü deprem uzmanı Frank Hoogerbeets de 3 Şubat'ta deprem uyarısında bulundu. Hoogerbeets, “Er ya da geç bu bölgede (Güney-Orta Türkiye, Ürdün, Suriye Lübnan) 7.5 deprem olacaktır” ifadesini kullandı. Hoogerbeets, Türkiye’de meydana gelen birçok depremi önceden tahmin etmişti. Hoogerbeets, dün sabah saatlerinde Twitter üzerinden bir paylaşım yaparak depremi yorumladı. Hoogerbeets yeni tweetinde, “Orta Türkiye’de ve yakındaki bölgelerde güçlü sismik hareketliliğe dikkat edin. Güçlü bir depremden sonra genelde artçı depremler meydana gelebilir” dedi.
500 yıldır stres biriktiren fay
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye'yi sarsan 7.7 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "Bugünkü depremin olduğu bölgede, 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu faylar üzerinde deprem bekleniyordu" dedi.
DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 6'ya varan artçılar olabileceğine dikkat çekti. Son 100 yıldaki en büyük 2. depremin yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, "İlk deprem 1939'da 7.9 büyüklüğünde Erzincan'da yaşanmıştı. O günkü depremde, 52 saniyede 33 bin kişi can vermişti. Bugün meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, Doğu Anadolu fayının güney kolları üzerinde, Malatya ile Hatay arasındaki fay parçalarının kırılması sonucu gerçekleşmiş olmalı. Sosyal medyadaki paylaşımlar bu hat üzerinde birçok yerde, yüzeyde kırılmalar geliştiğini gösteriyor. Bölgede 6'ya varan artçı depremler gelişebilecek. Depremin geliştiği Doğu Anadolu Fayı, Türkiye'nin 2'nci büyük fayı. Bu fay boyunca son deprem, 2 yıl önce Elazığ-Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğünde gerçekleşmişti. Bugünkü depremin olduğu bölgede, 500 yıldır stres biriktiren fay parçaları kırıldı. Bu fayların deprem üretme aralığı da 400-500 yıl olduğundan bilimsel anlamda bu faylar üzerinde deprem bekleniyordu" dedi.
Büyük depreme daha var
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da sanal medya hesabından "Doğu Anadolu Kırık Kuşağı üzerinde Türkoğlu kolu kırılmıştır. Gelecek deprem odağı güneye kaymış, Osmaniye, Adana, Hatay yüksek çekinceli alan içine girmiştir. Buralarda orta büyüklükte deprem beklenebilir. Büyük deprem için henüz erken" paylaşımında bulundu. Ercan, paylaşımında şöyle dedi: "Deprem en kötü koşullarda oluşmuştur. 1. kara kış, dondurucu soğuk, 2. insanlar evlerinde uyurken, 3. toplum geçim sıkıntısı çekerken. Felaket çok büyük. Hatay-Osmaniye-Kahramanmaraş-Gaziantep kırıklar çatağında yüzyıllardır beklenen deprem 7,4 büyüklüğünde yaklaşık 130 atom bombası gücünde, 43 saniye süreli, 6 Şubat 2023, 5 km gibi sığda, çok etkili oluştur."
Çevre fayları da tetikleyecek
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ise "Bu deprem yüzeyde yıkıcılığa sebebiyet verdiği gibi yer altında da enerji dağılımına sebebiyet verecek ve çevre illerdeki fayları da tetikleyecek. Bu tetikleme bazı faylarda olabilecek olan depremi öne alacak ya da olabilecek olan depremi de erteleyecek" dedi.
Depremin cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci depremi olduğunu belirten Prof. Dr. Bektaş, “Türkiye’nin yaşadığı ikinci büyük bir deprem. Şimdi bu deprem tesadüf değil. Bu deprem bilim dünyasında beklenen bir depremdi; Doğu Anadolu Fayı üzerinde. 1960’lı yıllardan itibaren Doğu Anadolu’dan güneye doğru bir sismik göç, bir deprem enerji göçü vardı. Şöyle ki, Doğu Anadolu’nun depremselliğini kontrol eden üç tane ana fay var. Bunlardan bir tanesi Kuzey Anadolu Fayı, diğeri Doğu Anadolu Fayı, diğeri de Güneydoğu Anadolu Bindirme Fayı. Şimdi bu üç fay üzerinde 1960’lı yıllarda Varto'da başlayan depremsellik güneye doğru, Kuzey Anadolu Fayı üzerinden, Doğu Anadolu Fayı'nda oradan bindirmeyla tekrar Doğu Anadolu Fayı'nda geçiyor. Son 57 yıl içerisinde yaşanan 5. büyük bir deprem” diye konuştu.
Depremin diğer fayları da tetiklediğini söyleyen Prof. Dr. Bektaş, şöyle devam etti: “Bölgenin Doğu Anadolu Fayı'nın daha güneyinde İskenderun’a doğru uzanan kısmında zaten 1500 yılından beri bir depremsel suskunluk, bir sismik boşluk vardı. Dolayısıyla burada depremi beklemek çok olağandı. Nitekim böyle bir deprem gelişti ve aynı zamanda bu bölge bu üç fayın birleştiği bir yerde deformasyon oldukça yüksek ve kırılma gerçekleşti. Ancak 7.7’lik bir deprem enerjisi odak noktasından çevreye yayılıyor. Eşit şekilde her tarafa kuzeye, güneye, doğuya batıya yayılıyor ama jeolojik yapıya kayaç yapısına bağlı olarak tabii çevre illerden farklı yıkımlara sebebiyet veriyor. Depremin enerjisi tek başına yıkıma sebebiyet vermiyor. Zeminin özelliği de buna neden oluyor ki nitekim görüyoruz felaketlerde. İki bina ayakta duruyor, üçüncü bina yıkılmış ya zemindendir veyahut da yapı hatasındandır. Netice olarak bu deprem yüzeyde yıkıcılığa sebebiyet verdiği gibi yer altında da enerji dağılımına sebebiyet verecek ve çevre illerdeki fayları tetikleyecek. Bu tetikleme bazı faylarda olabilecek olan depremi öne alacak veyahut da olabilecek olan depremi de erteleyecek. Bu, gelen deprem dalgalarının fayla olan ilişkisine bağlı. Bu tür depremleri tahmin etmek veya yerini zamanını tahmin etmekten daha önemlisi yapı stokunu 7’den büyük depremlere dayanıklı hale getirmek gerekir.”